Kötü Bir Haber

5.4K 156 18
                                    

Batıkan'ın dudaklarını kendi dudaklarında hisseden Ozan,o an zamanın durduğunu düşündü. Batıkan'ın nefesindeki sıcaklık ve dudaklarını şehvetli ve arzulu bir şekilde emmesi, Ozan'ın öpüşürkenki isteğinin utancını yenmesine sebep olmuştu.
Uzun süren ve Ozan'ın bitmesini hiç istemediği öpücük bittiğinde ise,Batıkan'ın elleri Ozan'ın yüzündeydi. O kadar yakınlardı ki nefes alışlarını bile hissedebiliyorlardı. Gözleri birbirlerine kilitlenmişti.
"Ben de seni seviyorum Batıkan."
Batıkan Ozan'a sarıldı. Ozan  güvende hissettiği bu kollara kendini teslim etti ve Batıkan'a sıkıca sarıldı.
Ozan içinden bu anın sonsuza dek bitmemesini dilerken, Batıkan ise -ne kadar masum ve sevgiye muhtaç.- diye düşünüyordu.
Batıkan Ozan'ın elinden tutup onu arabaya bindirdi.
Ozan:
"Nereye gidiyoruz?"
Batıkan:
"Sürpriz."
Ozan hayatında ilk kez birinin kendisine sürpriz yapmasına şahit oluyordu. Bunun için çok heyecanlıydı. Hem de bu kişi hayatının aşkı -sandığı- kişiydi.
-
Bu sırada evde Mehtap ve Hasibe için gergin bir bekleyiş vardı. Mehtap, mirasın daha fazla kişiye bölünmemesi için Ozan'ı öldürmeye çalışmış, ancak Ozan ucuz kurtulmuştu. Ozan'ın Ferid Bey'in torunu olduğu gerçeğini 4 kişi biliyordu. Bu sır sonsuza dek saklı kalmalıydı.
Hasibe:
"Mehtap Hanım şimdi ne yapacağız?"
Mehtap:
"Ozan'ı öldürmemiz imkansız. Batıkan'ın onu nasıl koruduğunu görmedin mi? Bir daha bunu denersek bizim yaptığımız ortaya çıkar."
Hasibe:
"Ne yapacağız o zaman?"
Mehtap:
"Ay Hasibe ikide bir ne yapacağız diye sorup sorup durma zaten cinlerim tepemde! Yapacak birşey kalmadı. Ferid bunağının hemen gebermesi lazım. O bir an önce ölürse miras hemen bölünür. Şu sır ortaya çıkacak diye her gün korku içinde yatıyorum."
Hasibe:
"Bence de bu adamdan kurtulmamız lazım artık."
Mehtap:
"Evdeki tüplerden birini onun odasına koyup aç. Camları ve her yeri kapat. Zehirli gazın etkisinde nefes alamayıp gebersin."
Hasibe:
"Emredersiniz."
-
Ozan:
"Batıkan nereye gidiyoruz?"
Batıkan :
"Sürpriz dedim ya." diyerek gülümsedi.
"Sen de ne sabırsız birşey çıktın!" diyerek Ozan'ın yanaklarından bir makas aldı.
Ozan o an Batıkan'ın yüzüne bakıyordu. Bu gülümsemeyi yıllarca izleyebilirdi.
Araba koskocaman bir evin önünde durdu.
Ozan :
"Burası neresi?"
Batıkan:
"Bizim, daha doğrusu benim dağ evim. En mutlu anlarımda hep buraya gelip kutlarım. Bugün hayatımda başıma gelen en güzel şey yaşandı. Ben de bizi buraya getirmeye karar verdim."
Ozan,birinin hayatında en güzel şeyi yaşattığı için bu hoşuna gitmişti. Birinin onu bu kadar önemsemesi yıllarca çektiği zulümlerden sonra ona kendisini özel hissettiriyordu.
Batıkan ve Ozan dağ evine girdiler.
Ozan:
"Burası muhteşem bir ev."
Batıkan:
"Bu evi muhteşem yapan göl manzarası."
Ozan:
"Burası göle mi bakıyor?"
Batıkan:
"Aynen öyle, hatta gölün hemen karşısında denilebilir. Gidelim mi?"
Ozan:
"Olur."
Ozan ve Batıkan evin bahçesine çıktılar. Biraz ilerledikten sonra Ozan kendini hemen gölün karşısında buldu. Gölün suyu o kadar berraktı ki,mavi ve beyaz arasında şeffaf suları, güneşin hafifçe kaybolduğu ve sarı bir renk alan gökyüzünü süslüyordu. Gölün çevresinde ağaçlar vardı. Gölün bittiği yer ise görünmüyordu. Uçsuz bucaksız bu manzara Ozan'ı büyülemişti. Ozan sanki kendini başka bir diyarda gibi hissetmişti. Zaten doğa her zaman büyülemişti onu.
Ozan gölün eşsiz güzelliğini izlerken Batıkan da onun masumiyetini izliyordu. Bu çocuk gerçekten safın tekiydi. Evet Batıkan seksi bir erkekti, her kızı hatta her insanı kolayca etkileyebilirdi. Ama bu çocuk farklıydı, onu etkilemeyeceğini sanmıştı ama o hemencecik kendisine bağlanmıştı. Bu çocuk gerçekten sevgiye aç ve saf biriydi.
Ozan gölü izledikten sonra yerdeki piknik sofrasını gördü.
"Bir de bu kadar şeyi mi hazırladın?"
"Evet,senin için. Bu anımızı unutulmaz yapmak istedim."
Ozan gülümsedi ve oturdu. Bu romantik sofrada yemek yerlerken güneşin battığını farketti. Günbatımının tam ortasında bir keman sesi duydu. Arkasına baktığında bir kemancı grubunun keman çaldığını gördü.
"Batıka-.."
Batıkan parmağıyla Ozan'ın dudağını tuttu. Sonra eline gitarını aldı ve günbatımı eşliğinde huzur verici bir şarkı söylemeye başladı.

