[13]

3.2K 173 25
                                    


20:30 | Kim dağ evi

Nam Joon yaklaşık beş saat süren yolculuk'tan sonra durabilmişti.

"Bak şurada ki evde kalıcaz,
o benim yıllar önce aldığım dağ evim. Beğendin mi?"

Dedi ve arabanın karşısında duran dağ evini parmağı ile işaret etti.

Görüntüsü muhteşemdi, eski olduğu her halinden belliydi ama böyle vintage bir eskiliği vardı. Ama dağ evi olması beni azıcık korkutmuştu, ayı falan olur burada değil mi?!

Nam Joon birden kapısını açtı ve arabadan indi, bende kemerimi çıkartıp arabadan indim.

Arabanın kapısını kapattım ve Etrafı süzdüm.
Hani olur ya gecelerin ferahlattan karanlığı ve soğukluğu, işte o her tarafımı sarmıştı.
Ve inanın, bu şimdiye kadar hissetiğim en iyi şeylerden biriydi.

Tam yürümeye başlayacaktım ki ayaklarım yerden kesildi.
Evet tahmin ettiğiniz şey oldu, Nam Joon beni kucağına aldı.
Kucağına yanlış oldu; kucağina değil, beni resmen bir çuval gibi omzuna attı.

"Beni bıraksana seni sapık!"

Diye bağırdım ama hiç bir yanıt vermedi.

Ahahahaha, göreceksin sen şimdi yanıtı!

Hiç çekinmeden suratımı poposuna yaklaştırdım ve poposunu ısırdım ve elimle üç metre hız alıp poposunu şaplakladım.

"AAHHHHHAAHHG!!!"

Diye bağırdı deli gibi.
Bu kadar abartması hep oyunculuk ya, hiç takamayın:')

"Sen bittin Ae Ra! Cidden bu gün senin sonun olacak!"

Diye bağırdı yerden.
Yani yer ya Nam Joon'u üstüne aldı, yada Nam Joon yeri altına aldı. Neyse aklım fesatlaşıyor şöyle demyim kgjfkfk .

"Anahtar nerede?
Bana versene, sen toparlanana kadar içeri gireyim bari"

"Ön cebimde, çıkartabiliyorsan çıkart"

Dedi alaylıca .
Yapmam diye düşünüyor tabii benim müstakbel kocacığım, ama benim yapamadığım hiç bir şey yok! -kesin..(!)-

Nam Joon'un yanına eğildim ve bağdaş kurdum.
İlk önce yüzünü inceledim, gereksiz sırıtmamıda malesef eksik edememiştim.
Sonra gözüm anlına takıldı..

"Nam Joon anlın kanıyor!"

Diye cırladım birden, ben böyle şeylere karşı hiç dayanıklı değilim.
O acı çeken insan'dan daha fazla acı çekiyorum, bu da karakterimin saçma bir yanı.

"Tch... popomu taciz ederken öyle değildi ama"

Dedi hala yerde uzandığı için boğuk çıkan sesiyle.
Kafasını elerimin arasına aldım ve dizimin üstüne koydum.
Yarası pek derin değildi ama kanıyordu işte.

"Bu konum baya hoşuma gitti, daha uygun yerlerdede tekrarlayalım, dizin çok rahat"

Dediğinde gözlerimi devirmek istedim ama kalbimden gelen bir sinyal izin vermiyordu.
Böyle sinyale şey edeyim!

İkimizse gözlerimizin içine bakıyorduk.
Normalde insanlarla gözlerim kesiştiğinde saniyesinde başka yere bakardım, ama şu an gözlerimi çekmek istemiyordum.
Sanki uyuşmuştum onun gözlerinin içinde...

"Ah~ hadi kalkalım güzelim"

Dedi ve hızlıca ayaklandı ve benden uzaklaştı, bende çok geçmeden peşinden gittim.

22:55

Şu an koltukta yayılmış, bir battaniyenin altında sıkışmış bir şekilde film izlemeye çalışıyoruz -ne ara dağ evlerinde elektirik vardı?-

"Şunu bırak"

Dedi Nam Joon elimdeki içki dolu bardağı ima ederek.
Ama inadına daha fazla içtim, bardağı elimden aldığğndada tüm içki şişesini kafama dikmiştim.

Son hatırladığım şey ise Nam Joon'un beni bir odaya götürmesiydi ...

Yolculuk | Kim NamJoon :: RM Место, где живут истории. Откройте их для себя