Bu Çocuk Beni Yaşlandırdı

3.1K 224 40
                                    

Jimin ışık hızında yatağından fırlamış ve odalarında olan beşiğin yanında bitmişti. Oğulları 6 aylık olmuştu daha yeni yeni ve onları her akşam çok yoruyordu. Bir kaç ay önce Jeon krallığı ile birleşmislerdi ve bu kimsenin bir daha onlara zarar veremeyeceğini kesinleştirmişti. Jimin küçük oğlunu kucağına alarak etrafta gezdiriyordu. Deli gibi uykusu vardı. Jungkook doğumdan sonra çok değişmişti. Eve geç geliyor, bir işi olmamasına rağmen sabah evde nadiren kahvaltı yapıyor ve gidiyordu. Arada bir eve abisi, seok jin ve yigeni geliyordu ama yinede çok yoruluyordu. Ayrı bir eve çıkmışlardı ve ev kocamandı. Jimin sabah erkenden kalkıyor temizlik yapıyor, bebek ile ilgileniyordu. Akşamları ise çok az uyuyordu oğlu kai yüzünden. Bir müddet sonra uyuyan oğlu ile onu beşiğine yatırmış ve yatağa jungkooka sırtı dönük bir şekilde oturmuştu. Genç yaşında çok fazla yorulmuştu. Sinirleri geriliyordu. Oturup ağlayacak dereceye geliyordu bazen ise. Bu akşam da(!) jungkook içkili gelmisti eve. Onun sürekli bu davranışlarından bıktığını söylediğinde ise jimin i yere istmiş ve odaya çıkarak duşa girmişti. Ne oğlunu nede eşini umursar olmuştu. Jimin göz yaşlarını silmiş ve jungkook a dönmeden yatağa girmişti. Yorucu bir gündü. Oğlu ile bir şikayeti yoktu. Sus denildiginde susar, ye dinildiğinde de yerdi. Onu yoran kişi jungkook tu. Jimin ona arkasından sarılan bedeni fark ettiğinde sanki elektrik çarpmış gibi ayağa fırlamıştı. Jungkook ise hem endişeli hemde anlamasızca bakmıştı. Jimin ise hızla oğlunu kucağına almış ve ayağa kalkmıştı. Jungkook ise Jimin e yaklaşırken duyduğu sözler ile yerinde çivili kalmıştı.

"Sakın bir daha bana dokunma. Oğluma hiç ama hiç dokunma. Senin bu davranışlarından bıktım. Mührümüzü en kısa zamanda bozacağız. "

Ve Jungkook ilk defa o odada tek başına o yatağa girmişti.




Sabah vakti. •|•

Jimin sabah her zamanki saatinde kalkmış ve oğlunu doyurmak içinden mutfağa gidiyorlardı. Jimin mutfaktan gelen tıkırtılar ile abisinin geldiğini düşünerek yanılmıştı. Jungkook dolaptan aldığı yiyecekleri doğruyordu. Jimin ilk başta şaşırsada umursamadı. Dolaba yaklaşmış ve anne sütü ile dolu olan kavanozu çıkarmıştı. Abisi ona yardım etmiş ve süt anne bulmuştu yiğenine. Jungkook jimin i fark etmesi ile içten bir şekilde gülmüştü.

"Günaydın sevgilim."

Jimin umursamazca 'sanada' demiş ve sütü ısıtmıştı hafiften. Biberona koyduğu sütü almış ve mutfaktan çıkmıştı. Hızla misafir odasına girmiş ve oradaki yataga uzanarak minik bebeğin karnını doyurmaya başlamıştı. O bir omegaydı. Onunda sütü olmalıydı ama o fazla sitres ve sinirden dolayı sütünün kesilmesini sağlamıştı. Odaya dalan jungkook ile jimin hızla kafasını kaldırmıştı.

-Hey! Kahvaltı haz- Neden sen emzirmiyorsun?"

Jungkook un kaşlarını kaldırarak konuşması ile alayla sırıtmıştı.

"Neden acaba? Düşün bakalım birinin sütü neden kesilir?"

Jungkook pişmanlık ile kafasını eğmişti.

"Geçen gün şu mührü bozma hakkında? Ciddimiydin?"

"Evet. Bak jungkook sen hiçbir zaman iyi bir baba olmadın. Doğumdan sonraki hafta resmen her gece eve içerek gelmeye başladın. Üçüncü hafta bana yaklaşmaya çalıştın ama bebek ağladı diye nefret ediyorum diye bağırdın! Söylesene o daha bir bebek acıktığında elbet ağlayacak. O günün akşamı boynunda morluklarla geldin! İnanmadım! Beni aldattığına inanmadım. Senden bir açıklama bekledim. Ama sen ne yaptın? Ben sana nazikçe sorduğumda 'Sen kimsin ki bana hesap soruyorsun!?" dedin ve bana vurdun! Söylesene sesimi çıkardım mı? Hayır! Ayrılacağız. Bitecek! yaklasma banada oğlumada! Eskisi gibi."

Jimin tüm birikmişliklerini bir anda kustuğunda hala içinde bir yerlerde o yumru vardı. O dizi ve filmlerdeki gibi gururunu ayakları altında ezmezdi. Herşeye göz yumardı ama ihanete asla. Bu yüzdendi böyle konuşması. Ailesinin sembolü kurttu. İhanet kokusunu aldığı an bırakır ve nefrete yönelirdi. Jungkookinki ise ejderha idi. Terk edilme düşüncesi onu deli ederdi. Jungkook etrafına yayılan korku ile sinirlenmeye başlamıştı. Jimin ise bunu fark ettiği an oğlunu yatağa yatırmış ve ayağa kalkmıştı. Oğlu çoktan sütü bitirmiş ve uyumuştu bile. Jimin ayağa kalkmış ve Jungkook ile odadan çıkmıştı. Oğluna zarar versin istemiyordu. Verirdi bitmişti güveni. Onu kolundan sürükleyerek yatak odasına girmişlerdi.

"SENİ ÖLDÜRÜRÜM! OĞLUMUDA SENİDE GÖMERİM! Beni bır- bırakamazsınız."

Jungkook son cümlesinde yere kayarak jimin in bacaklarına sarılmıştı. Korkuyordu. Onların onu bırakabilme ihtimalinden korkuyordu.

"Korktuk tamam mı? Mantıklı değil ama korktum. Duymadın mı jimin? Doktor yaşayamaya bilirsin. Sinirlendim. Onu suçladım. Sana ihanet etmedim. O yüzden içindeki kurt bana saldırmadı. Kendime engel oldum. Seni seviyorum. Senin ağladığın o gece ben ölüyordum."

Jungkook çaresizce konuştuğunda onun yanına çökmüş ve sarılmıştı. İki gençte artık hüngür hüngür ağlıyordu.

"Bak bana! Ben buradayım. Yaşıyorum. Salakça bir yoruma inanmışsın sen! Oğlundan nefret edecek kadar düşmüşsün aptal herif! Yanımda olsaydın ya bu zamanda bari. Ne diye gidiyorsun?"

İki gençte hıçkırarak ağlıyordu artık. O gece o odada jungkook un özürleri Jimin in ise hıçkırıklar yankılandı. Takii minik oğulları  ağlıyana kadar.

🌼🍁🌼🍁🌼🍁🌼🍁🌼🍁🌼🍁🌼🍁🌼

Umarım hoşunuza gitmiştir. Oy  ve
Yorumlarınızı bekliyorum.

Hoşçakalın.!😙🤗

Kore_animesi isteyen instadan takibe alsın.😘 Sayfa benim değil.

Oy sınırı +10 gençler. Oyda atın yazasım gelmiyor. Final mi yapsam? Devam mı etsem?

Veliaht Prens - JikookWhere stories live. Discover now