ÇÜRÜK KOZA (+18)

59. BÖLÜM "KAR TOPU"

Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

59. BÖLÜM "KAR TOPU"

Teselliyi kalbimden çok bedenimde arayan eşime bu gece verebileceğim tek şey yakınlıktı, karşılık değil.

Biliyorum ki oda iyi değil, babasının ağlaması onu yıktı, canı acıyordu ve bu acıyı tenime dokunarak gideremezdi.

Biz ten tene olmaktan çok yüz yüze bakarak, bakışarak, birbirimize değer vererek seven bir çifttik.

"Neden reddedildim?"

Biliyordu ve bilmezden geliyordu.

"Konuşmazsan kendi bildiğimi okurum."

Öfkelenmesine aldırmadım. Bileğini kavradım parmaklarımı ince uzun parmaklarından geçirmek istedim ama Cesur beni yanlış anladı onu kendimden uzaklaştıracağımı düşündüğünden hızla kolunu bacaklarıma sarıp ayaklarımı yerden kesti. Yatağa giden iki adımlık yolu aştı, bir dizini yatağa geçirdi ve zorlanmadan beni yumuşak örtülerin arasına bıraktı. Şaşkınlık içindeydim, dilim tutulup kalmıştı. Cesur doğruldu, kazağın yakasını tutup başından sıyırdı, çıplak göğsünü görmemle gözlerim büyüdü, kirpiklerim hareketsiz kaldı. Ağırlığını üstüme vermeden eğilip ellerini başımın iki yanına koydu.

Yutkundum.

Onayımı bekleyen yoğun bakışlarını kabul etmedim, bedenimi kollarının arasında çevirip yan yattım, aslında kaçtım desek daha doğru olur.

Bana beni yiyecekmiş gibi bakmamalı.

Ellerimi başımın altına koyduğumda alnını yanağıma bastırdı. "İçindeki beni yitiriyorum sanki, bu berbat his sana olan saf sevgimin önüne geçiyor."

"Kendi kendine kurup inanıyorsun."

"Madem öyle niye yanındayken yalnızlık çekiyorum."

Gün boyunca dalgın olmamdan kaynaklıydı kesin. "Benden ilgi görmeye alıştın, yaşananları hazzetmek çok güçtü benim için, lütfen anlayışlı ol, kalbimdeki yerini sorgulama."

"Beni gitmekle tehdit etmeseydin yapmazdım."

"Sende rahat dursaydın."

"Yeterince azar yedim."

Böyle hissetmesinin sebebi tamda buydu, hatalıydı, tepki alınca kızıyordu.

"Ne senden ne sevginden vazgeçmem." dedim, iç çekti rahatlayarak.

"Benim ol." dedi, kısık sesi boğuk ve tutkuluydu.

"Başka gece yapsak?"

Güldü ama sinirdendi. Sıcak nefesi boynuma uzanınca tarafımca yine reddedildi. Cesur tenime dokunamayacığını anlayınca inat etmedi, yataktan çıktı. Pencereyi açıp ardına geçti, kısa süre sonra keskin sigara kokusu aldım, dumanı nefesimi daralttı ve ciğerlerine zarar vermesi canımı sıktı.

Yüz vermedim diye efkarlandı hemen.

Omzunun üstünden bana bakınca gözlerimi kapattım, uyuyor numarası yaptım ve keşke yüzüm ona dönük olmasaydı. Kapanan pencere sesini yayları gerilen koltuk takip etti. Cesur çocuk gibi kızmıştı, bu soğukta üstünü örtmeden yarı çıplak uyuyacaktı. Kendimle çetin bir savaşa girdim, yataktan kalkıp onun üzerini örtmemek için başımın altındaki elimi yumruk yaptım. Dayanabilirim, ona gitmemeyi öğrenmeliyim, zaafım beni yönlendirmemeli.

Cesur koltukta dönüp durdu neyseki çok geçmeden kalkıp yatağın baş ucuna geldi. Kıpırdamadım, tarafımdan kabul edilmeyi bekledi yine, sesimi çıkarmadım bana baktığını hissettim o üşürken uyuyamazdım biliyordu ondan yatağa girdi. Beni döndürüp kollarına çekti, parmaklarını saçımdan geçirip başımı yukarı kaldırdı.