OPPOSÉ (BoyxBoy)

Eksik Sevgi

Nazlı , Beren'i kurtarmak için Rukiye'yi takip etmiş , takibi sonucunda Rukiye'nin Beren'i psikoloğa götürme bahanesi ile kaçırıp Rıza ile birlikte bir dağ evine hapis ettiğine şahit olmuştu. Onları polise ihbar etmek için dağda bulduğu ankesörlü telefondan tam polisi arayacakken , Rukiye Nazlı'nın her şeyi bildiğini görmüş ve elinde bir bıçakla tepesine dikilmişti. 

Nazlı , Rukiye'nin kendisini bıçaklayacağını anladığı için elinde koca bir bıçak ile karşısında duran kadının midesine sert bir tekme attı. Rukiye , acı içinde bağırarak midesini tutarken , Nazlı dağın içindeki ormana doğru kaçmaya başlamıştı.

Ağaçların arasından son hız ile nefes nefese koşan Nazlı , ara sıra arkasını döndüğünde Rukiye'nin peşinden koştuğunu fark ediyordu. Rukiye denen bu kadın kendisini yakalayıp öldürmesin diye elinden geldiğince hızlı koşmaya çalışıyordu. Ancak her adımda bir önüne çıkan ağaçlar koşmasını engelliyordu. Buna rağmen arkasından onu kovalayan Rukiye'ye bayağı bir fark açmıştı. 

Nazlı , nefes nefese canını kurtarmak için koşarken , Rukiye'nin ne kadar uzağında olduğunu görmek için kafasını arkaya çevirip baktığında , önündeki ağacı göremediği için ağaca çarpmış , yere düşmüştü. 

Yere düşünce çığlık atan Nazlı , elini alnına götürüp baktığında kan olduğunu fark etti. Başını ağaca çarptığı için başı fena dönüyor ve acıyordu. Buna rağmen ayağa kalkmaya çalıştı , çünkü Rukiye'ye yakalanmak istiyordu.

Ancak bu baş ağrısı ve sürekli kanama yüzünden ayağa kalkmak imkansızdı. Nazlı ayağa kalkmayı denerken Rukiye çoktan gelmişti bile. Nazlı'yı at kuyruğu saçından tutan Rukiye , onu dağ evine götürmek için sürüklemeye başladı.
Rukiye :
''Sen misin benden kaçan ha ? Yakalayamaz mıyım sandın seni ? ''
Nazlı :
''Abla ne olur bırak lütfen ben bir şey yapmadım.''

Rukiye , Nazlı'yı dinlemeden onu saçından tutarak sürüklemeye devam ederken yerde sürüklenen Nazlı , orman yolundaki bir taşı eline alıp Rukiye'ye fırlattı. Taş Rukiye'nin ensesine gelmişti. Ancak Rukiye Nazlı'nın saçına o kadar fena yapışmıştı ki , asla bırakmıyordu.

Nazlı :
''Pis kadın bırak beni bırak bırak bıraaakk ! ''

Rukiye , Nazlı'nın saçını çektiğinde , zavallı genç kızın bir sürü saçı Rukiye'nin elinde kalmıştı. Rukiye , hırkasının geniş cebinden çıkardığı koca ekmek bıçağını Nazlı'nın boynuna dayadı.

Rukiye :
''Şimdi düş önüme ve eve doğru yürü. Sakın da ses edeyim deme , şuracıkta keserim boğazını kimseler duymaz.''

Nazlı , vücudundaki bıçağı hissede hissede zorunlu olduğu için ağlayarak eve doğru yürüdü. Rukiye , dağ evinin kapısını açıp Nazlı'yı içeriye attı. Düştüğü yerden kafasını kaldıran Nazlı , Rıza'yı gördü.
Rıza :
''Kim bu ? ''

Rukiye :
''Beren'i kaçırırken bizi takip etmiş. Yakaladım ormanda. Polisi arıyordu az kalsın.''
Rıza , yerde yatan Nazlı'nın çenesini eliyle tuttu. Nazlı'ya aşırı yaklaştı.
''Vay vay vay , bir taş ile iki kuş . Ne şirin bir parçaymış bu böyle. Gördün mü ablacığım , elimde bir genç kız vardı , şimdi iki oldu. Ben bunlara doyamam ki ama...''
Nazlı , Rıza'nın suratına tükürdü.
''Adi pis herif ! ''
Rıza , elindeki mendille yüzünü sildi.
''Abla , bunu da Beren'in yanına bağla.''

Rukiye , Nazlı'yı dağ evinin içindeki odaya götürdü. Odanın ortasında kocaman bir direk vardı. Beren , direğin bir ucuna bağlanmıştı. Rukiye , Nazlı'yı direğin diğer ucuna bağladı. 
Rıza , odanın kapısına yaslanıp onları izliyordu.
''Sen de gençliğinde bu iki fıstık kadar güzel miydin abla ? ''