12. Bölüm

904 48 2
                                    

17 Ekim 2017 12:00
Akşam, Gamze ile birlikte geç yatmıştım ve şimdi de geç kalkmıştım.

Çünkü; Alparslan ile İkra bir türlü uyutmamıştı.

Uyanmama rağmen de hala yataktaytım. Gamze'ye baktığımda hâlâ uyuyordu.

Birden silah sesi yükselmeye başladı.

Telaşla tabancamı, çakımı ve tesbihimi alarak kendimi dışarıya attım.

Dışarıya çıktığımda Subo, atış poligonu kurdurtmuş, Anna'ya tabanca kullanmasını öğretiyordu.

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" diye sinirle bağırdım.

O da sırıtarak "atış talimi yapıyoruz." dedi.

"Polisleri başımıza toplamak için mi?"

Subo sinsice sırıtmasını sürdürdü.

Arkamdan Ramazan "Polislerler buraya operasyon düzenleyemez." dedi.

"Nedenmiş o?" "Çünkü Emrah Müdür, Bonner Blood'un emirlerini dinliyor."

Bu sefer sinsice sırıtma sırası bendeydi.

Ramazan ciddi bir tavırla "odama gel." dedi.

Ben de denileni yaptım.

"Bonner çok büyük olacak. Onu hemen durdurmamız lazım." "Onun karşısında duramayız. İlk önce Türkiyenin en büyüğü olmak istiyor. Bırakalım Türkiyenin bütün mafyalarını ortadan kaldırsın. Ondan sonra saldıralım."

Ramazan derin bir nefes alarak. "İyi fikir!" dedi.

"Bir de şu var ki o şerefsizin teki olmasa ona karşı çıkmam Cengizim." "Niye, ne yapmış?" "Okulların etrafında uyusturucu sattırıyormuş."

Ramazan çalışma masasının altından bir paket çıkardı.

"Bunu Necip Fazıl Kısakürek Orta Okulunun Müdürüne ver. Gereğini yapsın." "Gereği neymiş?" "Torbacıyı öldürmek." "Nasıl?"

Ramazan "bak bana!" diyerek planı anlattı.

Onla helalleşip paketi de alarak yalıdan çıktım. Arabama binip okula gittim. Müdürün odasını buldum ve kapıyı tıklatarak içeriye girdim.

"Hoşgeldiniz."

Elimdeki paketi masanın üzerine koydum ve "hoşbulduk." dedim.

"Cafeye şimdi mi gideceğim?" "Aynen öyle. Cafenin güvenlik kameraları bozuk. Tabancayı alıp cafeye gideceksiniz. Tuvalete kimse sizi görmeden gireceksiniz ve kar maskesini takıp arabaya bineceksiniz. Biz sizin plakaları çalacağız. Siz de işiniz bittiğinde bunu Polise ihbar edeceksiniz."

Müdür gülümseyerek "anlaşıldı." dedi.

"Sonra adamı bulacaksınız ve öldüreceksiniz." "Bundan zevk ve gurur duyarım ."

"Hakkınızı helal edin!" dedim ve Müdüre sarıldım.

"Helal olsun. Siz de helal edin."

"Helal olsun." dedim ve okuldan çıktık.

Kameraların olmadığı bir yerde maskemi taktım ve cafeye gittim.

O da biraz sonra cafe'ye gelmişti. Cafe'ye girdi ve ben de arabasının plakalarını sökerek ortadan kayboldum.

Yazardan;
Müdür, kimsenin onu görmediğini anladıktan sonra tuvalete girdi. Kar maskesini taktı ve cafeden çıktı.

Arabasına binerek tekrar okula gitti.
Etrafında şöyle bir dolaştıktan sonra torbacıyı toz satarken gördü.

Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora