9; Baby steps

345 40 7
                                    

O gün Jennie elini tuttuğunda, Lisa dizinin acısını unutup gülümseyecekti neredeyse.

Fakat hemen sonra Jennie onu çekip ayağa kaldırdı ve elini bıraktı. "Bir daha beni takip etme. Arkadaş olmak istiyorsan düzgünce yanıma gel, tanışalım." Aslında sadece bu olayın üzerine gitmek için fazla yorgun ve üşengeçti. Fakat Lisa onun, arkasını dönüp uzaklaşırken ne kadar havalı göründüğünü düşündü.

Öylece bakakaldı kızın arkasından. Koşan öğrenciler kayboldu, çömez çocuk çantasını aldı, ders zili çaldı ve bahçe boşaldı. Lalisa Manoban ise hâlâ gözlerine inanamaz bir vaziyette olduğu yerde duruyordu.

Jennie ile tanışmıştı.
Azarlanmamıştı.
Bir şansı vardı.

Tebessüm etti.

"Yah! Ders başladı! Ne arıyorsun burada?! Biraz daha geç kalırsan öğretmen seni yok yazacak."

Rosé nefes nefese kalmış bir vaziyette söyledi. Ne zaman gelmişti? Lisa bilmiyordu.

"Neden pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun?" Rosé nefesini düzene sokmayı biraz olsun başarmıştı. Hatta Lisa'nın gülümsemesi yüzünden tüm yorgunluğunu unutup salak gibi sırıtacaktı az daha.

Fakat Lisa'nın cevabı tam tersi bir etki yarattı. "Jennie ile tanıştım."

Rosé'in nefesi tekrar düzensizleşti. Gülümsemek şöyle dursun, üzgünce bir hâl aldı yüzü.






Lisa ufak adımlar atmaya başladı Jennie'ye doğru,  o günden itibaren. Yürümeyi yeni öğrenen bir bebek gibi.  Bazen birkaç adım attığında dengesini kaybetti ve pes etmek zorunda kaldı. O her düşecek gibi olduğunda yanında Rosé vardı.

Elini tutardı Rosé, Lisa'nın. "Neden bu kadar korkaksın?" diye azarlardı. Bu aslında, 'Madem onu seviyorsun, ona git bir an önce.' demekti. Fakat Lisa anlamazdı. Her zamanki gibi.

Bir defasında Lisa cevap verdi, "Ondan korkuyorum. Yani...yanına gitsem beni terslermiş gibi geliyor." Omuz silkti.

"Ama sana tanışmak istiyorsan yanına gitmeni söylemedi mi?" Kafası karışıkça sordu Rosé. Sonra içi saçma bir umutla doldu. "Ona olan duygularından emin misin? Yani...ondan korktuğunu söylüyorsun...Telaş,heyecan,endişe, çekingenlik...gibi bir sürü duygu hissedebilirsin ama...Korku?"

Lisa kaşlarını çatıp sinirle baktı ona birkaç saniyeliğine. Ardından sanki Rosé'i hiç duymamış gibi yüz ifadesi yumuşadı. Ve heyecanla konuştu, "Ona yaklaşacağım!" Havalı bir şekilde saçlarını savurmaya çalıştı. "Bir kere beni tanıdı mı, cazibeme karşı koyamaz zaten hıh."

"Ya ya ne demezsin." diye mırıldandı Rosé, Lisa'nın duyabileceği bir tonda. Ardından çok sessizce ekledi, "Beni küçük bir veletken bile etkiledin..."

Lisa duymadı.

We Loved | BlackpinkWhere stories live. Discover now