1.3- Acatalepsy

14.9K 1.3K 693
                                    

♫ Zayn ft. Sia- Dusk Till Dawn ♫

1.3- Acatalepsy 


Bir nefes.

Akciğerime dolması gereken bir nefes.

Şu anda yaşamam için gereken bir soluk ile hayata tekrar tutunabilirdim. Bilincim artık suyun bulanıklığına karışmış ve hiçbir düşünce zihnimden dışarı çıkamamaya başlamıştı. Babamın hayali artık bir uçurumdan aşağıya doğru sallanmıştı. Ben ise başarısızlık içinde istemediğim bir ölüm ile sona kavuşuyordum.

Bundan iki hafta önce ölüm tatlı gelmişti.

Peki şu an niye ölümden korkuyordum?

Ölüm.

İki hece.

Dört harf.

Tüm kemiklerimin ağrımasına sebep oluyordu. Çığlıklarım ses tellerimi yararak çıkmak istiyor, ve o bir soluk ile savaşmak istiyordum. Ayağıma dolanan yosunlar beni bir kelepçe gibi suyun altında tutarken suyun kuvvetine karşı gelmeye çalışıyordum. Beni boğmaması için elimden geleni yapıyordum ama nafileydi.

Ben hayal etmediğim bir ölümün içine tıkılıp kalmıştım.

Tüm hayatlara şifa veren su, usulca zehirlemeye başlamıştı beni. 

Uğraşlarımın sonucunda yorulan bedenimin tekrar büyük bir suyu yutmama sebep oldu. Nefessiz kaldığım bu anda son oksijenimi de kaybederken suyun altında öksürüklere tıkılıp kalmıştım. Bilincim gittikçe sonuna yaklaşıyor ve tek bir gerçeği kabulleniyordum. Kimsenin beni bulamayacağı bu yerde tek başıma ölüp gidecektim. Ama ben ölmek istemiyordum. Onun gözlerini görmüştüm. Gökyüzü mavilerinin ölmemem gerektiğini söylediğini biliyordum. 

Yalnız başıma bırakıldığım bu uçsuz bucaksız ormanda beni duyabilecek tek bir kişi olmaması gözlerimden yaşların akmasına sebep oluyordu. Tatlı suya karışan tuzlu gözyaşlarımın kırılgan dokunuşlarını yüzümde hissederken gözümün önüne kalın bir perde inmişti. 

Hazır değildim.

Ama galiba ölüyordum.

Çünkü ölüm çanları artık kulaklarımda çalıyordu. 

----------------------

Garipti.

Dudaklarımda bir baskı vardı.

Bu baskının nedenini bir türlü çözemiyordum ama çalışamayan akciğerime hava gittiğini hissediyordum. Görevini yerine getiremeyen akciğerlerimin hava ile şişip dururken göğsüme uygulanan ritmik hareketler ile kalbim atmaya başlamıştı. 

Güm güm.

Güm güm.

Ve o anda gözlerim aniden açıldı. Bedenimin üzerindeki baskı bitip ıslanmış toprağın üstüne akciğerimde bulunan suları çıkarmaya başladım. İstediğim tek nefeslik oksijene en sonunda kavuşmanın verdiği his ile rahatlamıştım ama nefes almak zor geliyordu.

Hırıltı dolu nefeslerim ile korku ile etrafa bakmaya başlamıştım. Gözlerim su yüzünden hala bulanık bakıyordu ama karşımda tanıdık olmayan bir insanın durduğunu anlamıştım. Bembeyaz kesilmiş parmaklarım ile gözlerimi ovuşturup gözlerime bir netlik kazandırmaya çalıştım ve her şey daha net bir hale geldi.

Melankoli: MetanoiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin