29.Bölüm

2.4K 144 26
                                    

-29-

(Üzülerek finalden bir önceki bölümü yazdığımı belirtmek istiyorum.Merak etmeyin,final partlı olacak.İlgi çok arttı.Çok mutluyum.Teşekkür ederim.

Bölümü aramıza yeni katılan ‘@believe_ceren’ adlı arkadaşımıza ithaf ediyorum.

Sizi çook seviyorum!

Öpüldünüz :*)

“Yeter ya!Yemek istemiyorum!Anlamıyor musun?”diye bağırıyordum o adama.Baba demek istemiyorum.

“Yemen gerekiyor Melissa.”dedi.

“Bak anlamıyor musun?Seni sevmiyorum ve burada da 2 ay kalacağım en fazla.Ben reşit bir bireyim.Kimse beni zorla burada tutamaz.Annemin hatrına kalıyorum zaten.Zorlama beni.”dedim ve sonra ekledim.”Hem sen ne zamandır bana babalık yapar oldun?Kaç yıldır arayıp sormuyorsun.Geçen gün Lily aradığında ‘Hangi Lily?’ demişsin.Kaç yıl babalık görevini yapamamışsın.Şimdi mi aklına geldik?Daha doğrusu geldim?Ne düşünüyordun?Velâyetimi alarak kendini affettireceğini falan mı?”

“Bak Melissa anlamıyorsun.İşlerim çok yoğundu.”

“Sokayım işlerine!”

“Düzgün konuş lütfen.”

“E artık siz beni bu seviyeye getirdiniz.”dedim.”Bir baba,işleri yüzünden çocuklarını unutur mu?”dedim dolan gözlerime engel olamadan.

“Haklısın kızım.”dedi.”Çok haklısın.”

“Mümkünse bana kızım deme.”dedim sakince.

2 hafta olmuştu geleli.Tam 2 hafta.Nasıl dayandım ben bile bilmiyorum.Durmadan kavga ediyorduk zaten.Justin ile de saat başı konuşuyorduk.Bu aralar sesi iyi gelmiyordu.Benim de mükemmel olduğum söylenemezdi.Neden kötü olduğunu sorduğumda gülerek ‘sensizlik başıma vurdu sevgilim’ cevabını almıştım.Bu yüzden tek sorun bendim.Babam benim hayatımı mahfetmekle kalmamış,Justin’in de hayatını mahfetmiş oluyordu.

“Bu gün Rüzgâr seni dolaştırsın.”dedi.

Babamla Türkçe konuşuyorduk ama Türkçem o kadar iyi değildi.Aksanım yoktu yani.Dışarıdan bakan biri hemen Türk olmadığımı da anlayabilirdi.Bu yüzden dolaşmayı sevmiyordum ama Rüzgar çok iyi biriydi.Babam gittikten sonra geliyordu.Beni yanlız bırakmamak için.Benden 4 yaş büyüktü.Yan komşumuz olur kendileri.

“Gerek yok.”dedim.

“Ama burayı bilmen gerekiyor Melissa.”dedi.

“Neden gerekiyormuş?”dedim.”Hem gerektiği kadar biliyorum.Sorsan neresi Kadıköy,neresi Ataşehir neresi Taksim hemen götürürüm.”dedim.Götüremezdim.

Buraların adını Rüzgar söylemişti.Genelde İstanbul’daki insanlar buralarda takılıyorlarmış.

“Nasıl istersen.”dedi.”Ben çıkıyorum.”

“Umrumda değil.”dedim ve salona geçtim.

2-3 dakika sonra kapı sesiyle rahatladım.Sonunda gidebilmişti!

5-10 dakika sonra da Rüzgar geldi.

Kapıyı açmaya üşendiğimden mutfağın camını açık bırakıyorduk ve o da oradan giriyordu.2 haftada ona ısınmıştım.

“Ben geldim!”diye bağırdı.

“Biliyorum!”diye bağırdım.

“Çok naziksin!”

Die İn Your Arms (Justin Bieber Fanfiction)Where stories live. Discover now