6. bölüm

1.5K 72 2
                                    

10 Ekim 2017 13:00
Ramazan Kelebeği öldürmek için plan yapıyor ve zamanını kolluyordu. Onu öldürmeyi kafasına koymuştu.

Bizim gemi de yarım saat önce Çanakkale'ye varmıştı. Bu aralar yolunda giden tek işimiz buydu zaten.

Yazardan;
Anna gemiye binmiş ve Subonun odasına yerleşmişti.

Subo Gemiyle tur yapmak istiyordu. O yüzden kendisi gemiden inmedi. Silahları adamları indirdi ve tıra yüklediler. Adamlarından bazıları Suboyu korumak için tekrar gemiye bindi.

Subo, Olivenkonun uzandığını gördü. Arkasından usulca yaklaştı ve sexy poposuna bir tokat atarak üzerine çıktı.

"Sen bu kadar ruhsuz değildin Subocum."

"Aksine, karım öldükten sonra şimdi daha da aşığım sana!" diyerek dudaklarını boynuna götürdü Subo. Arkadan sarıldı ve yatakta döndüler.

Subo kollarını çekti ve Anna kendi etrafında döndü. Subo ile göz göze geldiler. Subo ellerini Anna'nın bacaklarında dolaştırdı ve elini Anna'nın elbisesinin altına sokarak kilodunu çıkardı. Sonra dudaklarına yapıştı.

Anna, Subonun gomleğinin düğmelerini çözdü ve gömleği çıkardı.

Cengizden;
Ramazan ile başbaşa konuşuyorduk. Ramazan tesbihini çekerken çayından bir yudum aldı.

"İçimizde çok hain var Cengizim. Bunları bulmalıyız." "Bunu da nereden çıkardın?" "O şerefsiz bizim çoğu adamlarımızı toplayıp saldıracağımızı nereden biliyordu?" "Tahmin edilebilir bir şey yaptık biz." "Peki bütün mekanlarımızı nasıl bilebilir?" "Bizim mekanlarımızı herkes biliyor Kardaş." "Ama bu kadar kısıtlı zamanda öğrenmesi imkansız. İçimizde kesin hainler var." "Ben buna pek inanmıyorum. İnanmak'da istemiyorum Kardaş." "Ben de bunu istemem ama içimizde hain var. Bu kesin bir şey."

"Tamam Kardaş" diyerek kahvemden koca bir yudum aldım ve bitirdim.

"Maça gidek mi?" diye Ramazan'a sordum.

"Derbiye mi?" "Evet. Beşiktaş-Fenerbahçe maçına."

"Maç yarındı değil mi?" "Evet, kafa dağıtmak için iyi olur."

Ramazan gülümseyerek "tamam." dedi ve odadan çıktık.

Yazardan;
Anna üzerine geceliğini giymiş ve uzanıyordu. Subo ise kumar oynamaya karar vermiş ve üzerini giyinmişti.

"Sen de gelecek misin hayatım?" "Hayır hayatım, benim uykum geldi."

Subo "tamam." diyerek odadan çıktı. Kumar salonuna indi. Orada tanıdık biriyle karşılaşmıştı. Karşılaşmış olmasına sevinmişti.

"Dostum" diyerek sarıldı karşısındakine. O da aynı şekilde kendisine sarıldı.

Karşısındaki adam 180 cm boylarında, 95 kiloydu. Esmerdi ve Siyah gözleri vardı. Gülünce kömur gözleri kısılıyor, göz altında kırışıklar meydana geliyordu. Mavi takım elbise giymişti.

"Seni görmeyeli ne kadar oldu Subo?" "Tam tamına iki bucuk ay dostum." "Sen de mi buraya kumar oynamaya geldin Subo." "Aynen öyle Wardy." "O zaman bir masa kuralımda beraber ornayalım."

Subo "tamam" dedi ve bu iki dost bir masaya oturdu.

"Poker mi?" "Subo tabi ki" diye karşılık verdi.

Görevli kız kartları dağıttı ve poker başladı.

Cengizden;
Salona geçtiğimizde Alparslan ve İkra mışıl mışıl uyuyorlardı. İkisini de öptüm. Gamze'ye sarıldım ve onu da öptüm.

Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora