1. BÖLÜM "KAYIP PUSULA"

807K 11.3K 9.2K
                                    

07.10.2018
Buraya tarih bırakmanızı rica ediyorum

ÖNEMLİ NOT. "Kitabı baştan yazdığım için yorumlar silindi, tekrar yaparsanız mutlu olurum.

Ve önceden yazılmış bir kitabı tekrar yazmak dünyanın en zor işiymiş. İnanın kurgu sevilmeseydi yan kitabı yazma sözü vermeseydim bu adımı asla atmazdım.

Sağlık sorunlarından dolayı biraz geciktim, üzgünüm ama telafi edeceğim.

BAKANIN OĞLUNA'DA devam edicem.

Hepinizin bayramı kutlu olsun cancağızlarım. Seviliyorsunuz.

Zevkli okumalar.

1. BÖLÜM: "KAYIP PUSULA"

Karanlıkta gözlerimi açtığımda yürüyordum, nereye kime gittiğimi bilmiyordum amaç şimdilik sadece yürümekti. Gittiğim yolun sonunu göremiyor içinde olduğum evren yokluktan, karanlıktan ibaretti. Ne gökyüzüsü vardı ne de basabileceğim toprağı. Ayaklarımın altında yer diyebileceğim görünmeyen bir boşluktu sadece.

Yalnızdım, nedenini bilmediğim korku kalbimi avuçlamış ilerlememe mani oluyordu.

Hafif bir rüzgar esti, etrafımda dolandı, havayı yüzümde, parmak uçlarımda hissettiğimde saniyeler içinde sertleşti, omuzlarıma düşen uzun saçlarımı arkaya savurdu. Durmadım yalın ayak ilerlemeye devam ettim. Rüzgar bir şeyleri çağırır gibi etrafımda tekrar dönünce saçlarım dağılıp omuzlarıma serildi, üstümdeki elbisenin eteğini kendince dalgalandırdı.

Bir romanın kapağı aralandı, rüzgarın esmesiyle kitap sayfalarının çevrildiğini sonra kitap sayfalarının koparılışını, rüzgara karışmasını ve yırtılmadan rüzgara karışıp etrafımda dolanmasını duyuyordum.

Görmüyordum belki ama yaprak hışırtısının rüzgara karışan sesinden ayırt edebiliyordum ve ilerlememe mani olacaklarını hissediyordum.

Evren siyahtı, boşluk siyahtı, kitap sayfaları bile siyahtı ve ben siyahın içindeki koyu siyahtım.

Rüzgar karanlıkta dans eder gibi etrafımda süzüldü, adımlarım ağırlaştı, rüzgarın koparıp etrafımda ustaca döndürdüğü roman yaprakları hızla hareket etmeye başladığını hissettim, durmadım. Rüzgarın elinde dans ettirdiği sayfalar etrafımda hızla dönerek önümü kapatmaya çalışıyor korkmama o kadar yol almışken durmamı istiyordu.

Yapmadım, ben yol almayı severdim. Karanlık kalbime korku salabilir, beni yutabilir ama cesaretimi elimden asla alamaz.

Var gücümle son adımlarımı atınca rüzgar roman yapraklarıyla etrafımda geniş yarım bir daire çizdi, kendimi zorladığımda daralmaya başladı, umursamadım, geri dönmek aklımdan geçmedi, önümü göremiyor olsam da durmadım, rüzgarın karanlıkta savurduğu roman yapraklarını duymazdan geldim.

Aldığım nefesler artık kesik kesikti. Rüzgarın elinde oynattığı kitap sayfalarıyla etrafımda çizdiği dairenin eksik parçaları kitaptan kopmaya devam eden yapraklarla tamamladı.

Gücümü yitirdiğimde ilerleyemedim, bağırmak istedim yapamadım, o an çaresizliğin nasıl bir duygu olduğunu gördüm, verdiği acıyı hissettim ve ruhuma saldığı korkuyu yenemedim.
Pes ettiğimi fısıldayan kalbimin sesini duymazdan geldim, gerçeği inkar ettim.

ÇÜRÜK KOZA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin