45. Bölüm

361 17 0
                                    

JianQi hızla içeri girmişti.

Cheng "JianYa nerede?" diye bağırdı.

JianYa "buradayım." diyerek içeri girdi.

Onu korumak için ileriye atıldım. Kapının önüne gelen bir korumayı gördüm. Silahını bana doğrultmuştu.

İmdadımıza Halil yetişti ve hayatımızı kurtardı. Karşımdaki koruma kafasından kan fışkırarak yere yığıldı.

Arkasından gelen diğerinin kafasını da ben uçurdum. Kapıya bir tekme attım ve kapandı.

Camlar parçalanıyor, adamlarız ölüyordu.

"Yeter artık." dedim ve pencereden fırladım. Ağacı kendime siper aldım.

Bana doğru koşan iki kişiyi gördüm ve iki el ateş ettim. Biri sağ göğsündrn biri sol göğsünden vurulmuştu.

Araba'yı kendini siper alan İvan'ı gördüm. Kan beynime sıçramıştı. Koşup tepesine binecekken üç kişi benim tepeme bindi.

Ellerimi havaya kaldırdım ve tabancalarımı bıraktım.

Birinin boğazına yumruğumun üstüyle vurdum. Diğerinin karnına dirsek attım.

Karşıdan ateşi kesenler tekrar ateş etmeye başlamıştı. Yerdeki tabancamı aldım ve tekrar ağacı kendime siper ettim. Yerde yatan iki kişiyi ve diğerini kurşun yağmuruna tuttum.

Koşarak diğer ağacın arkasına saklandım. Ağacı kendime siper aldımda omzumdan vurulduğumu yeni farketmişti.

Acı içinde şarjörümü değiştirdim. Cebimden bir bez çıkardım. Yarama bastırdım. Neyse ki kurşun omzumu sıyırmıştı.

Bir el ateş ettim. Benim sıktığım kurşunda İvan'ın kulağını sıyırdı. Aci içinde kulağını tutarak eğiliyorduki bir el daha ateş ettim. Kurşun camı delerek İvan'ın karnına saplandı.

Camelia ve adamlarının da villanın bahçesine girdiğini gördüm.

İvan'ın adamları teker teker öteki dünya'ya yolculuğa başlıyordu.

"İvan benim!" diye bağırdım ve koşmaya başladım.

Arabanın üzerine çıktım ve zıplayarak İvan'ın üzerine atladım. Karnına öyle kötü basmıştım ki dağları inletecek bir çığlık attı.

Ayağamla yarasına bastırdım.

Çığlıkları neredeyse kulağımızı sağır edecekti.

Ben de zevkten dört köşe oluyordum.

Bir tane sigara yaktım. "Viski getir Halil!"

Halil hemen dediğimi yaptı.

Sigaradan bir duman çektim. Viskiden bir yudum aldım ve İvan'ın yasasını deşmeye devam ettim. Sonradan acıdan bayıldığını fark ettim.

Halil telefonunu bana uzattı. Telefonu aldım ve "alo?" dedim.

"Benim Cemil. Orada her şey yolunda mı? Silah sesleri duyulmuş."

Sırıtarak "her şeyi hallettim." dedim.

"Görüşürüz." dedi. "Görüşürüz."

Telefon kapandı ve tekrar Halil'e verdim.

"Şurayı temizleyin de konseyi toplayalım."

Cheng yanıma geldi. "Benim çocuklar halleder." dedi.

"Tamam." dedim. Tabancamın namlusunu İvan'ın ağzına soktum.
Tek el, sağlam bir ateş ettim.
Halil ve Hamidi de alarak evden çıktık.

Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)Where stories live. Discover now