49.Bölüm

143K 4.7K 1.7K
                                    

Ohaa.Telefondan multi ekleniyooo ksdkdk

Multi de herkes var kdkdkc Bok gibi oldu,bakmasanız da olar *~*

İyi Okumalar.Birde bi kaç bölüm sonra,yada diğer bölüm,birkaç ay sonra yaşanılacakları anlatıcak.Tek tek gidiyorum,olmuyo yaa biraz zaman geçmeli.

*~* ^~^

Çatırtı,ayak sesleri,çatırtı.

Gözlerimi açıp,ne oluyor diye baktım.Hala sesler vardı.Korkup,Batuhan'ı dürtükledim.

"Batuhaan.Kaalk."

"Batuhan!Ses geliyor!"

"Batuuuuu!Uyan laaan!"

Batuhan gözlerini ovuşturup,hemen ayağa kalktı ve bana baktı.

"Noluyo yaa?"

"Ses geliyor diyorum.Bi baksan diyorum."dedim sessizce.Batuhan oflayıp,kapıya yöneldi ve kapıyı açtı.Bende hayal kurmaya başladım.

Batuhan,evi çok rahat bir şekilde gezerken,karşısında 'Çığlık' maskeli birisi çıkar.Batuhan,ilk ônce hayal olduğunu düşünüp,gözlerini kırpar,ama gitmez o çığlık maskeli siluet.

Batuhan geri geri ilerler ve mutfağa girer,çığlık maskeli siluet de Batuhan'ı takip ediyordur.Batuhan geri geri giderken,birden tezgahla buluşur.Çığlık'artık kaçacak yerin kalmadı nuhaha'diye gülüp,tam bıçağı kaldıracakken,Batuhan tezgahın yanında olan satırı alır.Nereden çıktıysa artık...

Ama Batuhan için çok geçtir.Çığlık maskeli siluet,onu kalbinden bıçaklamıştır bile.Batuhan ama olur bi Battal Gazi.Bıçaklandığı yeri tutar,ayağa kalkar,hiçbir şey olmamış gibi satırı indirecekken,yine eski haline dôner ve satırı vuramadan yere yığılır.Çığlık maskeli siluet 'nuhaha'diye güldükten sonra,Batuhan'ın kalbine bıçağı saplar.Batuhan kelime-i şahadet getirir ve şöyle der;

"Kalbim...Irmak'ın sevgisiyle dolup,taşmış kalbimden vurdun beni...O zaman Irmak'ta öldü.Nayıır,nolamaaz!Onun ölmesine izin vermeeem!"deyip,yeniden,tam zamanında Battal Gazi'ye dönüşür ve ayağa kalkar.Çığlık maskeli siluet şaşırmıştır.O şaşıra dursun,bizim Battal Gazi kılıklı Batuhan'ımız,satırı ÇMS'nin-çığlık maskeli siluet-kafasına saplar.ÇMS'nin vücudu ortadan ikiye bölünmüştür.Batuhan,kalbinin sahibi Irmak için,adeta rüzgar estirmiştir.Yukarı koşa koşa çıkıp,Irmakçığına sarılır ve kulağına doğru;

"Sadece senin için Irmak.Sadece senin..İçin."der ve yeniden kelime-i şahadet getirip,yere yığılır ve gülümseyerek,hayata gözlerini yumar.

Irmak dayanamayıp,kendini yerden yere vurur ve çekmecede silah bulur.Batuhan'ın yanına eğilir ve ağlamaya başlar.

"Beni..Beni beni...Irmağını..."der gözyaşlarını arasından.O sırada Irmak'ın babası gelir.

"Sen benim,kızımdın,kızım!"ve ta ta ta!Irmak göğsünden vurmuştur kendini.Yere yığılır Bih-aman Irmak.Ela da gelinlikle merdivenden çıkarken,silah sesini duyar ve Batuhan öldü diye yere çömelir ve ağlamaya başlar.O sırada Irmak'ın vurulduğu yerden üç şerit kan akıyordur.Evlübenin hizmetçisi ve Ela'yı seven Burak,öksürüklere boğulur ve ölür.Batuhan zor bela ölümden kurtulur.Bir kaç ay sonra,sakallı Beh-Batuhan,Irmak'ın mezarının yanı başına gider ve ağlamaya başlar.

"Ben senin için ayakta kaldım Irmak.Sen niye dayanamadın?Seni seviyorum Irmak.."der ve ağlamaya başlar.Bunu duyan Irmak,hortlar ve Batuhan'a sarılacakken hızla çekilir.'Sakalların battı Batuhan.'

Düşüncelerimden hızla uzaklaştım ve yataktan çıktım.Korku filmlerindeki mal kızlar gibi,odadan çıktım ve Batuhan nerede diye bakınmaya başladım.

HapşırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin