KM 9.Bölüm

60 7 2
                                    

"Ben sana hafiften yanığım derken meğer kül olmuşum."

"Derin sana bu zamana kadar kötü biri olsam da iyi davranmaya çalıştım müsamaha gösterdim. Şuan sadece sana bişey diyicem ama soru soruma olur mu ?"

"Bu durumda ne söyleyebilirsin Deniz bey gerçekten çok merak ediyorum."diyerek sinirle güldüm.

"Ben sana hafiften yanığım derken meğer kül olmuşum."dedi.

Ne dediğini anlamayan gözlerle ona baktım gerçekten kafam karmakarışık çorba gibi olmuştu ne demek istedi anlamaya çalıştım ama anlamıyordum.

"Deniz hiç bir yorum yapmıyorum gerçekten halsizim beni tüketiyorsun anlayamıyorum bu gün sadece uyumak istiyorum."

Diyerek hiç birşey demeden yorganın altına girdim gözlerimi kapattım kendimi adım gibi derin olan uykunun kollarına bıraktım.

Sabahın köründe kalkıp okula gitmek için formamı giyindim saçımı örgülü topuz yapıp merdivenlerden denize yakalanmamak için Hüseyin Bolt gibi koştum.

"Çok güzel bir performans küçük hanım ama bugün seni ben okula götüreceğim."dedi zebellah gibi önüme çıkıp beni korkutmasına gerek yoktu ben lavobada giyinirken aşağıya indiğini tahmin ediyorum yoksa bu kadar hızla inemez.

"Asıl senin ki oscarlık bir performans"diyerek ayakkabılarımı giymeye başladım. Üzerine bugün hiç dikkat etmemiş olduğumu fark edip üzerindekilere baktım. Siyah balıkçı yaka kazak ve siyah pantolon vardı.

"Beni mi süzüyorsun ?"Hıh benmi onu süzücem kırk yıl geçse bile onu süzmem diye düşündüm.

"Seni kim süzsün be egolu."diyerek söylene söylene arabaya bindim şaşırmış ve bir o kadar da bıkmış bir deniz gördüm.

"Sabahları çekilmez oluyorsun okyanus çeneni kapa kapamazsan benim dudaklarımla kapamak zorunda kalacaksın!" Diye adeta kükredi yerimden zıpladım resmen.

*** 30 Dk sonra***

Okulun önünde durduk aşağıya indim o da aşağıya indi 'Nereye' diyen bakışlarımla gözlerine baktım.

"Bakma öyle işim var sınıfa git direkmen bir erkekle bile konuştuğunu görürsem okuldan olursun!" Gözlerimi devirdim bi kere de bilmediğim bir şey dese dişimi kıracağım.

Cevap bile vermeden sınıfın olduğu kata doğru yöneldim sınıfa girdim huzurla ama kafam başka yerde bedenim dersteydi hasan abiyi bugün göremedim muhtemelen o darbeler sonucu raporluydu o insafsız yüzünden okuldan atılabilir veya uzaklaştırma cezası alabilirdim o da sanırım o yüzden okula geldi yoksa neden gelsin ki. Rüzgarın da başka bi okula gitmesine sebep olduğum için kendimi asla affetmiyordum sırf onu yanağından öptüm diye okuldan artırmıştı uyuz.

Sınıfın kapısı çalındı ve hocanın gir demesi ile nöbetçi öğrenci içeri girdi ve  " Dersinizi böldüğüm için özür dilerim müdür bey derini odasına çağrıyor."dedi hoca başı ile onaylayarak gidebilirsin dedi bende deretdüt etmeden yürüdüm. Nöbetçiye "neden çağırdığı ile ilgili haberin var mı ? " Diye soru yönelttim başını sallayarak bilmediğini söyledi.
Kapının önünde durdum ve kapıyı tıklattım müdürün "Gir!"demesi ile içeri girdim.

"Kızım sende anlarsın ki bu son olaylardan hiç memnun olmadım ben seni çalışkan iyi bir kız bilirdim bu güne kadar hiç kimseden senin hakkında olumsuz bişey duymamıştım fakat..."

"Fakat ne müdürüm ?"dedim gözlerinin içine bakarak müdür beyin.

"Çalışanamızı çok harpaladıkları için bir süre iş yapamaz hâle geldi ambulans 1 dk bile gecikseymiş ölebilirdi dedi doktorlar." Dedi müdür bey gözlerimden bir damla yaş firar etti haklıydı kim belalı bir kızı okulunda öğrenci isterdi ki ?

"B... Ben çok üzgünüm benim hatam."diyerek başımı yere eğdim hiç kimseye başını eğmeyen ben o hayırsızın yüzünden müdüre başımı eğmiştim.

"Bunun için seni okuldan atacak veya suçlayacak değilim kızım belli zaten gözlerinden seninde bu durumdan hoşlanmıdığın ama bir süre boyunca okula gelmemen daha mantıklı olur kızım."diyerek üzgün olduğunu belirten bakışla bana baktı. Başımı onaylarcasına sallayıp kapıyı örtüp çıktım.

Koridorda ilerlerken bahçe kapısının önünde sigara içerken onu gördüm koşar adımlarla yanına gittim ve iki elimi de yumuruk yapıp göğüsüne vurdum ve "A...Allah senin belanı versin inşallah emi senden kurtulmak için can atıyorum anlıyor musun senden nefret ediyorum."dedim ve ağlayarak yağmurlu havada diz çöküp göğe bakıp dua edip ağladım.

Karşıma geçip oda diz çöküp oturdu parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi anlıma öpücük bıraktı ve yüzüme baktı ben ise başımı çevirip ayağa kalktım.

"Eşyalarını toplayıp yanıma gel!"dedi onaylamaz bakışılarla başımı salladım ve "Siktirme bana müdürünü öğretmenini toplayıp buraya geleceksin dedim o kadar.!"dedi. Bu sefer diyecek bişey bulamadığımdan kabul ettim okulun içine adımlarımı atarken elimi bir el sardı kim olduğuna bakmak için yüzüne baktım.

Bu...bu Rüzgar erdemir ne işi vardı okulda deniz görürse kıyamet koparır ailemde beni ona emanet etmişken okula bile göndermeyebilir.

Karanlığa MahkûmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin