17. Bölüm

135K 4.8K 306
                                    

+18


Sina vücudunda gezinen dudaklar ve tenine değen ellerin hissiyle uyandığında içerisi karanlıktı. Karan üzerine eğilmiş elleri bacaklarında gezinirken dudaklarını göğüslerinin üzerinde dolaştırıyordu. Sina'nın vücudunda dinmiş tüm uyarılar tekrar canlandı. Dokunuşlardan büyük bir zevk alırken beyni yavaş yavaş aydınlandı. Karan'ın altında kıvranmaya başlarken birden aynı noktada yeniden bırakacağını düşünen beyni, panikle geri kaçmaya çalışmasına neden oldu.

"Yapma!" dedi yalvarır gibi.

Yine aynı noktada bırakılıp aynı gerilmeyi yaşamak istemiyordu. O an beyni uğulduyor, tek isteği zirve noktasındaki o büyük hazza ulaşmak oluyordu. Tekrar aşağı yuvarlanacak gücü kalmamıştı. Ellerini Karan'ın göğsüne dayayıp tekrar, "Yapma!" dedi, itmeye çalışarak. Sesi titriyordu.

Karan dudaklarını boynuna götürürken mırıldandı. "Sakin."

"Aynı şeyi yapma! Dokunma!" dedi.

Bacaklarını toplamaya, Karan'ın altından çıkmaya çalışıyordu. Yüz üstü dönüp, kendini yatağın ucuna çekti. Karan elini, yanından göğsüne uzattı. Sırtında dolaşan dudakları belinde, omurgasının üzerinde, omuzlarındaydı. Sina, bedeninde hissettiği yumuşak temaslarla titriyordu. Karan'ın dudakları aşağılara kayarak tekrar beline, oradan kalçasına indi. Kızın kalçasına attığı tokadın izleri üzerinde dudaklarını dolaştırdı. Elini Sina'nın karnına bastırıp tekrar sırtüstü çevirdi. Sina üzüntüyle baktı Karan'a. Karan başını kaldırdı, gözleri buluştu. Ellerini uzatıp kızın yüzündeki saçları geri itti.

"Sakinleş! Yarım bırakmayacağım. Rahatla biraz. Çok gerginsin!"

"Acaba neden?" dedi Sina sinirli bir sesle.

Karan gülümsedi. Yüzünü yaklaştırıp dudaklarını öptü. Elini aşağı kaydırıp göğüslerinden göbeğine, oradan daha aşağılara indirdi. Avucunu kızın teni üzerinde gezdirirken daha fazla hissetmek ister gibi yumuşak dairelerle okşuyor, dokunduğu yumuşak, pürüzsüz ten aklını başından alıyordu. Bacaklarının arasına elini kapadı. Sina gözlerini yumdu, derin bir nefes çekti. Karan tekrar dudaklarına kapandı. Eliyle Sina'yı okşarken, dilini ağzının içine soktuğu anda orta parmağını kadının içine itti.

"Bir kez daha beni öyle bırakırsan... Yemin ederim öldürürüm seni," dedi Sina, derin bir nefesi hazla içine çekerken.

Karan kıkırdadı. Parmağını geri çekti ve bu sefer iki parmağını tekrar içeri soktu. Sina'nın kalçası yükselirken başını geriye attı. Dudaklarından bir inilti fırladı. Karan'ın dudakları boynunda dolaşırken Sina ellerini uzatıp, Karan'ın ensesine dokundu. Saçlarının uçlarını parmaklarına doladı.

Karan'ın dudakları daha aşağılara inip göğüsleri üzerinde dolaştı. Diliyle uçlarını uyardı. Dişlerinin arasına küçük tomurcukları alarak çekiştirmeye başladı. Sina, göğüs uçlarında hissettiği tatlı acıyla beynindeki hücrelerin dağıldığını hissetti. Derin derin nefes alıyor, kalçasını yukarı kaldırıp Karan'ın avucuna daha fazla bastırıyordu.

"Lütfen!" dedi yalvarırcasına.

Vücudu yine gerilmiş bir an evvel sona varmak için yalvarır hale gelmişti. Karan parmaklarını içinden çıkardı. Sina sırılsıklamdı.

"Ne lütfen?" dedi Karan, kısık bir sesle.

Gözlerini kızın gözlerinden ayırmadan elini kaldırdı ve parmaklarını dudaklarının arasına alarak emdi. Yüzündeki ifade, sanki tattığı şeyin doyumsuzluğunu anlatıyordu. Gözleri zevkle kapandı. Sonra tekrar göz kapakları yarıya kadar aralandı. Adamın yüzündeki seksi ifade Sina'yı altüst etmişti. Bedenini korlu bir ateş bastı. Vücudu alev alev yanıyordu. Ateşi söndürecek adam da kendisinden cevap bekliyordu, gözlerinin içinde aynı ateşler oynaşırken.

SİNA  ( YAZ BOYUNCA YAYINDA!)Where stories live. Discover now