Bölüm 6

610 46 215
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım. İyi okumalar. 💜

Lance beklemediği soruyla ve kulağında hissettiği sıcaklıkla irkildi. Toparlanmaya çalıştı ama nafile kısa sürede yaşananlar yüzünden tüm dengesi kaybolmuştu. İçeceğini yavaşça masaya bıraktığında Shiro'nun dedikleri aklına geldi. Cesur olacak ve kendine güvenecekti. Yine de utanmadan ve heyecanlanmadan edemiyordu. Utandığı için de kızarmaya başlamıştı. Derin bir nefes alarak bakışlarını yere çevirip başını olumlu anlamda sağladı. Keith uzun süre bekleyince, ilk başta biraz endişelendi ama gelen cevapla birlikte bütün endişesi kayboldu. Keith vakit kaybetmeden elini sıkıca tutarak çıkışa doğru ilerledi. Lance şaşkınca onun peşinden koşuyordu. Keith o kadar hızlı ilerliyordu ki Lance yetişmekte zorlanıyordu. Eğer Keith elinden tutmasaydı şu an muhtemelen birbirini kaybetmiş olacaklardı. Aklına gelen düşünceyle etrafına baktığında kısa süre içinde bakışları Pidge ile buluştu. Olacakları tahmin etmek onun için zor olmadığından gülümseyerek el sallıyordu. Bir yandan da eserine gururla bakıyordu. Dudakları hareket ettiğinde Lance dikkatle Pidge'nin dudaklarını okumaya başladı.

"İyi şanslar. Umarım berbat etmezsin." Lance gülümsedi o da aynı şekilde okuması için dudaklarını hareket ettirdi.

"Teşekkür ederim. Her şey için." Cümlesini bitirdikten sonra boşta olan elini sallayıp bakışlarını ayırdı. Sonra bakışlarını önünde hızlıca yürüyen bedene çevirdi. Onlar çıkışa doğru ilerlerken arkalarında şaşkınlıkla onları izleyen koca bir ordu bırakmışlardı. Hiçbiri umurunda değildi düşündükleri veya söyledikleri. Önemsediği tek şey şu an takip ettiği adamdı. Bunları düşünürken çoktan çıkışa varmışlardı. Keith, sıkıca tuttuğu eli bırakmadan bir süre sağa sola bakındı. Lance ise merakla ne yaptığı anlamaya çalışıyordu.

"Buldum!" Dedikten sonra gülümseyerek Lance baktı. Cebinden çıkardığı anahtarla arabasını açtı.

"Hadi gidelim." Diyerek arabaya doğru yürümeye başladı. Sesi oldukça heyecanlı ve istekliydi. Lance sorgusuz sualsiz takip ediyordu sevdiği adamı. Keith arabaya varınca önce Lance'in oturması için sürücü koltuğunun yanındaki kapıyı açtı. Kendide arabaya binince gitmek için hazırlardı. Lance merakını daha fazla yenemedi ve Keith'e dönüp konuştu.

"Keith nereye gidiyoruz?" Keith araba kullandığı için kısa bir süre Lance bakıp tekrar tebessümle önüne döndü.

"Sonunda sesini duyabildim." Sesinin çok rahatlamış ve huzurlu bir tınısı vardı.

"Hı?" Yana doğru iyice yerleşerek kafasını yasladı koltuğun baş kısmına.

"Sana soruyu sorduğumdan beri hiç konuşmadın. Endişelenmeye başlamıştım. Seni istemediğin bir şeye zorlamak istemiyorum." Acı bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Duyduklarıyla şok olmuştu esmer oğlan. Kendine de sitem etti. Kendinden daha emin olmalıydı. Onun bu davranışları yüzünden Keith endişelenmişti. Bunu sözlerinden ve ifadesinden açıkça anlayabiliyordu. Keith ona gerçekten değer veriyordu ve endişeleniyordu. Mutluluktan kalbi duracakmış gibi hissediyordu. Lance hissettiklerini kelimelere dökemiyordu ama yine de Keith'in bilmesini istiyordu. Utancını bir tarafa bıraktı ve elini vitesin üzerindeki elin üzerine koydu. Keith beklemediği hareketle şaşkın bakışlarını Lance'in yüzüne sabitledi. Lance tebessümle bakıyordu sevdiğine.

"Keith kaza yapacaksın. Önüne bakmalısın." Sesinden ne kadar mutlu olduğunu gözler önüne seriyordu. Keith hemen toparlanarak önüne döndü. Lance, Keith'in bu hallerini çok sevimli bulmuştu. Uzun zamandır hayalini kurduğu şeyler gerçek oluyordu. Çekinmeden ona dokunabiliyor ve uzun uzun izleyebiliyordu. Keith ise az önceki olanlardan dolayı kendini aptal gibi hissediyordu. Utançtan yüzüne bile bakamaz iken böyle bir şey yapması ondan beklemediği bir hareketti. Bu yüzden hazırlıksız yakalanmıştı. Aniden hatırladığı soruyla kısa süre Lance'e bakıp tekrar önüne çevirdi.

Seni Yememe İzin Ver «Klance»जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें