Multimedya; Cenk, Asrın ve Buğra
Asi'den(Alya'dan);
Bu dünyada mutluluk diye bir şey yoktu bana göre. Eskiden küçük şeylere bile mutlu olur, bazende en ufak dertlere ağlardım. Ama şimdi büyüdüğümü tüm kalbimle, aklımla hissediyor ve güçlü olmam gerektiğini her seferinde kendime hatırlatıyordum. Güçlü olmayı becerebilsem de yine bir yerden patlak veriyor, güçlü olmadığımı göz önünde bulundurtuyordu.
Yetimhanedeyken Mutlu teyzeye hep anne demeyi istiyor, ama diyemiyordum. Çünkü kimseyi annem, babam yerine koyup onların kalbimdeki boşluklarını bir şekilde doldurup acımı hafifletmek istemiyordum, zaten kimse dolduramazdı, gerçek annemin, babamın yerini. O gün ki görüntüler aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Bir de flash belleği vardı o annemin görüntülerinin, bu yüzden o görüntüleri bulmaya çalışmak istemiyordum. Ama o adamın yani Kaan SÖNMEZ denilen adamdan almak için bu gün gidemeyecektim sanırım, çünkü Meriç beni arabasına bindirmiş bir yere götürüyordu. Sabahki olayın intikamını almak istiyordu sanırım. Çok beklerdi benim bir tek korkum vardı oda karanlık. Onu da kimse bilmezdi, nadir kişiler bilirdi. Ege gibi, Ege de Manisaya gitmişti Gökhan abinin isteği ile. Çözmeye çalışıyordum hala neden Gökhan abinin Manisaya gittiğini ve Egeyi de yanında istediğini? Aklıma bir şeyler geliyordu ama bir türlü o kötülüğü yakıştıramıyordum Gökhan abiye de , Egeye de.
Meriç'in bana seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona baktığımda "Geldik koca gamze." Dediğinde bir şey demeden geldiğimiz yere baktım bakmam ile gözlerim kocaman oldu. Korku evine gelmiştik, korkmazdım ama karanlıktı ve benim en büyük fobim KARANLIKTI! Ama Meriç bunu nerden öğrenmişti? Kesin beni araştırıp bulmuştu, bunu bir tek kişi söylerdi o da Salih KARABUCAK! Off be Salih yaktın beni şimdi bir kişi daha öğrenmişti. Hemen soğuk bir ifadeye büründüm ve "Bence girmeyelim korku evine futbol oynamıyordun değil mi sen sana futbol öğreteyim ne dersin?" "Hayır demem, ama intikamımı alayım öyle." Deyip sırıtarak bana baktığında sinirden yanaklarımın kızardığına emindim. Utandığımda da , sinirlendiğimde de böyle olurdu. Bri şey söylemek istemediğim için arabadan indim. Benim inmem ile arkamızda bir araba durdu. İçinden Dilara, Gizem, Esma, Asrın, Cenk ve Buğra çıktı. Kesin bunu da Meriç ayarlamıştı. Kızlar benim yanıma erkekler ise kızlara kötü bir bakış atıp Meriçin yanına geçmişlerdi. Kızların erkeklerle aralarında bir şey var gibi gözüküyordu. Neyse bunu daha sonra öğrenecektim. Kızlarla nasılsın faslından sonra Meriç'in "Hadi girelim!" Demesiyle ben zorlana zorlana, kızlar ise sevinç çığlıkları ata ata girmeye başlamışlardı. Ben ve Meriç en son girmiştik, girmemle Meriç'in koluna yapışmam bir oldu. Meriçte kahkaha atıyordu bu halime. Aklıma kötü anılarım gelmeye başlamıştı bile. Dayanamayıp göz yaşlarımı akıtmaya başlamıştım ve bir tanesi Meriç'in koluna düşmesiyle Meriç kasıldı ve direk durdu." Koca gamze kötüysen biz çıkalım." Dedi. Ona inat yapamayacağım için ona biraz daha yaklaşmamla biraz daha kasılmıştı. Kafa salladığımda önde olan kızlara ve erkeklere durumu anlattığında kızlarda benim le gelmek istemişlerdi, ama ben kabul etmemiştim çünkü belki erkekler ile aralındaki anlaşmazlığı çözerlerdi.
