21.Bölüm...

19.5K 1.7K 390
                                    

21...

Arkasından, zafere yaklaşmamın verdiği hazla bindim arabama...

Bazen, hani her şey yolunda gitse bile içinizdeki yangın hala yandığından yine de mutlu olamazsınız, işte tam manasıyla o haldeydim. Irmağın bir anda çıka gelişi planlarımız için ne kadar iyi olsa da onunla aynı evde yaşamak fikri beni an itibariyle çılgına çevirdiği gibi kendimi olabildiğince kötü hissettirmişti.

"Ne yani şimdi onunla aynı anları paylaşmak zorunda mı kalacağım?"

Sorusu ağzımdan sesli çıktı ki Young birden bana döndü.

"Hey! Bu planın ta kendisi... Niye böyle söyledin şimdi? Bak bu iş sana zor gelecekse yapma o zaman."

Araba sarsılır gibi oldu. Aslında bu sarsıntı allak bullak olan kafamı sanki yerine getirdi.

"Young, sen önüne bak dostum. Bir an çileden çıktım, hepsi bu."

"Merak etme önüme bakıyorum. İyi de kendine gelmelisin Demir. Az zaman kaldığını düşünüyorum. Böyle düşüncelere girmemelisin. Kızla evlen, zaten Rasim bunu duyduğunda sizi yalnız bırakmayacak. Evine girdiğin an iş tamam. O adamı gömmeliyiz dostum."

Kafamı salladım.

"Haklısın, sadece görevime ve öcüme odaklanmalıyım. Zaten bu olacaktı, ha bir gün önce ha bir gün sonra."

"İşte bu!"

Mekana girdiğimiz an barda oturan Komiser ve Salih babayla göz göze geldik. İçimden, 'Ulan Young hemen aramış onları,' dedim.

"Günaydın beyler, hangi rüzgar attı sizi bu erken vakitte. A! Dur söyleyeyim Irmağın bana yaptığı sürprizden haberiniz oldu. Ne güzel!"

İkisi de pişmiş kelle gibi sırıttı...

Salih babanın yanına oturdum ve barmenden bir kahve hazırlamasını söyledim. Onlara buyurun sizi dinliyorum, der gibi baktığımda ilk Salih baba söze girdi.

"Oğul, aslında buna sevinmemiz lazım. Fikret komiser işlemleri bugün tamamlayacak. Yıldırım hızıyla evleneceksiniz yarın."

Kafam hala bomboktu, attığım kahkaha mekanı inlettiği gibi komiseri de kızdırdım galiba...

"Bu kadar güldüğüne göre sen hala işin farkında değilsin anlaşılan. Yoksa kızla yaşamak istemiyor musun? Hayırdır kafanı bozan ne?"

"Komiserim kafamı bozan çok şey varda, yapamamamın öfkesi büyük maalesef. Elebaşı adamı mimlediniz. Neydi adı, Çekiç baba... Neden gidip hepsini enselemiyorsunuz? Neden bana bu işkenceyi çektirmeye devam ediyorsunuz? Ya da neden ben bir yumrukla Rasim'i gebertebilecekken buna müsaade etmiyorsunuz?"

O an Salih baba ayağa kalktığı gibi yakamdan tuttuğunda, sana ne oluyor, der gibi bakmaya devam ettim.

Komiser gıcık gülümsemesini tekrar takınıp, "Dur Salih, Demir'in anlaşılan kafası karışmış. Evlat Rasim ve Çekiç denen adam bir çeteyi oluşturuyorlar. Bunu anladık, ama birlikte hareket ettikleri diğer çete var. Bu çeteyi de bulmak lazım. Şüphelere göre hareket edemeyiz, delil lazım delil."

Salih babanın üzerimden çektiği ellerinden sonra yakamı düzelttim.

"Peki, beyler. Bir kızla zorla yaşamanın verdiği gerginliğimi bir kenara bırakıyorum ve bıraktım gitti."

Bu sözüm üzerine ortam biraz yumuşamaya başladı. Komiser, nikahın yarın kaçta olacağını bana bugün bildireceğini söylediği gibi aramızdan ayrıldı. Salih baba sessizliğini bozmadan yine sessizce gitti.

YASA DIŞI/ RaflardaWhere stories live. Discover now