KM 2.Bölüm

150 34 1
                                    

Ellerim buz tutmuş gibiydi hareket ettiremiyordum birden boşluğa düştü bedenim, ruhum bu buda kimdi yoksa bu kişi deniz miydi.

"Kimsin neden beni uzaklaştırdın ? "

"Seni korumak istedim sadece o kadar bugün sınıfta çok dalgın ve mutsuzdun gözleri pırıl pırıl bakan derslere katılan kızdan eser kalmamıştı derdin ne birlikte çözelim."

"Sen beni mi gözlemliyorsun ?"

"Evet hemde hergün bizim sınıftasın ama hiç kimseyle konuşmuyorsun bu aralar ve ben bunu sebebini öğrenmek istiyorum bu arada adım Rüzgar Erdemir."

"Tanıştığıma memnun oldum bu durum yani içinde bulunduğum durum seni ilgilendirmez ben kendi başımın çaresine bakabilecek yaştayım."

"Peki sen bilirsin ama ne zaman başın sıkışırsa yanındayım bilmeni isterim okulun bahçesindeki siyah jip ve adamlar kimdi."

" Şeyy.. onlar babamın adamları beni eve bırakmak için gelmişler daha fazla geç kalırsam babama söylerler görüşürüz."

"Bir dakika telefon numaranı alabilir miyim ?"

"Tabii ki 05......."

"Teşekkür ederim."

Ve okulun önüne geldiğimde yabancı bir numara beni aradı.

"Alo efendim kimsiniz ?"

"Benim Rüzgar Erdemir."

"Tamam rüzgar numaranı kaydeteceğim görüşürüz."

"Görüşürüz."

Siyah jipe bindim önde siyah takım elbise giyen 2 adam ve arkada da ben ve yanımda bir adam daha vardı. Genç ve biraz da yakışıklı boyu kaçtır ki bunun ? Gözleri bir şahin gibi içimi kesiyordu sanki. Oldukça güçlü bir adama benziyordu kasları falan baklavaları da vardır bunun ne diyorum ben ya kendine gel Derin adam seni kesmiyor ki şuan sen onu kesiyorsun sanki.

Evimin 2 sokak arkasında araba durdu ve yanımdaki adam ben aşağı incekken el kol işareti yaparak emir verdi ve kapı kilitlendi.

"Telefonunu ver."

"Neden ?"

"Soruya soruyla cevap verilmez kaç yaşına geldin öğretmediler mi ? Soruya cevapla karşılık verilir."

Vermemeye direnecektim adamı tanımıyorum bile galerime girip resimlerime bakabilirdi veya da telefonumda ki mesajları kontrol edebilirdi telefon özel hayatım sonuçta kimsenin kontrol etmesine izin vermem.

"Telefon özel hayata giriyor veremem."

"Öyle mi ?"

"Öyle."

Yanıma yaklaştı ve aramızda hiç bir mesafe kalmadı belimi kocaman elleriyle kavrarken diğer eliyle de saçımı kavrayıp çektirmeye başladı.

"Aaa bırak saçımı!"

Cevap vermeden adamlara el hareketi yaptı adamlar anlamış oldular ve bir adam telefonunu cebinden çıkardı ve ekranda bir görüntü belirdi. Bu bu annem di.

"Annemin ne işi var telefonunda."

"Anneni ara şimdi sor bakalım ne yapıyormuş."

Telefonumu çıkardım ve annemin numarasını rehberden bulup çevirdim.

"Efendim kızım."

"Anne neredesin ne yapıyorsun şuan?"

İki gözüm siyah takım elbiseli adamın tuttuğu telefonda kulaklarım telefonumda annemden gelecek cevabı bekliyordum.

"Kızım mutfakta yemek yapıyorum hemde en sevdiğinden yaprak sarma sende gel de yardım et anana."

"Tamam anneciğim geliyorum."

Telefonu kapattım ve doğruydu annem mutfaktaydı ve evde kamera vardı nasıl kamerayı koymuştu ne zaman nasıl ?

