2.Bölüm

330K 12.2K 3.2K
                                    

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.Sizi sefiyorum kjdijcsi Hep telefondan yazdığımı söylemeliyim,bütün hikayelerimi de telefonla yazıyorum ksdkwwk

***

Ezan'ın sesini duyduğumda içimdeki 'aç kurdu'çıkarıp,hurmayı bir kerede yuttum,suyu bir kerede içtim,çorbayı bir kere de silip,süpürdüm,anneme tabağımı 1 saniyede verdim,annem 928384873487487246828732972 dakika sonra geldi!

Diğer yemeği de yavaş yavaş,sindire sindire yedim.Bunu da bitirdim.Şimdi sıraaa tatlıya gelmişti.Annem çaklıtlı pasta yapmış-ihihihi-.

Annem tabağı bana uzattı.Elinden hızlıca aldım.Evet,ayıyımdır Melis anırdı:

"Ne yapıyorsun Irmak?Gerizekalı!Dirseğin karnıma girdi resmen!"

Bu arada balkonda yiyoruz ve Melis anırıyor.Bu arada Melis kim diye sorarsanız benden 2 yaş büyük ablam.Abla dememe gerek olduğunu sanmıyorum.2 yaş farktan ne olur ki?

Melis'e dönüp,umursamaz gülümsememi yüzüme yerleştirdim.Ve konuştum.

"Hiç yapmadığım bir şey sanki.Niye bağırıyorsun hem?İnsanlar rahatsız olacak."

Melis gözlerini kıstı,daha sonra babamın ona kızmasıyla önüne döndü.

Tatlıma çullancakken,Batuhan'ın balkona çıktığını gördüm ve ağır çekime geçtim.Çatalı yavaş yavaş alıp,tatlıya batırdım.Sonra normal halime geçip,cici kızın yemek yeme şekline geçtim.Her ısırıkta etrafıma gülücükler saçıp,kaçamak bakışlarla Batuhancığıma bakıyordum.Sonra babam ile annem çaylarını koymaya gittiler.Babamdaki bu hamaratlık nedir bilemedim.46 yaşında,demek ki yaşlanınca ev hanımı gibi iş yapacak.Ay,düşünemiyorum!

Ablam yemeklerini bitirip,kalktı.Eveet!Tek başımaydım.Batuhan'a baktım.Beyaz T-shirt,altında yeşil ama asker yeşili şort,saçları uykudan kalkmış gibi ama çok sehsüydü.Ayağa kalkıp,gerindi ve geri yerine oturdu.
Biraz izleyeyim dedikten sonra balkonda gözlerimi diktim.Batuhan,telefonuyla uğraşıyordu.Bir ara telefonu çevirdi,bizim oraya doğru.Bende başka yere bakınmaya başladım.Arada bir bakıyordum.Telefona odaklanmış halini görünce,hemen ona bakmaya başladım.Annemler gelince,bakışlarımı bahçemize çevirdim.

"Bahçe güzelmiş."dedim babam ve anneme.

"Yeni mi gördün?"dedi babam.

"Evet."dedim kıkırdayarak.Sonra devam ettim"Ben içeri giriyorum."

Salona geçtim.Buradan Batuhan'ın balkonunu görüyordum.Yatıp,televizyonu açtım.Batuş'a bakıyordum ve televizyonun kanallarını çeviriyordum ama televizyona bakmıyordum.

En sonunda televizyonda bir kanalda durdum.Hala ne olduğu umrumda değildi.Müzik sesi geliyordu,müzik kanalıdır diye düşünüp,yine bakmadım.Batuhan olunca iş değişiyor tabii.

Annem içeri girdi ve şaşkınlıkla "Aaaa!"dediBende ne oldu diye baktım. Annem gözlerini televizyona dikmişti.Televizyona gözümü çevirdim.OhaOhaOha!Lan ben nerede durmuşum?Hemen kanalı değiştirdim.

"Anne vallahi bakmıyordum.Ben gözlerimi dinlendiriyordum,müzik sesi gelince durdum.Hiç bakmadım valla."dedim anneme.

"Baban görmedi Allah'a şükür.Neyse affettim."dedi.Huhuu!Konuyu kapattı.Aslında bir nutuk çekerdi bana ama.

