Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)

32. Bölüm

28 Haziran 2018 10:00
Gamzenin perdeleri açmasıyla gözlerimi ovuşturarak uyandım.

Gamze tüm sevecenliği ve güzelliğyle gülümseyerek "günaydın." dedi.

Ben de gülümseyerek "günaydın." dedim.

"Kahvaltı bahçede hazır. Üzerini giyinde aşağıya inelim."

"Tamam." dedim ve yataktan kalktım. Üzerime kuru kafalı t-sihisrtlerimden birisini giydim. Altımada bir tane kot şort giydim. Odadaki lavoboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. 

Yeni aldığım saatimi koluma taktım. Sonra Gamzeyle birlikte aşağıya indik.

Bahçeye çıktık ve sofraya oturduk.

Kahvaltımı yaptım ve tekrar odama çıktım.

Duş alıp mayomu giydim ve havuz başına indim. Şezlonga uzandım.

Alnıma konan öpücükle birikte güneşlenirken gözlerimi açtım.

Gamze gülümseyerek "ben de geleceğim birazdan." dedi ve yanımdan ayrıldı.

On dakika sonra Gamze geri geldi.

Onu ayakta karşıladım ve kucağıma aldım.

Gamzenin "yapma." diye tatlı tatlı bağırmasına rağmen dudağına yapışarak havuza atladım.

Havuzdayken kahkaha atarak Gamze'ye sarıldım. Alnına bir öpücük kondurdum.

"Çok kötüsün biliyorsun değil mi!"

Sırıtarak "ben bir mafya babasıyım." dedim.

"Evet ama sen benim iyi kalpli, temiz, dürüst, melek Kabadayımsın."

"Hani kötüydüm ben?" diye gülerek sordum.

Gamze elimi yumruk yaptı ve kapıyı çalar gibi kafama iki kere yavaşça vurdu.

"Şaka yaptığımı senin öküz kafan almıyor mu?"

"Biraz düşüneyim. Almıyor herhalde."

Gamze gülerek kollarımdan ayrıldı ve yüzmeye başladı.

Ben de arkasından onu takip etmeye başladım.

Havuzun sonuna geldik.

Gamze gülümseyerek "yarışalım mı?" diye sordu.

"Yalnız sana toz yuttururum." "Onu yarışınca görürüz."

Gülümseyerek "tamam." dedim.

Üçden geriye doğru saydım ve yüzmeye başladık.

Gamze başlarda beni yenecek gibiydi ama sonra yoruldu ve yavaşladı. Öne geçtim ve bir boy fark attım. Yarışı önde bitirdim.

Sonrasında Arda yanımıza geldi. Yüzü düşmüş bir haldeydi.

"Ne oldu?" diye sordum.

"Bir karı koca geldi patron. Bana derdini anlattı. Ben de önemli olduğunu düşündüm, salona aldım."

"Tamam." dedim ve havuzdan çıktım. Havluyla kurulandım ve salona geçtim.

Karı kocayla tokalaştım.

"Buyrun, ne istemiştiniz?"

"Kızımız beş gündür kayıp. İkin gün önce sizin evinizin çevresinde görmüşler. Bir adamın kucağındaymış. Siz bir tane elmalı şeker vermişsiniz kızımıza."

İçimdeki öfke tarif edilemezdi şu an. "Korktuğum başıma gelmemiştir İNŞALLAH!" diye düşündüm.

"Bana Yunus'u getir!" diye tısladım.