"Ne istiyorsun ? Ne hakla evime kamera takıyorsun ?"

"Telefonunu ver güzellik ayrıca kamera değil bu evin önünde adamlarım var evini gözekliyorlar eğer sözümü ikiletirsen dinlemezssen ilk annenden başlayacağımı bilmeni istiyorum."

"Senin sözünü kimse ikiletmedi mi ? El bebek gül bebek mi büyüttü annen baban belli oluyor zaten öğretmedikleri baksana terbiyesiz, edepsiz, kötü adam olup çıkmışsın."

"Anneme laf etme! Ve evet kimse benim sözümü ikiletmedi ama ilk kez biri lafımı ikiletti sana bunu ödeteceğim en kısa zamanda şimdi s*kt*ğ*m*n telefonunu ver."

"Sen denizsin demi ?"

"Bu zamana kadar anlarsın diye düşünmüştüm ama anlamamışsın galiba hâlâ evet benim."

Telefonumu elinde sonunda alacağını biliyordum daha fazla da direnirsem kötü şeyler yapabilir mecburen vermek zorundaydım telefonu verdim. Ve kapı açıldı bu soğukta eve  gitmeden önce yüzüne bir bakış attım.

"Telefonumu ne zaman vereceksin?"

"Çok yakında hadi eve git."

Eve doğru gidiyordum koskoca gün neler yaşıyordum böyle eskiden böyle değildi hiç bir zaman böyle olaylar yaşamayan kendi hâlinde bir kızdım ama ben şimdi yaşıyorum sanki hayatım kötü bir adamın elinde ailemin sevdiklerimin hayatı da benim ellerimde nasıl bir cendereye düştüm böyle.

Kapının önünde durdum ve zili çalmamla kapı açıldı. Hizmetçimiz yemek işlerine karışmazdı sadece ev işlerine bakardı annem sadece yemek işlerine bakardı sonra da işi için çizimler yapardı annem mimar çünkü.

"Güneş sultan ben geldim hadi gel sana yardım edeyim."

"Derinim gelmiş hoşgeldin kızım ellerini yıka üzerindekileri değiştir gel hemen başla."

"Tamam güneş sultan."

Merdivenlerden odama doğru çıktım ve kapıyı sıkıca kilitledim camdan bakmak istiyordum ne demişti o evini adamlarım gözekliyorlar hemen cama doğru ilerledim ve görünürde karşı evde oturan bir adam buraya doğru bakıyordu onun adamı olamazdı olabilirdi de ondan herşeyi beklerim karanlık adam ne beklersin başka.

Hemen perdeyi çektim ve üzerimi değiştirdim aşağıdan kapı sesi geldi babam geldi herhalde deyip aşağı güle oynaya indim.

Olamaz bu babam değil ki bu deniz ve annemle konuşuyorlar nasıl annem denizi deniz annemi tanıyor olamaz.

"Anne!"

"Kızım bak kim gelmiş arkadaşın deniz telefonunu okulda unutmuşsun çocuk da eve kadar getirmiş dikkat etsene biraz. Allah razı olsun çocuk hemen almış ya onun yerine başkası alsaydı."

"Dalgınlığıma gelmiş güneş sultan derslerden kafamı kaldırdığım mı var ? Teşekkür ederim deniz gidebilirsin."

Telefonumu bundan almış olmalı anlamış olmalıydım evime kadar gelip annemle konuşmuşdu hemen telefonumu sinirli bakışlarla elinden çektim.

"Oğlum sen bakma bu yarım akıllıya bizde akşam yemeği için yemek yapıyorduk sende akşam yemeğine kal hem kendini tanıtmış olursun bize."

Göz bebeklerim büyüyerek bir anneme bir de deniz denen pisliğe baktım denize kaş göz hareketleri yapıp kabul etmemesini dedim. Allah'ım nolur etmesin yalvarırım. Babam görürse ne yaparım abim falan. Dört gözle cevabı beklemeye koyuldum.

Herkese iyi okumalar dilerim. Umarım beğenirsiniz yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın :)

Karanlığa MahkûmNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