Son of Aphrodite || ChanBaek

Yeminler Özeldir, Sen Benim Yeminimsin

Chanyeol uyandığında Baekhyun hala uyuyordu. Yüzü ona dönüktü ve yastığa koyduğu yanağı şişmişti. Chanyeol güzel manzaranın etkisiyle gözlerini kırpıştırdı. Karşısında yatan çocuk gerçekten ışık saçıyordu.
Chanyeol onu daha net görebilmek için biraz geriye kaydı. Onda yaptığı etki o kadar farklıydı ki,  hem sevdiği masum çocuğu sonuna kadar korumak istiyor ve bakmaya bile kıyamıyordu, hem de her an kıyafetlerinden kurtulup Baekhyun'un Üzerime atlayabilirdi.

Aynı anda hem onu heyecanlandırıyor hem de sakinleştiriyordu.

Arkasından gelen çığlıkla yerinde sıçradı ve kafasını çevirdi.
Kyungsoo gözleri kapalı bir şekilde bağırdıktan hemen sonra yataktan fırladı.

"Kyungsoo? Dostum, İyi mis-"

Kyungsoo hiçbir şey söylemeden pijamalarıyla birlikte kulübeden çıktı.
"Kyungsoo!" Chanyeol da panikle yataktan kalktığında Baekhyun gürültüye uyanmıştı.

"Günaydın..." gözlerini açmadan elini yatağın yanına atsa da Chanyeol'u bulamamıştı. Chanyeol onun uyku sersemi haline gülse de Kyungsoo'ya gitmeliydi.

"Buradayım."

Baekhyun sonunda gözlerini ovarak yukarı baktı.
"Nereye gidiyorsun?"

"Bir işim var, hemen döneceğim."

"Ama-"

Chanyeol bir şey demeden koştu ve kendini dışarı attı.
"Kyungsoo!?"

Etrafa bakınırken tüm kulübelerden Athena çocuklarının çıkıp meydana doğru koştuklarını gördü.
"Neler oluyor?"

Kapının yanında beliren Baekhyun ve Jongin onu korkutmuştu.
"Sevgilin pijamalarıyla meydana fırladı dostum."

Jongin küçük bir kahkaha atarak kapıya yaslandı.
"Rüyasında duanın devamını gördü."

"Gerçekten mi? Uzun zamandır gelmiyordu, bu harika bir şey!"

Baekhyun hala uykusunu üzerimden atamamıştı ve anlamaz bakışlarla ikisine bakıyordu.
"Dua mı?"

Chanyeol kapıya yaslandı ve Baekhyun'a bakarak başını salladı. "Savaştaki kilit nokta Athena çocukları. Tanrıları yeryüzüne çağırıp Hades'in gücünü azaltacak bir dua hazırlıyorlar."

"İşe yarayacak mı?"

"Tek şansımız onlar. Biz sadece Athena çocuklarını korumaya gideceğiz. Savaşta gerçekten önemliler."

Baekhyun anladığını belirterek başını salladı. Jongin esneyerek kolunu Chanyeol'un omzuna attı.
"Çalışmaya gelecek misin?"

Chanyeol başını salladığında Baekhyun kaşlarını çattı. "Nereye?"

"Antrenman, her zamanki gibi. Sen burada dur. Jongdae ve Sehun'la takılırsın."

Hızlıca üstlerini değiştirip tekrar kapıya geldiklerinde Baekhyun dudaklarını büzerek Chanyeol'a baktı.
"Beni gerçekten Sehun'la yalnız mı bırakıyorsun?"

Chanyeol bir şey diyecekken Jongin küçük bir kahkaha attı.
"Jongdae'den korkmuyor da, Sehun'dan korkuyor."
Önden gittiğinde Chanyeol tekrar ona yavru köpek bakışları atan Baekhyun'a döndü.

Ona gülümserken işaret parmağını çenesine bastırdı ve kendine yaklaştırdı.
"Eğer seninle uğraşırsa onu duymuyor gibi davran."

"Bu biraz zor..."

"Canını sıkarsa dışarı çık, gölün oraya git diyeceğim ama açıkçası bunu pek de istemiyorum."

"Neden?"