Die İn Your Arms (Justin Bieber Fanfiction)

23.Bölüm

-23-

(Hafta içi full dolu olduğum için yeni bölüm yazamıyorum ama Cumartesi-Pazar yazmaya çalışıyorum.Umarım anlayışla karşılarsınız.

He bir de unutmadan; daha fazla oy verip,yorum yaparsanız bölümler daha uzun olabilir.Çok öptüm :*)

***

Bana bunu yapmış olamazdı değil mi?Karley yapabilirdi ama Justin?Bunu bana yapamazdı değil mi?Bu kadar şey yaşamışken,her şey bu kadar düzelmişken o beni aldatamazdı.Hem de yakın arkadaşlarımdan Karley ile olamazdı.Kafam almıyor.Justin’i görünce ilk işim o olmayan beynini çıkarmak,ondan sonra da onu öldürüp,penisini kesmek olacak.Ondan sonra da onu gömmeyeceğim.Denize atıp kaçacağım.

Fazla paranoyaklaşmış olabilirim ama bunu bana Justin yaptı.

Hemen telefonuma iliştim.Garip olan şey,ağlamamamdı.Ben,herşeye ağlayan Melissa,hayatımın aşkı beni aldattığı için ağlamıyordum ha?Herkes gibi ben de değişmişim sanırım.

Ezbere bildiğim Jake’in numarasını tuşladım.Bir iki çalışta açtı.”O pislik kuzenin nerede biliyor musun?”dedim.”Hayır,bilmiyorum cadı.Ne oldu ki?”dedi.”Şöyle oldu canım,o piç herif beni Karley ile aldattı ve şu an hangi cehennemde sürünüyor bilmiyorum.Ona ulaşırsan,bana haber ver.”diyip telefonu yüzüne kapattım.Sonra Edward’ı rehberde bulup aradım.O da beni bekletmeden açtı.”Justin piçine ulaşabildin mi Edward?”dedim.”Hoop!Sakin ol bakalım prenses.Az önce aradım.Çok yorgunmuş.Uyuyacakmış.Evde yani.”dedi.”Tabi yorgun olacak.Dün gece Karley’i becerirken çok yorulmuş olmalı.Kıyamam ya.”diyince Edward,şaşırdığını belli edercesine bir şeyler geveledi.”Ne demek istiyorsun?”dedi.”Justin seni aldatamaz.”

“He canım ya,aldatamazmış.Ben de Barbara Palvin’in oğluyum zaten.”dedim.Sinirimden ne dediğimin farkında değildim.”Oraya geliyorum Melissa,sakin ol ve kendine zarar vermemeye çalış.”dedi ve telefonu yüzüme kapattı.Kendine zarar vermeymiş.Ben o bok için götümü bile kıpırdatmam bundan sonra.

Açmayacağını bilsem de Justin’i aradım.

1...2...3...4...5...6... derken açtı.O konuşmadan ben konuşmaya başladım hemen.”Bana bak adi piç!Şimdi çabuk benim evime geliyorsun.Dün gece bir güzel becerdiğin Karley’i de al.İkinize de söyleceğim şeyler var.Pisliklerinizi dökeceğim olum.Bittiniz siz.Çabuk olun!”diyip yüzüne kapattım.Sinirden ellerim titriyordu ve Justin’e de saçmalamıştım.

Sonra Alice’i aradım.Bekletmeden açtı.”Alice,Jake’i de alıp bizim eve gelir misin?Çok önemli!Bekliyorum.”diyip onun da yüzüne kapattım.Sonra bilgisayarımı da kapatıp hızlıca aşağı indim ve Lily’nin odasına ‘zank’ diye girdim.Şaşırmış ifadelerle bana bakarken “Canım,hava çok güzel.Dışarı çıkmaya ne dersin?Tabii ki de ‘evet’ diyeceksin.Haydi.”diyip elinden tutup odadan çıkarttım.İtiraz etmedi de.

Lily’i evden çıkardıktan sonra koltukta oturup ileri geri sallanmaya başladım.Bu arada tırnaklarımı da kemiriyordum.Adî piç!

Düşüncelerim birbirine tecavüz ederken kapının ziliyle hemen yerimden fırlayıp kapıyı açtım.Tüm takım birlikte gelmişlerdi.Edward,Karley,Alice,Jake ve olayın baş kahramanı Justin.