Bu arada televizyonda...Tövbe bismillah bu mübarek ayda...

***

"Kızım köpeklere su götür!"

Anneme kafamı sallayıp,kovayı aldım ve su doldurdum.Bizim köpeklerimiz yok ama sokak köpekleri var.Sokaktaki çoğu kişi yemek götürüyor,su falan.Bizi de tanıyorlar tabii.

Bu sefer üzerimde kot pantolon,kısa kollu bir badi vardı.Dışarı çıkıp,Tarçın ile Zeytin'e yaptığımız kulübelere gittim.İkiside içerideydi.Beni görünce,hemen ayağa kalktılar ve suya baktılar.Suyu yere koydum ve onları izledim.Ne güzel lıkır lıkır su içiyorlardı.Bende içmek istiyoruuum!

"Hey merhaba!"dedi seksi bir ses.

Kafamı çevirip baktım.Batuuuu.

"Aa merhaba."

Elindeki pastırmaları bana verdi.

"Köpekleri severim ama alerjim var.Sen versene pastırmaları."

Uzaktan uzaktan pastırmaları bana uzatıyordu.Elinden pastırmaları alırken,kalbim tekledi.İlk defa yaşıyorum bunu.Hepte bu duyguyu yaşamak istiyordum ve yaşadım.Çok değişik.

Pastırmaları da önlerine koydum ve ellerimi silkeledim.Batuhan'a baktım.Üzerindeki şey,rengini bile göremiyordum sadece kaslara odaklandım.Üstüne yapışmıştı ve baklavaları gözüküyordu.Öldüm!

Tarçın dışarı çıktı ve etrafımda dolanmaya başladı.Kıkırdadım.Biz annemlerle köpekleri veterinere götürüp,aşı yaptırmışık,banyo yaptırmıştık.En son dün yaptırdık! Çok önemli bir şey değil mi?.Bende anlatıyorum.

Batuhan'köpeğe ve bana tiksinmiş gibi bakıp,ağzını açtı.Ha-ha-ha demeye başladı.Yok yine yer yarılsın istemiyorum düşüncesiyle işaret parmağımı yan tutup,burnuna götürdüm ve parmağımı oraya koydum.Dudağını hissediyorum(!)

Ve o an hapşurması geçti.

"Neden yaptın bunu?"dedi Batuhan.

"Iı,öyle yapınca hapşırman geçiyor."dedim ellerimi kavuşurup,kafamı yere eğdim.

"Hmm.Hep yapacağım bunu o zaman."

Gülümsedi.Gülüşünü yediğim.Ve bir kez daha 'Öldüm!'

"Senin her şeye alerjin mi var?"dedim Batu'ya.Düşünün böyle bir soru soruyoruz ama adlarımızı sormuyoruz.Tamam ben biliyorum ama...

"Çoğu şeye ve bundan nefret ediyorum."dedi yüzünü buruşturarak.İçimdeki yüzüm büyülenmiş gibi ona bakıyordu ama normal yüzüm normaldi-jsdmsj-.Sen hep yüzünü buruştursanaaa.

"Mesela,yine geliyor.Hapşırma hissi."

"Niye ki?"dedim."Köpeklerde girdi içeri."

Ve hapşurdu.Bu sefer o kadar hayvan gibi değildi.

"Sana alerjim var.Tipsizlere daha doğrusu."

Gıcık!

"Çok yaşama.İyi yaşama!Hayırlı yaşama!Geber,öl,pislik,zekasız.Orangutan gibi hapşırıyorsun,domuz yüzlü!"diye çığırdım.Iy domuz.Hiç sevmem o hayvanı.Nefret ötesi bir şey.

"Noldu yaa?"dedi Batuhan.

"Sus bilmiyormuş gibi davranma.Maymun suratlı !"deyip,ittirdim onu.Bahçe kapısını açıp,bahçeye girdim ve ona baktım.Sırıtıyordu.Gerzek !

Kapıyı açacakken bir ses duydum:

"Hey!Ben çok yakışıklıyım ama.Bunları dememeliydin.Hak etmiyorum!"diye bağırdı.

Arkamı döndüm.

"Bende tipsiz denmeyi hak etmiyorum!"diye bağırdım ve kapıyı çarptım.Odun öküzü!

HapşırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin