[4]

4.9K 243 152
                                    


Merakla içeriye girdim ve koltuklarda oturan ciddi insanların yanına gittim.

"Otur şuraya kızım"

Annemin dediği ile beraber teredütle gösterdikleri yere oturdum.
Daha demin mutluydular....
Bir kaç saniyede ne değişmiş olabilir ki?

"Mark oppa nerede?"

"Dışarda, abini arıyor.."

"Neden? Ne oldu?!"

"Şimdilik bir şey sorma.
Sadece bizi dinle"

Diye atıldı babam.
Sonrada annem devam etti.

"Biz senin ve Nam Joon ile evlenmeni istiyoruz.
Artık ikinizinde yaşı geçiyor ve aşiret böyle buyuruyor "

*aşiret: çok büyül bir aile(toplum) ağa falan oluyor işte..

"Bir saniye.. Aşiret mi!?
Yaşınız geçiyor da ne demek!?
Ben daha 21 yaşındayım!
Daha onun yaşını bile bilmiyorum!
Evlenmeyeceğim!!!
Abim buna izin verir mi saniyorsunuz?!!"

Gözlerim doldu ve
Sinirden kahkaha atıyordum.
Bende biliyorum, aşiretse abim bile hiç bir şey yapamaz...

"Kızım ne yapalım!?
Aşiret böyle buyuruyor!
Bu evliliği yapmasanız hepimizi vururlar!
Abin istemesede yapmak zorundayız!
Hiç bir insan buna karşı çıkamaz!
Ya evlenirsin, yada ilk önce hepimizin ölümünü seyredip, 4. Kuma olursun!"

Annemin dediklerini
Bir an hazmedemedim.
Ne ara ayağa kalktığımı bile bilmiyorum...
Yani tüm bu yolculuk bunun yüzündendi.
Beni evlendirecekler.
Tanımadığım birisiyle.
Evlenmesemde tüm ailemi öldürecekler ve beni 4. Kuma edecekler...

Ayaklarım titriyordu.
Hazmedemiyorum..
Keşke hiç çıkmasaydım o yatağımdan.
Keşke ne yapıp edıp gelmeseydim Ulsan'a.
Kahrolasıca intihar etseydimde ben değil cesedim çıksaydı o evden!

Ben kime güveneceğim?
Abim bile bana yardım edemiyormuş.
Zengin bir sevgilimin de olmadığına göre..
Bittim ben.
İnihar etsemde aşiret aileme saldırabilirdi.

Kolumun çekilmesiyle beraber dengemi kaybedip düşecektim ki beni belimden tuttu ve kucağına aldı.
Mark...
Hızlıca bir odaya yöneldi.

"Lan çek o elerini karımın bedeninden!!!!
Yoksa sonun çok kötü olur ona göre!"

Dedi Nam Joon...
Tam ağızımı açıp o her dizide olan meşhur
'Ben senin karın değilim lan'
Sözünü diyecektim ki Mark benden hızlı davrandı.

"Bak arkadaşımsın diye bir şey dememeyeceğim!"

Dedi ve bir odanın içine girip kapıyı kilitledi.
Hızlıca kucağından indim ve bir yere oturdum.
Ayakta duracak gücüm bile kalmadı.

"Bak abimi aradım,
Geliyor..
Korkmana gerek yok, ben yanındayım. Tamam mı?"

"Nasıl korkmama gerek yok Oppa? Bilmediğim bir aşiret beni tanımadığım birisiyle evlendirmek istiyor!"

"Sadece korkma.
Abin ve ben elimizden gelenini yapacağız!"

Dedi ve bana sımsıkıca sarıldı. Bende ona sarıldım.
Çok iyi geliyordu bu anda, güvendiğim birnin bana sarılması.

"Açın lan kapıyı!"

Diye bağırıp kapıya tekme atıyordu Nam Joon.
Neden böyle davranıyordu ki? Şu an evli falan değiliz -inşallah hiç olmayız- ve böyle davranması çok komik.

Normalde bunu bir dizide görseydim kıza söverdim galiba, insan(lar) anca başına gelince anlıyor bazı şeyleri...

Yolculuk | Kim NamJoon :: RM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin