Delinin Savaşı❦

2.2K 149 382
                                    

Herkese Merhaba! Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı yazınız.
:) yorumlarda gelsin ama... Kendinizi belli edin lütfen.Upuzun oldu. Lütfen, yorumlarınızı esirgemeyin. Düşüncelerinizi belli edin. Votelar da gelsin lütfen. Sırf Vilraj diye vote vermemezlik yapmayın.

Bölüm şarkısı ile okuyunuz. :) Sam Tinnesz - Far From Home (The Raven) [Official Audio]

Aşağıda Parinita, Usha ve Enıtken var.:)

İyi okumalar!

Yayınlanma : 12.09.2018 18:36

Sashibai Şahlığı - Ghunda- Kılıç Sarayı

Vilraj

Yatak odamdaki şöminenin başında biramı yudumlayarak düşünüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yatak odamdaki şöminenin başında biramı yudumlayarak düşünüyordum. Oldukça huzurlu geçen günlerin ardından benim deli yeğenim Naresh beklemediğim şekilde bu huzuru bozmuştu. Ben bu hamleyi ablamdan beklerdim zira son savaşı kaybetmişti. Korktuğum başıma gelmiş ve ablam bir şey yapmamıştı. Bunun işareti ise daha büyük bir savaşa hazırlandığıydı. Sabırla bekleyecek, bir örümcek gibi ağını örmeyi tercih etmişti. Avını ise ağının zarifliği ile büyüleyerek kendine çekmeyi tercih ediyordu. Ah, ne kadın ama! Bu sabrı yıllar önce Naresh için göstermişti ve aynı sabrı bir daha göstermeyi planlaması beni korkutuyordu.

Peki deli Naresh neden bu huzuru hemen bozma kararı almıştı? Çünkü annesinin mükemmel sabrı ondan yoktu. Hazır elimde tüm hainler tutarken, hepsini tutuklatayım demişti. Adaletinin keskinliği ortadaydı. Öz ablası Krupa'yı çığlık çığlığa minik bebeğinden ayırmak zorunda kalmıştık. Bu beni üzmüştü. Özellikle ablamı öyle acı içinde görmek, kalbimi yaralamıştı. Kızı tutuklanmıştı ve bir şey yapamamıştı. Bir anne için korkunç değil miydi? Kendi evladını koruyamamak ve onu kollarının arasından bir belirsizliğe göndermek. Eski Kılıç'a gönderen deli oğlu, hainlik gerekçesiyle öldürebilme olasılığı vardı ve bu yüksekti. Naresh bunu yaparsa, olacakları düşünmek istemiyordum. Ablam delirirdi.

Benim asıl merak ettiğim konu ise Sandhya'nın bu hassas oyunda nasıl bir tavır alacağıydı. Ya aman, huzurumuz bozulmasın diyecek Naresh'i dizginleyecekti ya da Krupa'nın ona karşı tutumu yüzünden acımayacaktı. Baş Habiria Sandhya olsaydı, tahminim huzuru koruması yönünde olurdu ama şimdi o Şahbanu Sandhya Sapheda idi. Konumu, gücü oldukça yüksekti ve oyunları da büyük olmalıydı. Bu durumu kullanabilirdi. Eğer kullanırsa o masum çizgisinden çıkar mıydı, bundan emin olamıyordum. Oldukça hassas bir konuda oyunlar oynanabilir miydi?

Ağzıma birkaç fıstık attım ve biramı yudumladım. Bu olayların içine birde tatlı Arvind'in çapkınlık macerası eklenmişti. Kiminle yatarsa, yatsın bedenini kimse sunarsa, sunsun umurumda olmazdı ama o Medarat Prensi olamazdı. O adam farklıydı ve Arvind bunu görmüş olmalıydı. Fakat benim sevgili salağım kendi bencilliği uğruna bunu görmezden geliyor olabilirdi. Prens onu kullanmak istiyordu bunu nasıl anlamıyordu ki? Salak! Onu kıskandığımı düşünmesi, Prens'i kullanarak kıskanmamı istemesi ise daha aptalcaydı.

Ateşin KurbanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin