"Hançer Ve Gül"

4.3K 333 853
                                    

Yıldızlar ve ay aydınlatırken geceyi elinde bıçağıyla tepede oturan Gardener sürüsünün alfası Nick Grimshaw gözlerini gökyüzüne çevirdi.

Ay bu gece parlıyordu.

"Nick." adını duyan alfa başını gökyüzünden çevirip kendisine doğru gelmekte olan alfaya baktı.

"Hallettim." elindeki bıçağı döndürdü.

"Bir sorun çıkmayacak değil mi?" Atkins sürüsünün alfası ellerini cebine koydu. Sarı saçlarını topuz yapmıştı. Mavi gözleri parlıyordu.

"Hayır."

"Güzel."

"O insana kafayı bu kadar neden taktın? Etrafta bir sürü omega ya da beta var." kahverengi gözlerini Atkins alfasına dikti.

"Çünkü onu istiyorum." mavi gözlü alfa başını olumsuzca salladı.

"Bu ortaya çıkarsa neler olur biliyorsun Nick."

"Korktun mu Eric?" Atkins alfası ellerini cebinden çıkardı. Her an atağa geçecek gibiydi.

"Benim de bir alfa olduğumu unutma." sesi keskindi.

"Bu yüzden senden rica ettim zaten."

"Seni ilk kez böyle görüyorum. Kuralları bile çiğnemeyi göze aldın." yüzünde kendinden emin bir gülüş oluşurken elini toprağa koydu Gardener sürüsünün alfası.

"Beni bilirsin bir şeyi istediğim zaman her şeyi yaparım." Eric bir şey demedi. Ellerini tekrar cebine koydu.

"Ve ben istediğimi her zaman alırım." bıçağı yere saplarken Atkins sürüsünün alfası bu alfanın ne kadar tehlikeli olabileceğinin farkındaydı.

*

Osborne sürüsündeki betalar ve omegalar meydanı doldurmuştu. Alfalar ise en öndeydi. Oliver ayağını yere vuruyordu. Bu dövüş iyi olmayacaktı. Yanındaki Liam'a döndü.

"Niall nerede?" sarı saçlı betayı sabahtan beri görmemişti alfa. Liam omzunu silkti. Her zamanki Niall'dı. Yemek için kaybolmuştu kesin.

"Buralardadır. Niall'ı bilmiyor musun Oli?" alfa parmaklarını kütletti.

Sürü çekilirken Louis tüm ihtişamıyla yürüyordu. Alfanın üzerinde hiçbir şey yoktu. Geniş ve kaslı gövdesi parlıyordu. Dövmeleri onu daha da sert gösteriyordu. Altındaysa siyah bir şort vardı sadece. Kahverengi saçlarının birkaç tutamı alnına düşmüştü.

Mark gururla oğluna bakıyordu. Oğlu asil ve güçlü bir alfaydı. Jay ise gergindi. Yüzüğüyle oynarken bakışları Harry ile buluştu.

Harry alfanın hemen arkasındaydı. Altında siyah bir kot ve siyah botları vardı. Üzerindeyse alfanın kazağı ve bir de hırka vardı. Buna rağmen üşüyor gibi görünüyordu. Saçlarını sabah geldiklerinde Jay yine örmüştü.

Harry alfanın eline yapışmamak için kendisini zor tutuyordu. Biraz sonra olacak olan şeylere hâlâ inanamıyordu. Louis ve o pis bakışlı kurt onun için dövüşecekti. Onun yerinde başka biri olsa mutlu olabilirdi belki ya da gururlanabilirdi de ama Harry sadece korkuyordu. Louis'e bir şey olmasından korkuyordu. Her ne kadar küstah, kaba ve sinir bozucu bir alfa olmasına rağmen başına bir şey gelmesinden korkuyordu.

Meydana geldiklerinde alfa Harry'e döndü. Yeşillerdeki korkuyu görünce duraksadı.

"Korkmamalısın."

"Ama korkuyorum." saçlarını annesi bu sabah tekrar örmüştü. Küçük bir çocuk gibiydi. Alfa onu kollarının arasına almak istiyordu. Almak ve bırakmamak.

LOVE NEVER FELT SO GOODWhere stories live. Discover now