Şarap Sarhoş Eder, Sen Benim Şarabımsın

4K 506 69
                                    

Yaklaşık iki gündür arkadaşlarından ayrı olarak, kendi kulübelerinde kalıyorlardı. Baekhyun burnuna dolan güzel kokuyla gözlerini açtığında içerideki odada gülüşmeler duydu.
Uyku sersemi bir şekilde gözlerini ovdu ve dağınık saçlarını geriye attı.

"Chanyeol? Chanyeollie?"  Cevap alamayınca yüzünü yıkadı ve gülme seslerinin kaynağına gitti. Chanyeol ve Jongdae yerde oturarak büyük bir kasenin içindekileri karıştırıyorlardı.

Baekhyun'un ayak seslerini duyduklarında konuşmayı bırakıp kafalarını kaldırdılar. Chanyeol güneşi bile ağlatan parlak gülüşün sahibini gördüğünde gülümsedi.
"Günaydın."

"Günaydın! Selam Jongdae!" Baekhyun gülümsemeye devam ederken yanlarına oturdu. "Ne yapıyorsunuz? Çok güzel kokuyor."

Jongdae gururla kasedeki mor sıvıyı gösterdi.
"Yeni bir şarap denemesi yaptım. Oldukça başarılı olduğumu düşünüyorum. Denemek ister misin?"

Jongdae köşeden bir kaşık alıp kaseye daldırdı ve Baekhyun'a uzattı. Chanyeol hızlıca Jongdae'nin kolunu iterken kafasına vurdu.

"Ya zehirlenirse? İlk kendin dene."

Jongdae omuzlarını silkti ve kaşığı ağzına götürdü.
"Bazen Baekhyun'un kısa sürede bizden değerli hale gelmesini kıskanıyorum."

Baekhyun panikle ellerini salladı. "Öyle bir şey yo-"

"Dalga geçiyorum be, Chanyeol beni sevse ne olur, sevmese ne olur?"

Birbirlerine dil çıkararak gülüştüler. Güneş tepeye çıkarken Jongdae de kulübeden ayrıldı. Chanyeol arkadaşının kapıdan çıkmasını bekledi ve hızlıca ellerini Baekhyun'un beline sardı.
"İyi misin?"

"Derken?"

"Sırtın acıyor mu?"

"Hayır, ama endişelendiğin için teşekkür ederim."

Chanyeol şeytani bir sırıtışla onun üzerine yürüdüğünde Baekhyun da geri geri gidiyordu.
"Chan-?"

Baekhyun sırtını duvara çarptığında Chanyeol da kollarını duvara yasladı ve Baekhyun'un hareket alanını kısıtladı. Sevgilisinin dağınık saçları, pembe dudakları, küçük burnu ve parlak gözlerini görünce derin bir iç çekti. Kafasını Baekhyun'un bembeyaz boynuna gömerken ellerini de karamel rengi saçlara daldırdı. Baekhyun'un hızlı nefes alışverişlerini duyduğunda güldü ve sıcak nefesini boynuna bıraktı.

"Çok güzel kokuyorsun."

"Dün gece duşa girmiştim."

"Hayır, şampuan kokusundan bahsetmiyorum." Baekhyun'un boynunda saklı o özel kokuyu tekrar içine çekti ve uzun bir öpücük bıraktı. "Sarhoş ediyorsun beni."

"Chanyeol... Dur..." Baekhyun onu itmek için ellerini Chanyeol'un göğsüne koysa da Chanyeol'un dokunuşları arttıkça kendi hareket yeteneğini kaybediyordu. Chanyeol'un onun boynunu gıdıklayan nefesi ve dudaklarıyla birlikte göğsünde duran ellerini sevgilisinin ensesine sardı.
Hızlı bir hamleyle etrafında döndü ve bu sefer Chanyeol sırtını duvara yaslanmış bir şekilde buldu. Kafasını kaldırmadan oldukları hale güldüğünde Baekhyun de gülümsedi.
Elini Chanyeol'un saçlarına daldırarak kafasını kaldırmasını sağladı. Chanyeol dudaklarını büzerek mutsuz bir şekilde ona baktı.
"Bırak da orada uyuyayım."

Baekhyun gülerek başını salladı ve hızlı bir hamleyle dudaklarını onunkilere bastırdı. İkisi de birbirlerinin ağızlarına boğuk bir inleme bırakırken Baekhyun ellerini Chanyeol'un vücudunda aşağı kaydırmaya başladı.
Sayamadıkları kadar dakika geçtiğinde Chanyeol ellerini Baekhyun'un tişörtünün eteklerine attı. Hafifçe yukarı çekiştirirken kapıları art arda çalmaya başladı.

Son of Aphrodite || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin