Daha önceden söz verdiğim özel bölümü sonunda bitirdim. Keyifli okumalar. 😍😘
"Hunk! Hunk! Hunk!" Esmer oğlan telaşla bir yandan zili çalıyor diğer yandan da avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Hunk hızlıca yerinden kalkıp kapıyı açtı.
"Lance amacın eğer beni evden kovdurmaksa başarılı olmak üzeresin." Gözlerini devirerek arkadaşına içeriye geçmesi için alan bıraktı.
"Hunk bundan daha önemli bir sorunumuz var!" Diyerek hızlıca içeri geçti.
"Gerçekten mi? Demek benim evsiz kalmamdan daha büyük bir sorunumuz var." Lance arkadaşının alay ettiğini fark etmişti ama umursamadı. Salona geçtiğinde gördüğü bedenle gülümsedi.
"Pidge sen de mi buradaydın?" Lance boş bulduğu bir koltuğa oturup Hunk'u beklemeye başladı. Hunk da gelip Pidge'nin yanına oturdu.
"İkinizin bu kadar iyi anlaşması gözlerimi yaşartıyor." Lance bunun için zamanı olmadığını biliyordu ama yine de onlarla uğraşmayı seviyordu. Lance mezuniyet gecesi olanları anlatmak için 3 gün sonra yanlarına gitmişti. Evet ancak üç gün sonra çıkabilmişti evden. Hunk ve Pidge'ye anlatmaya gittiği gün ikisinin çıkmaya başladığı öğrenmişti. O gün hayatının en mutlu olduğu günlerden biriydi. Hem kendi için hem de arkadaşları için çok mutlu hissediyordu. Tanıştıklarından beri ikisinin birbiri için yaratıldığını düşünüyordu zaten. Keith ve kendinden sonra en uyumlu çift bile olabilirlerdi.
"Benden çok senin burada olman garip. Sizin Keith ile yapışık gezdiğinizi sanıyordum.Biricik sevgilini bırakıp nasıl geldin?"
"Hi hi hi aslında bırakmazdım ama o olsaydı bu konuyu konuşamazdım. Hem bugün onun da işleri vardı." Gülümsemesine engel olamadan ellerini yüzüne götürerek yerinde sağa sola sallanmaya başladı. Kurduğu cümle ile neden burada olduğunu hatırladı. Hemen kendini toparlayarak durumu anlatmaya başladı.
"Şey biliyorsunuz bugün bizim yıldönümümüz." Lance biraz kızararak konuşmaya başladı. Kim derdi ki Keith ile birinci yıllarını kutlayacaklar. Birinci yılları doluyordu ve her şey yolunda gidiyordu. Lance Keith'in yanına taşınmış ve birlikte yaşamaya başlamışlardı. Her günü Keith ile geçiyordu daha ne isteyebilirdi ki.
Tek sorunu çalıştıkları için onu çok özlüyor ve kıskanıyordu. Ama Keith her gün tam zamanında eve gelirdi. İşten sonra dışarıda takılmazdı. Bir gün Lance Keith'e 'Arada işten arkadaşlarınla buluşmalısın.' Demişti. Bunun üzerine Keith 'Onları işte yeterince görüyorum. İşten kalan bütün zamanımı seninle geçirmek istiyorum.' Demişti. Lance hatırladığı anıyla hülyalara dalıp sırıtmaya başlamıştı. Ta ki Pidge konuşana kadar.
"Evet biliyorum." İkisi de ne diyeceğimi merak ederek bana bakmaya başladı.
"Şeyy... o konuda ben... tarihleri karıştırmışım. Ben onu gelecek hafta sanıyordum." Göz teması kurmamaya özen göstererek cümlesini tamamladı.
"Ne?! Nasıl tarihi bir hafta karıştırabilirsin ki? Hem de senin için bu kadar önemli olan bir günü." Hunk hayretle Lance bakıyordu.
"İşler oldukça yoğundu ve toplantıdan toplantıya koşarken zamanın bu kadar hızlı geçtiğini fark etmemişim."
"Gerçekten Lance beni hiç şaşırtmıyorsun." Pidge elini anlına götürerek ovalamaya başladı.
"Bana yardım etmeniz lazım çocuklar. Çok zamanım yok ve bir şeyler yapmam lazım." Lance köpek yavrusu bakışlarını kullanarak kendini daha da acındırmaya çalışıyordu.