"Seni düşünüyorum
İşte uzaklara gittim
Gittim çok uzaklara
Kıyısında bu soğuk göllerin
Seni düşünüyorum

İşte uzaklara gittim
Gittim çok uzaklara
Gözlerimin önünde göl yemyeşil
Gökyüzü masmavi
Seni düşünüyorum

Ayaklarımın altına kumlar çatırdıyor
Başımda seni düşünmenin sarhoşluğu
Gölün mavisinde gözlerini görüyorum
Seni düşünüyorum"

Ozan bu şarkıdan sonra gözyaşlarını zor  tutabilmişti. Bu şarkı, günbatımı, herşey ona iliklerine kadar aşkı hissettiriyordu.
Şarkı bittiğinde Batıkan gitarı bıraktı ve Ozan'ın yüzünü tutup onu yavaşça öptü. Gökyüzündeki güneş yerini aya bırakırken, Ozan ve Batıkan bu Eylül akşamında birbirlerinin sıcaklığını tenlerinde hissediyorlardı.
-
Ozan ve Batıkan eve geldiler. Batıkan ona bu gece göl evinde kalmayı teklif etse de Ozan yarın okul olduğu için bunun iyi olmayacağını düşündüğü için teklifi reddetti.
Ozan gülümseyerek herkese iyi akşamlar diyip yukarı odasına çıktı.
Beren ise fısıldayarak:
"Karı kırıklığın keyfi yerinde bugün."
-
Geceyarısı geldiğinde yatağında uzanan Ferid Bey'in odasına Hasibe girmişti.
"Ne oldu kızım?"
Hasibe cevap vermeden hızlıca camları kapatıyordu.
"Hasibe ne yapıyorsun?"
Hasibe hem sessizliğini koruyor, hem de odanın görünmeyen bir yerine. getirdiği tüpü açıyordu. Zehirli gaz odanın her yerine yayılıyor, Ferid Bey nefes almakta zorluk çekiyordu.
"D-dur kızım lütfen yapm-"
Ferid bey öksürüyordu, eliyle ağzını kapatsa da bu zehirli havanın bulunduğu ortama daha fazla dayanamayacaktı.
Hasibe, nasıl olsa tüm ev halkı uyuduğu için kapıyı kilitleme gereği duymadan odadan çıktı. Bu sırada ise güvelik kamerası devre dışıydı. Ferid Bey ölümle pençeleşirken Ozan ise odasına Nazlı ile telefonda konuşuyordu.
"Sonra beni sevdiğini söyledi. Birden beni öptü. Ben ne olduğunu anlamazken onu durdurmadım çünkü ben de onu seviyorum. Sonra da öpüştük işte."
"Yaa Ozan çok tatlısınız.Sizin adınıza çok sevind-"
"Araba koskocaman bir evin önünde durdu. Meğersem ev göl manzaralıymış. Benim için masa falan hazırlamıştı sonra kemancılar geldi sonra Batıkan bana şarkı söyledi sonra günbatımınında falan ya çok romantikti! Şey,kusura bakma çok konuştum ama o kadar heyecanlıyım ki bunu seninle paylaşmak istedim."
"Biliyorum canım tabii ki paylaş ben olsam herkese anlatırdım."
"Herkes,tabi ya! Nasıl unuturum Ferid Bey'in bundan haberi yok."
"O adam çok tatlı ve cana yakın. Hem o sana çok iyi davranıyor bilmeye hakkı var bence."
"Aynen ona anlatmalıyım ama saat geç oldu."
"Birşey olmaz Ozan git anlat ne olacak?"
"Doğru. Tamam görüşürüz."
"Baybay."
Ozan telefonu kapattıktan sonra Geri Bey'in odasının önüne geldi ve kapıyı tıklatırken çok kötü bir gaz kokusu duydu. Gaz kaçağı gibiydi. Ozan telaşla odanın kapısını açtığında odanın her tarafını zehirli gazın kapladığını farketti. Ferid Bey ise çığlıklar atarak can çekişiyordu.








OPPOSÉ (BoyxBoy)Where stories live. Discover now