TAMAMLANDI!
THE WATTYS 2020/TARİHİ KURGU KAZANANI
Tarihikurgu #1
Tarih #1
Aşkın, iktidarın ve gücün savaşı!
Başlangıcın ve bitişin kaybolduğu kaderler.
Prenses Larysa, krallığının iyiliği için asillerden Pietr Lyorran ile nişanlanmıştır. Ancak bu n...
Herkese Merhaba! Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı yazınız. :) yorumlarda gelsin ama... Kendinizi belli edin lütfen.Upuzun oldu. Lütfen, yorumlarınızı esirgemeyin. Düşüncelerinizi belli edin. Votelar da gelsin lütfen. Sırf Vilraj diye vote vermemezlik yapmayın.
Bölüm şarkısı ile okuyunuz. :)
EPIC POP | ''The Fallen'' by Mass Love
Aşağıda Rithu, Syon ve Usha var.:)
İyi okumalar!
Yayınlanma : 28.06.2018
♠
Sashibai Şahlığı - Ghunda- Kılıç Sarayı
Vilraj
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odamda hazırlanıyordum. Kafamı dağıtmak adına sarayın dışında eğlenmeyi planlıyordum. Arvind ile sarhoş olmayı planlıyordum. Ben sarhoş olacaktım, o beni toparlayacaktı. Bizim için klasik bir durumdu. Ben deli gibi sahoş olup, kavga çıkarırken Arvind beni toparlardı. Kendisinin sarhoş olduğunu nadir görmüştüm.
Kılıcımı belime yerleştirdikten sonra Arvind'e baktım. Kısa hançerlerini alıyordu. Arkadan gelip, ona sarıldım ve boynunu öptüm. Son günlerdeki olaylardan beri ilişkimiz gergindi. Usha'yı öldüreceğim diye tutturmuştu ve her seferinde onu ben durdurmuştum. Ölmesi gereken bebek, Usha değil diyordum ama ona göre Usha yok edilmeliydi.
Arvind önüne dönmüştü. Bana bakıyordu. Ona gülümsedim. Zor günlerimde yanımdaydı ve bana destek oluyordu. Ona her şeyi anlatıyordum ve bu beni inanılmaz rahatlatıyordu. Bugün ablamla olan tartışmayı da anlatmıştım. Arvind dinlemiş ve Usha'nın hamileliği ortaya çıktığından beri dediği şeyi demişti. Gidelim! Ona göre ikimizde buradan gitmeli ve korsanlık yaşamamıza devam etmeliydik. Oysa olamazdı. Sashibai'nin geleceği için benim burada kalmam gerekiyordu.
"Oldukça çekicisin, Arvind!" dedim ve güldü.
Arvind "Senin bulunduğun ortamda benim pek şansım yok, bunu biliyorsun." dedi gülerek.
"Kendine haksızlık ediyorsun!" dedim ve onu öptüm.
"İyi bir yalancısın, Kaptan. Hadi gidelim." dedi ve odadan çıktık.
Beraber saraydan ayrılmıştık ve şehre gelmiştik. Ghunda'nın daha karanlık, daha serseri ortamların bulunduğu bir yere gelmiştik. Rastgele bir mekana girmiştik. Çalgılı, danslı bir yerdi. Fahişeler müşterilere kendilerini sunuyorlardı. Arvind ile kendime 2 şişe bira istemiştim. Biraları getiren garsonun elinden bir kadın almış ve bize getiriyordu. Kızıl saçları vardı. Dudaklarını ise kıpkırmızı boyamıştı ve gözleri sürmeliydi. Dolgun bir vücudu vardı. Anlaşılan bizim masamıza da bir fahişe gelecekti. Şişeleri önümüze koydu ve izin almaksızın masaya oturmuştu.
Kızıl saçlı "Selam beyler! Ben Guleb ve bu gece sizinle ben ilgileneceğim." dedi gülümseyerek.
"Arkadaşın yok muydu?" dedim ve biramı yudumladım.
