"Gir"
Dedim ve kapıya doğru baktım, içeriye abim girdi.
Endişeli görünüyordu.
"Ouuu!!
Bakıyorumda Jackson efendi endişeli?"
"Yaahh... ben galiba Ilsana sizinle gelemeyeceğim!
Beni şirketten çağırıyorlar!"
"Eh ne güzel? Yaşadın!
Neye bu kadar
endişelendinki?"
"Yah beni deli etme Ae Ra!
Şu üstündekilere bir bak!
Orada Nam Joon olacak!
O oğlanı hiç sevmiyorum zaten"
"Sen onu tanıyormusun ki?"
"Kendisi Bighit'te stajer,
Bir kere şirkete gelmiştiler.
Hiç sevmedim onu zaten! Benden kaç ay küçük,
ingilizce öğretmeye çalışıyor!
Seni asla göndermem oraya!"
"Onu bir kere annemlere söyle. Neyse boş ver ya.
Yapacak bir şey yok.."
"Yada.... Dur bir saniye !!!"
"Ouu bakalım akıl fışkıran beyninden ne fikir çıkacak.."
Dediğimde telefonunda bir kaç şeyler tuşladı ve sonrada telefonunu kulağına götürdü.
"Alo Mark hyung ?"
Mark!??!?!?!
Hani şu Got7'in hyungu,
Meteorların başı!?
Böyle Manga figürü olandan!?!?!?!?!?!
"Şey sen boşsun değil mi ?
.....
Senden bir şey isteyeceğim
....
Şu an kırmızı alarm 2 0 4 'ı
Yaşıyorum
....
Hay sen bin yaşaa !!!"
Dedi ve telefonu kapattı.
Kırmızı alarm'ı anladımda,
2 0 4 de ne?
"Bunu birden benim dilim için çevirsen?"
"Ha şey, Mark hyung sizinle gelecek, zaten yarın gelmezseniz ben gelirim, korkma"
"Yaa tamam orasınıcbiraz anladımda 2 0 4 ne?"
"Cidden bilmiyor musun
AHAHAJJAZAJGAHAH
Cahil!!!!"
Dediğinde kolunu çimçikledim.
Ama öyle normalinden değil,
En iyi yerinden:
Kolunun iç tarafı, ve tavsiyem uzun tırnak, et tırnağın arasına giriyor böyle iki hafta çıkmayan lekeler oluyor
(Bu yazarınızın tavsiyesi ona göre fgkjdkflafdkjf)
Tamam! Kendimdeyim!
"Ahahhahahahaha kolumu si*tin !!!!"
"Oha oha ANN-"
"tamam benim güzeler güzeli kardeşim! Sakin ol ve
bağırmayı kes.
'Kırmızı alarm 2 0 4'
Oğlanların arasında kullanılan bir kelime.
Manası'da
'Kız kardeşimi erkeklerden korumam lazım ama meşgulüm' "
(Hayal gücüme bayılıyorum bdkkffkdkfjf )
"Mark oppa'nin sevgilisi yoktu değil mi?"
Dedim sırf onu gıcık etmek için.
Abimin en yakın arkadaşiäıyla çıkacak bir kız değilim ben.
Yada kim bilir, ilk önce bir çıkış yapsınlar...
ŞAKA!
"LAANN!!!!
Dediğini hemen geri alıyorsun!
Sevgilisi olmasa bile kaç kızla yatığını bilmiyorsun galiba !"
"YALAAANN!!!
BENİM OPPAM YAPMAZ ÖYLE ŞEYLER!!!"
"Uff tamam yalandı bağırmayı kes!!"
Dediğinde memnunca sırıttım.
Benim oppam öyle şeyleri yapmaz kiiii!!
Yada bilemiyorum artık.
Ne yapıyorsa yapsın, kendi kararı sonuçta.
"Ne bağırıyorsunuz iki saatir?!
Ae Ra gel hadi, Mark da geldi.
Seni bekliyoruz iki saatir!"
"Taman ben geliyorum babaların babası!
Mark oppa'yada söyle, arkaya otursun "
Dedim ve Jackson'a dilimi gösterdim.
Onu deli etmek benim hobimdi, ölsem bile şimdilik yapacağım tek şey abimi sinir etmek olur galiba...
YOU ARE READING
Yolculuk | Kim NamJoon :: RM
Fanfiction"Nam joon, neren ağrıyor?" Diye sordum elimde lifi hafifçe kanlı derisine ovalarken. "Burası" Dedi ve eliyle sol göğüsünü gösterdi, yani kalbinin üstününü. "Gururunu mı kırdılar?" "Yok, döktüğün göz yaşların yüzünden ağrıyor" ~ Ilsan... Onun...
