Bölüm 42

6.2K 559 20
                                    

Silahlar..

Binlerce tür, şekil, kullanım alanına ilk ortaya çıktıkları andan beri ayrılmışlardı. Fakat iki tür silah vardır.

Bilinçli ve bilinçsiz olarak ayrılan bu silahlarda bilinçsiz kısmı her canlı kullanabilirdi. Fakat bilinçli silahları...

İşte bu o kadar kolay değildi. Bilinçli silahların kendi düşünceleri olur, kullanıcısını kendisi seçerdi. Eğer seçtikleri kullanıcıdan soğurlarsa onları ele geçirip tüketmek için her şeyi yaparlardı. Binlerce bilinçli kılıç uyuyor ve kullanıcılarının doğmasını bekleseler de, aktif olan bir kaç bilinçli silah bulunmaktaydı. Seka'nın sahip olduğu yay, Elf consüllerine ait olan 4 silah, Leo'nun asası şuan olarak bilinen bilinçli silahlardı. Bunların hepsi uyuyor gibi gözükse de şuan kendi aralarında konuşuyorlardı.

"Kehanet zamanı yaklaştı!"

Sarı renge sahip olan buluttan bu cümle çıkmıştı. Etrafında dönen binlerce bulutumsu varlık hiç ses çıkarmadan dönmeye devam ederken sarı yeniden konuşmaya başladı.

"Hepimize egemen olan ve birleştirecek olan geliyor! Sonunda gerçek şeklimiz ortaya çıkacak!"

-----------------------------------------------------

"İyi günler!"

Bu selamı veren kişi işverenden başka biri değildi elbette. Leo müşterisinin simyacı olduğunu biliyordu. Bu yüzden yaşlı, uzun sakallı kamburu çıkmış bir kişi bekliyordu. Fakat güvercin genç bir çocuğun omzundan, kendi kafasına konmuş ve çocukta bu şekilde onu koruyacak kişiyi tanımıştı.

''İyi günler.''

Leo şaşkınlığını tamamıyla ortadan kaldıramasa da,  cevap verecek kadar kendisini toparlamıştı. Simyacılar bu dünyada oldukça önemliydiler. İyileştirme iksirlerini, korunma iksirlerini, hastalıklara karşı koyan iksirleri bulan ve yapan kişilerdi. Hepsi oldukça zeki olsa da, hiç biri enerji kullanamazdı. Bu yüzden güçlü kişilerin koruması altında olurlardı. Aynı bu çocuğun Windsor'un içinde yaşaması gibi..

Simyacı çocuk at arabasını sürerken, Leo onun yanında yavaşça yürüyordu. Şuan ki seviyesiyle oldukça hızlı bir şekilde durmadan koşabilirdi. Bu yüzden yürümek onun için sorun değildi. Fakat kaleden dışarı çıktıkları anda algısı ile etrafını izliyordu. Bu onun ilk göreviydi. Bu yüzden başarısız olmak aklının ucundan dahi geçmiyordu.

''Bana ilk görevin olacağı söylendiğinde bundan pek hoşlanmamıştım. Fakat buluştuğumuzdan beri algını yaydığını gördüğümde tecrübeli olduğunu anladım. En azından savaşma konusunda kesinlikle tecrübeli olduğun apaçık ortada..''

Simyacı uzun süren sessizliği bozmak istermişçesine bunları söylerken, Leo ona cevap vermeye tenezzül etmedi. Onun işi konuşmak değil korumaktı. Bu yüzden işini layıkıyla yaptığı sürece sessiz olsa da, bundan kimse şikayet edemezdi. Simyacı çocukta onun bu fikrini anlamışcasına tekrar konuşmadan atını sakince sürmeye devam etti.

----------------------------------------------

Bilgelik Ormanı..

Simyacılar için cennet vari bir mekan olmasına rağmen, canavarların kol gezdiği bir bölgedir. Her türlü bitkinin yetiştiği bu ormanda, Evrimsiz canavarlar kol geziyorlar, ender olarak Bey evrimine eşit olan canavarlar da bulunuyordu. Simyacıların enerji kullanmaktan mahrum olmaları, onların Leo gibi koruyucular tutmasına neden oluyordu. Hepsi çok güçlü kişiler tarafından desteklense ve hayatları korunsa da, böyle basit şeyler için adam tutmak onların alışkanlığıydı.  Windsor'da 5 simyacı bulunurken, 25 tane simyacı çırağı bulunmaktaydı. Bunlar her kaleden çıkışında en az 1 kişi seçerler, bu sayede ekonomiye katkı sağlarlardı.

Elçi 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin