8. Bölüm

56 7 0
                                    

"Bir şey seçebilseydim, unutmayı seçerdim. Her şeyi, en çokta seni."

Gözlerim dolu dolu ekrana
bakıyordum rüyada falan değildim herkes canlıydı gözlerimi kapatıp açtım ama gerçekti.

Abimmmmmmm.

Denize dönüp baktım abimi de biliyormuş demek ki polis olduğunu da biliyordur abime ötersem bişey yapabilir mi ?

"Deniz? Bu canlı yayın falan mı konuşsam duyar demi ?"

"Duyuyorum çitlembik."

"Abimmmmmmm!"

"Çitlembiğimmmmm!"

"Abi şimdi gelip ekrana sarılıp öpücem seni gülmek yok ama sende karşılık vericeksin."

Güldü gülmek yok dediğime rağmen gülüşünü kıskanıyorum başka kızların yanında gülsün istemiyorum.

Arkamı abime döndüm ve kollarımı bağladım güldü diye " Bak bak bide trip atıp küsüyorsun kollarını serbest bırak kısmetin kapanacak."dedi.

"Bir şartla açarım benden başkasına gülmek yok kıskanıyorum." Dedim hâlâ gülmeye devam ederken konuştu.

"Tamam da evlenince ben napacaksın ona da gülücem."

"Kollarını benim gibi bağla evlenemezsin."dedim ama bağlamadı gıcık bi adam yedisinde neyse yetmişinde odur.

"Abiii Bağla şu kolunu." Başını iki yana sallayarak ellerini saçlarında gezdirdi. Elleriyle gel işareti yaparak ekrana sarılmamı istedi koşarak sarıldım herkes gülerken halime.

"Kızım ben kolumu bağlasam ne olacak kızlar peşimden ayrılmıyor."

"O kızların saçını başını yolarım kolay değil bize gelin olmak benim testlerimden geçecek."

"Hmmm öyle olsun çitlembik seni alacak koca da adam gibi adam olacak benim gibi."

"Senin gibi huysuz inatçı odun öküz kütük mü olacak yok almayayım."

"Laflarını seçerek konuş benimle abinim ben senin neyse hadi doğum günün kutlu olsun nice mutlu yıllara denize dua et sen yoksa beni böyle bile zor görürdün deniz senden bişey isteyebilir miyim ?"

"Buyur ?"

"Derin sana emanet bir erkeğin bile ona dokunmasına izin verme."

"Tamamdır o iş bende aklın burda kalmasın."

"Abi saçmaladın ben ona asla emanet olmam ölürüm daha iyi."

Herkes bir ağızdan Annem, Babam, Abim, Deniz, Denizin arkadaşları "Derinnnn! Dedi. "Doğru diyorum ama haksız mıyım ?"Dedim.

Babam güven verircesine kollarımı sıktı ve  " Üzgünüm kızım ama haksızsın"dedi uflayarak abime iyi geceler dileyip öpücük attım ve ekran kapandı.

Annemlerin peşinden giderken babam arkasını döndü ve bana baktı "Kızım biz abinin yanına gideceğiz annen çok özlemiş bende öyle senin okulun olduğu için İstanbul da kalacaksın evde tek başına bırakmak istemiyoruz o yüzden deniz de kalacaksın."

"Neee!"dedim ve arkamdan bi güç sırtıma değdi arkamı döndüğümde aramızda hiç bir mesafe kalmamış bana bakıyordu sert yüzüyle.

"Doğru duydun küçüğüm beraber kalacağız annen araba da kıyafetlerini getirmiş onları alıp doğru bana geçiyoruz."

"Ama!" Diyerek başımı yere eğdim ve annemlere doğru döndüm annemin yüzüne baktım nasıl da bilmez onu vuran adamların denizin adamı olduğunu bi bilse deniz de kalmama izin verir miydi ? Vermezdi tabii babam hele hiç izin vermez. Ama bilmiyorlardı ki işte.

"Aması yok"diyerek deniz kıyafetlerimi alıp arabasının bagajına koydu ve elleriyle babamlara el sallayıp belimi kavrayıp kendine çekti ve " Geceleri bile gözlerinin maviliği parlıyor sanki etrafta hiç ışık yokmuş gibi bir tek senin gözlerin parlıyor."
Dedi ve beni arabaya ittirdi içine bindim.

1,5 saat sonra....

Evin önünde durduk adamlara işaret etti ve adamlar bagajdan valizi çıkarıp odaya kadar taşıdı aşağıya inip gittiler oda da bi ben bi deniz baş başa kaldık.

"Adamlarına dedin mi ? Helva yapayım."dedim başını sallamakla yetindi kapıya doğru ilerlerken saçlarımı okşayıp boynuma öpücükler kondurdu ellerini belime dolayıp beni kendine doğru çekti omuzlarımdan tutup kendisine doğru çevirdi yüzümü.

"Bana bunu yapma!"dedim gözlerim dolu dolu bıktım artık anlıyamıyordum onu kim anlıyor ki bende ki de soru.

"Ne yapıyorum ?"

"Abimlere iyi davranıyorsun onların yanında melek gibisin eve gelince buzdan farkın yok hadi onu geçtim beni ailemle tehtid eden sensin ve ailem beni sana emanet ediyor bu zoruma gidiyor anlıyor musun ? Bazen abime herkese herşeyi anlatmak istiyorum ama senden korkuyorum yapamıyorum."

"Gel yanıma pijamalarımızla çizgi film izleyelim."dedi delirmiş bu adam ben ne diyorum o ne diyor çizgi film de ne demek öküz.

"Öküz!"

"Hah afferim unutmuştum hatırlattın cezanı kesecektim demi napsam acaba ?"

Yorganı üzerime çekip yatağın altına girdim gülüş sesleri kulaklarımı sararken ben sinir olmuş bir şekilde burnumdan soluyordum. Sesler kesilmiş ben yatağın altında terlemeye başlamıştım yanımda bir nefes hissettim.

"Deniz!" Ses gelmedi korktum yanımdaki deniz olmalıydı başkası olamaz ama cevap vermiyordu bişey oldu sandım ve kollarımı sırtına bağladım.

Nasıl olduysa sarılmamdan faydalınıp sıcacık dudakları dudağıma dediğinde onu kendimden uzaklaştırmak için kollarımla ittirmeye çalıştım ama olmadı dudağımı ısırdığı an inledim.

"Pislik gidiyorum ben."diyerek yataktan kalktım getirdikleri valizimi alıp aşağıya indim montumu giyecekken montumun ceplerime dokundum ama telefonum yoktu. Arkamdan sırıtarak şu soruyu yöneltti. " Bunu mu arıyordun güzelim."diye sordu.

"Evet Allah'ın baş belası kulu ver telefonumu."dedim üzerine yürüdüm telefonu cebine atarak iki elimi kavrayıp büktü gözlerim doldu ama pes etmedim gidecektim bu evden daha fazla durmak midemi bulandırıyordu.

"Çok geç güzelim bu bana alışveriş merkezinde rezil ettiğin için ve daha demin pislik dediğin için." Diyerek telefonumu merdivenlerden aşağıya atıp koşarak indi ve parçalandığı yetmezmiş gibi birde keyif ala ala ezdi.

"Biliyor musun senden nefret ediyorum. Bir şey seçebilseydim, unutmayı seçerdim. Her şeyi, en çokta seni."

Bu bölümünde sonuna gelmiş bulunmaktayız sevgili KM okuyucalarım. Herkese Hayırlı Geceler dilerim.

Karanlığa MahkûmWhere stories live. Discover now