Meriç beni evin önüne bıraktığında aklıma motorum gelmişti. Meriç'e dönüp " Meriç bekle beni burda ben üzerimi değiştirip geleceğim." Dediğimde gözlerinden bir anlığına hüzün geçmişti ama umursamamıştım. Ben ona yakın davrandığımda işler iyice sarpa sarıyordu, bu yüzden aramıza mesafe koymaya karar vermiştim. Arabadan inip eve girdim ve hızla merdivenlerden çıktım. Odama girmeden direk lavaboya girip aynaya baktığımda gözlerim hafiften şişmiş, dudağım ağlamamın etkisi ile kızarmıştı. Umursamadan yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım. Odama girip üzerime pudra renginde, üzerinde beyaz yazıları olan bir tişört, altıma ise siyah yırtık pantolonumu alıp giyindim, beyaz sporlarımı ayağıma geçirip, deri ceketimi de giydim. Evden çıkıp Meriç'in arabasına binip ona döndüğümde telefonumu elinde sallayıp " Bende kalmış sanırım." Deyip bana uzattığında elinden alıp telefonuma baktım müdür mesaj atmıştı. Tam girecekken Meriç " Kızlar seni aradı müdür gezi olduğuna dair bir mesaj atmış ve bizde gidiyoruz." Dediğinde tam itiraz edecekken " Hiç itiraz etme kızların dilinden kurtulamazsın, ben itiraz etmeye kalktım ama Cenkler zorladı." Deyip offladığında bende offladım. "Bekle o zaman yanıma kıyafet alayım." Deyip arabadan indim. Eve girip bir kaç parça kıyafet yerleştirdim spor çantama, sonra arabaya geri döndüğümde Meriç şaşkın şaşkın bana bakıyordu ve " Uzun sürer sanmıştım." Dediğinde hafif tebessüm edip "Tamam, haklısın diğer kızlara pek benzemem." Dediğimde kafasını cama çevirip gülümsediğini far etmiş umursamamıştım. Arabayı çalıştırıp kendi evinin önünde durdu ve bana muzipçe bir bakış atıp "Sende gelebilirsin istersen." Dedi. Omzuna bir tane sert bir yumruk attığımda sırıtarak omzunu ovuşturdu " Elinde ağırmış güzelim." Dediğinde tam bir tane daha atıcakken " oldu o zaman ben gideyim." Deyip arabadan direk inmesiyle gülmüştüm.
Meriç gideli yarım saat olduğunda ne olduğuna bakmak için inecekken evinin kapısı açılmasıyla bende o tarafa baktığımda 40 yaşlarında, uzun boylu güzel bri kadın çıkmasıyla anlamıştım annesi olduğunu, annesinin yüzünde değişik bir ifade vardı. Annesi arabasına binip gittiğinde 5 dakika sonra sinirden çenesi kasılmış elinde küçük spor çantası ile Meriç arabaya binip benim arka koltuğa koyduğum çantamın yanına sertçe spor çantasını koydu ve bana hiç bakmadan hızla sürmeye başladı arabayı. Anlamasamda annesiyle tartışmış olduğunu düşünerek sesimi çıkarmamıştım. Ama Meriç'in okul yolunda durup "İn!" Demesiyle benim ile ilgili olduğunu anlayıp "Ne oldu?" Diye sorduğumda bana dönüp "Seninde diğer kızlardan farkın olmadığını öğrendim ne olacak?" Deyip suratıma cebinden çıkardığı zarfı fırlatması ile etrafa saçılan fotoğraflarda Barda şarkı söyleyip yanıma gelen adamı terslediğim ama o fotoğraflarda Adamın dibime girdiği ve fotomontaj olduğunu anlamayıp bana inanmaması ile olduğum yerde hayal kırıklığı ile ona bakakaldım..
