Sınavlarımın bitmesiyle birlikte bölüm yazdım. Gerçi daha sunumum var ve ben projemi bitirmedim. Bu bölümü de zaten biraz kafa dağıtmak için yazdım. Umarım beğenerek okursunuz. Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Galiba kısa bir hikaye olacak. Ya da olmaz emin değilim. Eğer fikirleriniz ve ilerisi için olsun dediğiniz şeyler varsa yazmaktan çekinmeyin. Belki aklıma bir şeyler gelir hikayeyi uzatırım. Neyse daha fazla uzatmayayım. İyi okumalar. :)
"İyi misin?" Lance duyduğu sesle hızlıca kafasını kaldırdı. Tahmin ettiği gibi o kadar kişi arasından Keith'e çarpmıştı. Gözleri buluşunca unuttu her şeyi Lance. Sadece Keith ve o varmış gibi hissediyordu. Kısa süren hayal dünyasından ayrılarak gerçekliğe döndü. Kendini hızlıca toparlayıp kafasını sallayarak onayladı Lance.
"Özür dilerim." Kafasını eğerek bakışlarını ayırdı. Fazla göz teması kurmak kalbi için iyi değildi. Keith omuzundan ellerini çekmeden Lance'e bakmaya devam etti.
"Emin misin? Burnunu vurdun galiba." Burnu sızlıyordu ama bunu takacak durumda değildi. Lance'in çenesinden tutarak kafasını kaldırdı. Tekrar gözleri kesiştiğinde Keith gördüğü yüzle gülümsedi. Karanlık olduğu için hemen fark edememişti. Yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirdi.Lance konuşmak için kendini hazırladığı sırada, Keith'in yüzündeki tebessümü fark edip durdu. Keith konuşmasına devam etti.
"Seni tanıyorum. Sen mühendislik bölümünde okuyordun değil mi?" Duyduğu cümleyle oldukça şaşırmıştı Lance. Ne yani onu tanıyor muydu? Bunu hiç tahmin edemezdi. Gerçi sürekli sapık gibi sürekli onu takip edip gizlice resimlerini çekiyordu. Ama çok dikkatli davranıyordu görmesi imkansız. Yakalanmış mıydı? Ne zaman olmuş olabilirdi ki? Aklındaki soruları bir kenara bırakıp cevap verdi.
"E-evet. Mühendislik bölümündeyim."Kekelediği için içinden kendine kızdı. Keith yüzündeki gülümsemeyi daha da genişletti. Yanında onlara bakan arkadaşlarına döndü.
"Siz içeri gidin ben de birazdan gelirim." Onaylayarak içeri gittiler. Keith ise Lance'in çenesindeki elini çekerek tekrar omzuna koydu. Lance aklına gelen şeyle geri çekildi. Hayır hayır hayır onu bu kostümle görmemeliydi. Bir kaç adım geri giderek yüzü bembeyaz bir şekilde endişeyle baktı. Midesinin bulandığını hissetti elini ağzına götürdü. Lance'in geri çekilmesiyle Keith'in yüzündeki gülümseme kaybolmuştu. Anlam veremeden şaşkın gözlerle esmer çocuğu baştan aşağı süzmeye başladı. Lance üzerinde hissettiği gözlerle daha da telaşlandı. Kesin dalga geçecekti. Duymak istemiyordu. Keith'in konuşacağını anlayınca mide bulantısı daha da artmaya başladı. Konuyu değiştirerek belki ortamın havasını düzeltebilirim diye düşünerek konuştu Keith.
"Tesadüfe bak!" Dedi neşeyle.
"Birbirinin eşi kostümler giymişiz." Diyerek ellerini açarak kendini gösterdi. Lance duyduğu cümleyle anlamsızca Keith'e baktı. Kocaman samimi bir gülümsemeyle ona bakmaya devam ediyordu. Dikkatli bir şekilde bakınca fark etti. Keith'in kurt kulakları ve kuyruğu vardı. Altına ise siyah tişört ve pantolon giymişti. Sade bir kıyafet tercih etmesine rağmen çok havalı ve yakışıklı gözüküyordu. Gözleri kamaşmıştı koç kostümlü çocuğun. Lance de tebessümle baktı sadece. Keith birkaç adım atarak Lance'e yaklaştı.
