2K: Bölüm 34

5.2K 530 37
                                    

Güç nedir?

Kuvvet mi?

Yoksa itibar mı?

Yoksa zenginlik mi?

Güç bunların hiçbiri değildir. Güç ilimdir, bilgidir, bilimdir!

Eski zamanlardan beri insanlık gücü yanlış yolda ararken, insanlığın içinden çıkan bazı kimseler doğru yola sapmışlardı. Sapmışlardı diyorum çünkü insanlık her zaman yanlış yolda yürümüştür. Bilimi takip eden insanların çoğu ilk başta cadı diye avlandı. Gaddar Tanrı gelmeden önce bilimle uğraşanlar yakıldı ve dışlandı. Gaddar Tanrı geldiğindeyse Yıldız Alemlerinin yolu açıldı ve bu sefer herkes kuvvet kazanmaya uğraştı.

Fakat hala bilimle uğraşanlar vardı. Basit bir şekilde düşünürler, derin konulara takılmayan bu kimseler uzun yıllardır bu topraklarda gözükmedi. Kendisine güçlü diyen herkesi ayaklarının altına alacak bu kimseler sakince kendi bölgelerinde sadece araştırmakla ilgilendiler. Araştırmaları bittiğindeyse yeni bir konuya yöneldiler.

İşte bu durum onların sürekli olarak güçlenmesine neden oldu. Yeryüzünde yaşayan herkesten daha güçlü, herkesten daha meraklı olsalar da hiçbirinin içinde şiddet olmaması onların efsaneler yazmasını engellemiştir.

Fakat bu mükemmel insanlar, en güçlü insanlar bir araya gelip akıllara kazınacak bir birlik kurdular.

Bilgeler Konseyi-Ak Divan

İstediğinizi seçebilirsiniz. Hepsinin bilgesi tüm insanlığı aşacak kadardı. Üstelik tek tek..

Ak Divan da kibir olmazdı. Nefret olmazdı. Sadece akılcı düşünceler kullanılırdı. Hepsi bir araştırmacıydı. Tarihçiydi. Astronomi ile ilgileniyordu. Fizik yasalarını ezbere biliyorlardı. Kimyayla hiçbir sorunları yoktu.

Hepsi bu konuları iyi bilseler de, tek bir konuya daha çok yöneliyorlardı. Bu konuları ise kendi merakları yüzünden seçmişlerdi. En iyi oldukları bu konuda diğer divan üyelerinden daha ileriydiler. Hepsi ise bilgilerini kayıt altına alırlardı. Ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, kesinlikle bir gün öleceklerini biliyorlardı. Bundan dolayı kendilerine sürekli olarak çırak ararlarken, seçtikleri kişilerden sadece bir tanesi bu konuda iyi olurdur. Diğerleriyse diğer herkesin yapacağı gibi dünyaya bırakılırdı ki, öğrendikleri kısmi bilgiyi bile yayabilsinler.

Şimdiyse Ak Divan- Bilgeler Konseyinin toplanmasını sağlayan tek bir güç vardı. Beyaz İmparator, Elflerin Hükümdarı. Büyücülerin Efendisi...

 Dört taht, dört insan. Tahtlar resmen elmastan yapılmış gibi ışıklar saçarken, insanlar düşünülenin aksine ak sakallı dedeler değillerdi. Orta yaşlı ve hepsinin siyah saçları, kahverengi gözleri bulunmaktaydı. Yanlarında taşıdıkları kılıçlar ise onları tanımayan kişiler için bir savaşçı olduklarını gösterirdi. Hepsi huzurlu bir ifadeye bürünmüşken, birbirlerine bakıyorlar fakat tek kelime etmiyorlardı.

Aralarında beliren bir kişiyi gördükleri anda dördü de ayağa kalkarken, beyaz zırhlı kişi onlara oturmaları için eliyle işaret etti.

''Kara'nın hatasını ben ödüyorum. Fakat efendime karşı çıkmayı bir saniye bile düşünmedim. Onun verdiği her kararın arkasında benim dahi göremediğim bir neden vardır. Bundan dolayı Leo Clast'ı, yeni adıyla Leo War'ı kendisinin haberi olmadan eğitmeye başladım. Fakat bir savaşçı sadece kas gücüne bakmaz. Onu Gaddar Tanrı'nın sonraki sınavına hazırlayacağım. Bunun içinse sizlerin bilgileri gerekiyor. Hepiniz Leo War'ı eğiteceksiniz. Tüm bilimleri öğrenecek ve bir Kral nasıl olur bunu fark edecek. Bilgi sınavlarına sokun. Acımasızca eğitin. Cezalar yağdırın. Hiçbiri umurumda değil. Onu buraya yönlendireceğim. Sizlerle karşılaştıktan sonra hepinizin 4'er yılı var. Unutmayın, beni asla öğrenmeyecek. Hepiniz onu yeterince eğittiğindeyse, sizlere o çok aradığınız ölümsüzlüğü bahşedeceğim.''

--------------------------------------------------------

Leo War'ın kendisine doğru geldiğini öğrenen Satan derin bir nefes alıp beklemeye başladı. Bu onun için oldukça önemli olacaktı ki, daha önce böyle bir şeye kalkışmamıştı bile.

Kapısı sakince açılırken, içeriye giren pespaye görünümlü gence gülümseyerek baktı. İmparatorluğunu hızla güçlendiren Efsunger'e ilk siparişinden sonra her zaman saygı duymuştu. Sırf bundan değildi, siparişlerini almak isteyen herkese ilk önce kendisinden izin almalarını söylediği için..

Böyle bir sadakat çok zor bulunurdu ki, Satan bu kadar sadakatli bir insanı kaçırmayı hiç düşünmüyordu. Oturduğu masadan kalkmadan, Efsunger'i yanında ki sandalyeyi göstererek davet ettiğinde hiçbir sorun çıkmadan masaya oturdu.

Leo böyle bir davet beklemese de, içeriğini merak etmeye başlamıştı. Sonuçta durduk yere çağırılıyor gibi gözükse de, bu advet için hazırlanıldığı belli oluyordu.

''İmparator Satan, beni çağırmışsınız.''

Basit bir şekilde konuya girmek isteyen Leo bunları söylerken, bir yandan da etrafını dikkatlice izlemeye koyuldu. Kesinlikle tuhaf bir şeyler dönüyordu ve bu ondan hiç ama hiç hoşlanmamıştı.

''Seni yemeğe davet ettiğimi söylediğim halde neden çağırdığımı söylemişler? Neyse sorun değil. Herhangi bir sorun yok Efsunger Leo. Biraz sonra aile üyelerimle tanışacaksın. En azından bunu yapayım dedim.''

--------------------------------------------------------

Yeni bölüm bekleyen agaları çok bekletmeyeyim diye hemen yazdım. İntikamı biraz daha ileri bölümlere atmaya karar verdiğimi söyleyeyim.

Elçi 1-2Where stories live. Discover now