“Geçin geçin.Ben Justin’i sikerken hepiniz görün istiyorum ha?”dedim.”Ne oluyor Melissa?Hiçbirşey anlamadım?”dedi benim siyah atlı prensim.Kıyamam sana ya.Bir de saf ayağına yatıyor.”Göreceksin şimdi canım,hiç merak etme.”dedim ve herkesi içeri aldım.Karley yüzüme bakmıyordu.Onla da sonra hesaplaşacaktım zaten.

Herkes koltuklara yayıldıktan sonra ben ayağa kalkıp konuşmaya başladım.”Şimdi bakınız şu piçe”diyip Justin’i gösterdim.Herkes Justin’e bakarken konuşmaya devam ettim “Bir de şu orospuya bakın”diyip Karley’i gösterdim.Bu sefer Karley’e dönüp baktılar.”Şimdi bunlar,dün gece bir güzel eğlenmişler.Hem de ne eğlence.”dedim.Justin konuşur gibi oldu ama elimle onu susturdum.”Hiiiç itiraz etme canım.Kanıtlarım var.”dedim.Telefonumu çıkarıp maillerimi açtım.Herkesin bakışları içinde telefonumu kaldırarak ‘alın size kanıt’ diyerek gözlerine soktum.Saçmalamanın zirvesindeydim artık.Buradan çıktıktan sonra annem beni akıl hastanesine yatırabilirdi.

“Şimdi,Justin ve Karley.Evimden siktirip gidin.Diğerleri,keyfiniz bilir.Kalabilirsiniz.”dedim.Justin “Açıklama yapmama izin vermeyecek misin?”dedi.Kafamı olumsuz anlamda salladım.”Dinlemeyeceksin yani beni?”dedi.”Herşey ortada Justin.Neyini dinlemeliyim?”dedim.”Doğruları dinleyebilirsin.”dedi.”Ne doğrusu piç herif?Doğru mu kalmış burada?Hangi doğruyu dinleyip,inanayım?”dedim.”Haklısın aslında,sen kendi doğruna inanmışsın.”diyip gitti.Ardından Karley de kalkıp çıktı.Göz yaşlarımı tutmak için götümü yırtarken,yenik düşüp saldım onları.

Edward ve Alice yanıma gelip beni sakinleştirmeye çalıştılar.Hıçkırarak ağlıyordum artık.Daha fazla dayanamamıştım.Melissa,buna daha fazla dayanamamıştı.Kendimden 3.şahıs gibi bahsetmem ayrı ilginç.Lily’nin pskoloğuyla konuşup bir randevu ayarlamalıyım.En yakın zamanda.

“Bence dinlemeliydin Melissa.”dedi Jake.”Bilmiyorum.”diye fısıldadım.”Şu fotoğrafa bak.Shop gibi duruyor mu Jake?Sen söyle!”diye bağırdım.”Ben dinleyeceğim onu.”diyip yanımdan kalktı.”Güzel birşey çıkarsa bana da anlatırsın.”dedim.Kafasını salladı.Kapıya doğru ilerleyip çıktı.Şimdi Edward ve Alice ile birlikteydik.

“Bak,haklı olabilirsin ama Justin seni aldatmaz Melissa.”dedi Edward.Sen onu götüme anlat.”Edward,lütfen yapma.”diye son gücümle fısıldadım.Daha fazla çıkmadı sesim.”Peki,sen bilirsin.Gideyim mi ben?”dedi.Kafamı yavaşça salladım.O da gelip anlımdan öptü ve çıkıp gitti.

Şimdi Alice ile tek kalmıştık.”Sence doğru olmama ihtimali var mı Alice?”dedim.”Bilmiyorum ama onu dinlememekle hata yaptın dostum.”dedi.Belki de haklıydı.Dinlesem ne olurdu ki?”Haklısın ama kendimde değildim.Düşünsene,Jake’in Karley ile fotoğrafını görüyorsun.Sinirden çıldırırsın.Sen de dinlemezdin Alice,kabul et.”dedim.Kafasını salladı.”Haklısın.Haklısın ama sakinleştikten sonra mutlaka dinle.Birşey kaybetmezsin.”dedi.Bu sefer ben kafamı salladım.”Bu gece burada kalacağım.”dedi.Tekrar kafamı salladım.Zaten kafamı sallamaktan başka birşey yapmıyordum ki.Yarın Justin ile konuşacaktım.Ondan kaçamazdım.Her şeyden,herkesten kaçıyordum.Ben buydum işte.Gerisi yok.Ötesi de.

Not:Yeni bölüm yarın gelecek.

-Tutku