"Rüya"

2.1K 167 91
                                    

Adım sesleriyle derin bir nefes alırken hemen ardından omzundaki el ile kaşlarını çattı.

"Rahat bırak beni." Liam soğuk ses tonu ile irkilirken bakışlarını sedyede yatan bedenle buluşturdu.

Saçları beyaz çarşafları parlatmaya devam ederken belirginleşen damarların sardığı beyaz teni üç gün önceki geceden sonra daha da çökmüş gibiydi.

Gözlerinin önünde beliren küçük bedenle gülümsemesine engel olamazken mırıldandı.

"Çok güzeldi." alfa bedeninin titrediğini hissederken elleri arasındaki zarif ele küçük bir öpücük bıraktı.

"Odadan çık."

"Onu görmeyecek misin?"

"Odadan çık."

"Bebeğinin bir suçu yok. Üç gün oldu. Ve sen onu daha görme..."

"Çeneni kapatmazsan ben kapatırım ki bu hiç nazik olmaz." Liam başını olumsuzca sallarken sinirlenmeye başlamıştı.

"Kalk ve kendine gel artık." alfa elleri arasındaki eli nazikçe bırakıp ayağa kalktı.

Yüzünü çevreleyen sakalların arasından buz mavileri bakanı öldürecek etkideydi. Bununla birlikte yanları kazıtılmış kısa saçları ve güçlü bedeninin de verdiği etki karşısındaki insana daha da korku veriyordu.

"Sözlerimi bana tekrar ettirme."

"Kendine gelmen gerek. Aynaya baktın mı hiç? Yüzüne baktın mı? Gözlerine baktın mı?"

"Çık dışarı."

"Bebeğinizin bir suçu yok. Ama sen ona suçluymuş gibi davranıyorsun." kahverengileri sedyedeki bedeni buldu.

"Onu üzüyorsun." öfke damarlarını işgal etmeye başlarken kaşlarını çattı baş alfa.

"Ölmek mi istiyorsun?" kahverengi gözlü alfa ise geri adım atmamakta kararlıydı.

Baş alfanın kendine gelmesi gerekiyordu.

Yakalarından kavradığı bedeni sertçe duvara çarpıp gözlerini canlılığını kaybetmiş gözlerle buluşturdu.

"Kendini suçlamayı bırak artık. Senin bir suçun yok. Bunu anlamak bu kadar mı zor? Böyle davranarak ne yaptığını sanıyorsun?" sesi sakinliğine rağmen öfke kokuyordu.

Baş alfa öfkeyi göz ardı ederken çevik bir hareketle yerlerini değiştirip hırladı.

Liam duvara vurulan sırtıyla acıyla inlerken yumruk yaptığı elini alfanın yüzü ile buluşturmamak için kendi ile büyük bir savaş veriyordu. Eğer o yumruğu atarsa ikisinden biri ölü olabilirdi.

"Sana beni rahat bırakmanı söyledim. Beni onunla bırak. Defol git."

"Kendini kapattın lanet olası. Görmüyor musun bunu? Kendine ne yaptığının farkında değil misin? Bitmiş durumdasın!"

"Doğru. Bitmiş durumdayım." sakin çıkan ses ile afallarken gözlerini kırpıştırdı kahverengi gözlü alfa.

Ceketindeki eller gevşeyip düşerken bedenini duvardan ayırdı.

"Bitmiş durumdayım. Canım acıyor. Çok fazla acıyor." mavilerini sedyedeki bedenle buluşturdu.

"Kokusunu son kez içime çektiğim gerçeği ya da gözlerine son kez bakmış olduğum gerçeği çok yakın ve sen bunun nasıl bir yıkım olduğunu bilemezsin." dik duruşuna rağmen umutsuzca söylediği kelimelerle yıkılmış olduğunu dile getirmişti.

LOVE NEVER FELT SO GOODWhere stories live. Discover now