İ K İ

3.6K 347 83
                                    

Belki saniyeler geçti üzerinden belki saliseler. Geçmesini istemedim belkide ilk defa kendimde kalmak istediğim bir andı. Ilk defa sevindiğimi hissettiğim, yüzümde tebessüm oluşan bir andı. Çok geçmedi üzerinden ben kapıdan ayrılmadan kapı çalmaya başladı. Diğerinin aksine alacaklı gibi hoyratça vuruyordu. Sanki her bir tokmağı yüzümde hisseder gibi bir an dönüp kalmakla birlikte gözlerimi açıp kapattım. Dedim ya zaten ne zaman yüksek ses duysam bunu yapardım. Hızla odama giderek kartı çekmeceye bıraktım. Gözlerimi açtıktan sonra ağır adımlar ile kapıya yaklaştım. Yavaşça açarak geri çekildim. Anladım ki o gelmişti. Içeriye geçerken eski halinden bir hal olarak ayakta zor duruyordu. Kapıdan girdiği gibi beni kolunun altına alarak zorla yürümeye başladı. Çok kötü kokuyordu. Yine içmişti yine konuşmaları farklı olacaktı. Sanki her içtiğinde içinde ki masum insan beliriyor ama ayılınca o insan onu terk ediyordu. Öfke duyuyordu nedenini bilmiyordum. Ama her bu sahneyi yaşadığımda bir nebze üzülüyordum. Ben ne kadar sevmeden evlensem bile evleneceğim gün güzel şeyler olacağına inanmıştım. Bir umuttu ya hani belki olur demiştim. Yanıldığımı maalesef ki ilk gün ilk dakikada öğrendim. Savaş yalpalayarak yürüyor ona destek oluyordum. Oturma odasına giderek onun yattığı yatağın kenarında zorla durdum. Hakikaten ağır bir adamdı. Bakmaktan çekindiğim ela gözleri vardı. Sarı saçlarının arasına sanki kına yakmışçasına bir güzelliği vardı. Uzun boyluydu ama dedim ya biz birbirimizi hiç bir zaman hak etmedik. Ve ben onu sevme teşebbüsünde bulunmadım. O da öyle bizim duygularımız olumlu olmak yerine olumsuzdu. Bizi birbirimizden bağlamak yerine ayırıyordu.
Yatağa yatarken beni kendine çekmesi üzerine onun yanına kıvrılmış oldum. Tülbentin üstünden saçlarımı okşayarak tülbenti çıkardı. Bir homurtu ile konuştu. "Biliyor musun çok güzelsin." Dedi bu cümleyi kurarken ara ara durduğu doğruydu. Zor bir cümle olsa gerekti ya da sarhoşluğun verdiği bir oyundu. Gözlerimden yaş akmaya başlayınca yine kendime kızdım. O bunu fark etmiş olacak ki yanağımda ki yaşı sildi ve konuştu.

"Şşşt. Ağlama zaten her gün ağlatıyorum seni, ben- ben çok kötü bir adamım biliyorum." Diyerek derin nefesler alarak devam etti. Uyku ile uyanıklık arasında bir durumdu. "Böyle olmalı senden uzak durmalıyım çünkü; senin-" Dedi ve horlamaya başladı. Cidden merak etmiştim. Ya bu adam ciddi anlamda saçmalamıştı ya da ben ikilem de kalmıştım. Gerçek savaş bu muydu? Yoksa diğeri mi? Benim için çokta bir önemi yoktu aslında ne yaparsa yapsın o adamın şiddet bağımlısı olduğu doğrusunu değiştirmezdi. Kollarından zor kurtularak odadan uzaklaştım.

Telefonuna gelen çağrı ile telefonumu alarak açma yerine tuşladım. Küçük tuşlu bir telefon kullanıyordum. O da lazım olursa diye. "Efendim" diyerek bekledim. Karşı tarafta ki kadın benim el işi yaptığım kişiydi ve getirmeyi unuttuğun elbiseler için biraz azar yemiştim. Üzgün olduğumu hemen geleceğimi belirterek telefonu kapadım. Hızlı bir şekilde hazırlanarak evden ayrıldım. Savaşa haber vermedim çünkü yarın öğle vaktine kadar aralıksız uyurdu. Bende bundan istifade ettim diyebilirim. Elimde ki poşetlerin ağırlığını umursamadan yola devam ediyordum. Gözüm herzaman olduğu gibi önümdeydi. Başım dikti.

"Yardım edebilir miyim?" Sesi ile kafamı kaldırarak sesin geldiği yöne baktım. Güçlükle taşıyordum ve yardım etmek isteyen Derman beydi. Elimde ki poşetin birisini ona uzatarak eline değmeyecek şekilde bıraktım. O da aynı titizlik ile alması açıkçası hoşuma gitmişti. Ama aklımı karıştırmamak adına hemen yüzüm de oluşan o tatlı tebessümü silerek ciddi olmaya çalıştım. "Allah razı olsun zahmet ettiniz" dedim. O ise estağfirullah diyerek boşta kalan elini uzattı. Anlamamış gözler ile bakarak önüme döndüğümde az önceki ciddiyetin aksine hafif gülümseyerek poşetleri istedi. Zaten yanlış düşünmemem gerekirdi. Aramızdan araba geçecek kadar mesafe bırakarak karşıya geçti. Aynı adımlar atarak ilerliyorduk elim boş olduğu için farklı hissediyordum. Sanki ilk defa değer görmüş gibi.

Gönül BağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin