Gerçekler ile Kaçış

6.7K 441 161
                                    

Kış şiddetini arttırmıştı. Çifte kumrular ise şöminenin karşısına oturmuş gelecek ile ilgili hayal kuruyorlardı. Böylelikte birbirlerini daha iyi tanıyabiliyorlardı.

"Hey biliyor musunuz? Jimin küçükken bakıcısı onu fransızca konuşması için zorladığı zaman sinirlenmiş ve saçlarını yakmıştı."

Herkes kahkahalar ile gülmüştü.
Bu seferde Yoongi heyecanlı bir şekilde şakımıştı.

"Jungkook küçükken bir kız ona oppa dedi diye onu baloncuk içine almıştım."

Bir kahkaha daha kopmuştu. Kahkaha ile birlikte kopan çığlıklar iki alfanında kulağını sağır etmişti resmen.

"Hoseok gülüm niye kulağıma doğru kişniyorsun!"

Bunu demem ile suratıma pençe yemem bir olmuştu. İki kedidende gelen tıslama sesi sinirini bozmuştu genç alfanın.

"Seni yolarım Min Yoongi! Kalk sigortaları kontrol et. Canımı sıkma benim."

Yoongi Hoseok' un dediği ile ayağa kalkmış ve jungkook ile birlikte telefon flaşlarıyla bodrum kata inmişlerdi. Yalnız kalan iki kardeş ise yanyana oturmuş ve birbirlerine sarılmışlardı.

"Herşey çok hızlı gelişmedimi Hyung?"

Bunu demen ile Hoseok Hyung yutkunmuştu.

"Jimin anlatacaklarımı iyi dinle. Aklıma takılıyordu ama bir türlü yanlız kalamıyorduk. Yıllar önce bir çok krallık bir araya gelmişti. Savaş çıktığı zaman birbirlerini koruyabilmek için lakin jimin Park ve Jeon arasında o esnada bir kavga çıkmış ve düşman kesilmişlerdi birbirlerine. Sen daha çok küçüktün ve o zamanlar bakıcının kucağında birden toplantı odasına girmiştin. Jungkook ise bencil ve şımarık bir çocuk olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı. Seni gördüğünde seni istediğini ve alacağını söylemişti. Bunu demesi ile dahada alevlenen ortalık durdurulamamıştı. Bu yüzden bir kağıt imzalandı yıllar sonra sen Jeon Jungkook' a verilecektin. Jungkook sürekli bizim krallığa gelir seni kontrol ederdi. Sen 13 yaşına geldiğinde gelmeyi kesmişti. Senin onu ilerde hatırlamanı istememeye başlamıştı. Jimin ya Jungkook senden hoşlanıyor ya da senle evlenerek Park topraklarına hüküm sürmek istiyor."

Hoseok un söyledikleri ile dona kalan jimin içinde bir seylerin çıt ettiğini hissetmişti. Jungkook un bu kadar davranışı demekki bir oyundu. Jimin ise yıllarca perdenin arkasında onun gölgesinde kalmıştı.

"Hyung yarın şafak vakti güneş doğmadan kaçalım."

Jiminin hızlıca dedikleri ile Hoseok ona sarılmıştı. Bu bir nevi evet demekti.

Bir kaç dakika sonra °×°

Jungkook ve Yoongi sigortayı halledip bir kez daha depodan çıktılar. Omegalarının yanına gittiklerinde uyuduklarını görmüşlerdi. Yaptıkları şafakta kaçma planını duymuş ve sinirlenmişlerdi. Son anda Jungkook Yoongi yi tutup kaçtıkları an yakalamaları gerektiğini söylemişti. Hoseok ise kedi ile iletişime girmiş ve iki alfanın planını duymuştu. Şimdilik tek yapmaları gereken planlarını devreye sokmaktı. Onlara yaklaşan alfaları bir kaç adım ötede hava kristalinin içine haps etmişti jimin. Eğer ki alfalar onları yakalarsa kurtulmaları çok zordu. Hızlıca kapıya doğru koşan Hoseok kapıyı açmış ve jimine geçmesi için yol vermişti. Güçlü alfalar ise kristalden jiminin uzaklaşması ile kurtulmuş ve peşlerinden gitmeyi denemişlerdi. Hoseok ormandaki hayvanlardan yardım istemek için uluduğunda jimin karın şiddetlenmesini ve izlerini kaybettirmelerini kolaylaştırıyordu. Yoongi ve Jungkook ise güçlerini kullanarak onları bulmaya çalışıyordu.Birden Hoseok ve Jimin'in zihninde bir cümle yankılandı.

"Sen bana mühürlüsün Hoseok. İstediğin kadar kaç. Seni bulurum."

İkisininde kulaklarında çınlayan kelimeler ile birlikte daha fazla hızlandılar. Bir kurtun yardım ulaması ile birlikte Hoseok aniden durdu. Hissediyordu yardım istiyorlardı. Hızla geri dönüp koşuyordu bu sefer Hoseok. Hem karnına sancılar giriyor. Hemde ölen hayvanların acılarını hissediyordu. Jimin de peşinden koşunca gördükleri kan gölü ile çığlığı basmışlardı. Jungkook ve Yoongi korku ile etrafa yayılan aurayı hissedince kanla kaplı vücutlarını omegalarına çevirmişti.

"Ooo bakın burada alfalarının kucağına gelen iki omega varmış."

Jungkook alayla sırıttığında Yoongide ona eşlik etmiş ve kanla kaplı dudaklarından alaycı bir kıkırtı dökülmüştü.

"Min Hoseok. Sevgili eşim gel bakalım alfanın kollarına."

Yoongi kollarını iki yana açmış ve alayla söylemişti. Hoseok ise o kadar hayvanın onlar yüzünden öldürülmesinden vicdan azabı çekip ağlıyordu. Birden hırlayarak konuşmaya başlamıştı.

"Sizi şeref yoksunları! Katilsiniz siz! Cani yaratıklar!"

Yoongi ve Jungkook alay ile sırıtıp aynı anda konuşmuşlardı.

"Tabi Tabii."

Alfalar bu durumdan sıkılmış ve omegalarına doğru yaklaşmaya başlamıştı. Onları öldüremezlerdi. Jimin alacağı topraklar için Jungkook a lazımdı. Yoongi ise Alfalık hissi ile çocuğunu taşıyan birini öldüremezdi.

Jimin onlara daha fazla yaklaşmamaları için kendilerini dışı ateşten içi ise onlara değmeyecek şekilde bir su küresine almıştı. Alfaların ateşten nefret ettiğini biliyordu.

"Jimin çıkın şurdan! Belki Yoongi Hoseok a zarar veremez ama ben seni öyle bir uslandıracağım ki bırak kaçmayı dizimin dibinden ayrılamayacak hale geleceksin."

Jimin bunun korkusu ile daha fazla etrafa ateş saçarken iki alfada küfrederek yerden aldıkları karları ateş topuna atıyordu. Jungkook biliyordu. Jimin güçlerini çok fazla kullanmamıştı bu yüzden çabuk yorulacaktı. Tamda tahmin ettiği gibi ateş artık eskisi kadar parlamıyor söndü sönecek bir hal almaya başlamıştı. Ateş tamamen söndüğünde Hoseok ve Jimin kaçmaya çalışmış lakin iki alfa tarafından yakalanmışlardır. İki görkemli alfa kan gölünün etrafından geçmiş ve hayvan leşlerine basmamaya çalışmışlardı. Hoseok ise kendine zarar gelemeyeceğini bilsede jimin için endişeleniyordu. Son kez şansını denemek adına ormandaki hayvanlara çağrı gönderecektiki kalçasındaki yanma ile çığlığı basmıştı. Yoongi Hoseok un zihnini okuması ile yapıştırması bir olmuştu.

"Adi herif!"

"Harika olduğumu biliyorum."

Umarım beğenmişsinizdir. 🤗😚
Oy ve yorumlarınızı unutmayın.

Kore_melodisi 👈🏻 bunuda unutmaz isek sevinirim.

bgizem98 Sanada teşekkür ederim. Emeklerime karşılık verdiğin için💜.

Veliaht Prens - JikookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora