Gül Kurusu (2)

293K 14.9K 11.2K
                                    


İnstagram: merveegnr_
Twitter: merveegnr_

Twitter'da #polisşakayagelmez etiketini kullanabilirsiniz, tweetlerinizi görmek beni mutlu eder.

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın, keyifli okumalar! 💕

**

"Kapkara gözlerle yaktın sineden
Aşkınla tutuşup yandım Çingene'm
Ruhumu koparıp aldın bedenden
Uğruna sararıp soldum Çingene'm"

Pınar'ın yanıma doğru gelmesiyle birlikte, elimdeki kalem demetini ikimizin arasına doğru tutup parmaklarımla bir, iki, üç yaptım ve aynı anda şarkıya devam ettik.

"Karanlık gecede ateşin başında
Takınır zilleri, oynar çingenem
Savurur saçlarını esen rüzgârla
Bir deli sevdaya salar Çingene'm"

Hareketli bir ritimle, kendi eksenim etrafında dönerken keyfime denilecek bir kelime yoktu.

Keyifliydim çünkü başkomiseri kandıracağımızı biliyordum.

Keyifliydim çünkü bir şakadan iki katı para kazanacaktık ve ben ertelediğim tatili yapmaya fırsat bulacaktım!

"Çingene'm, Çingene'm
Kara gözlü Çingene'm"

Arda içeri girip, elini avuç içi yukarı olacak şekilde havaya kaldırdı ve nakarat kısmına eşlik etti.

"Aşkınla tutuşup
Yandım Çingene'm"

İki ince bir kalın ses, kendi bağımsızlıklarını kurmuş, şarkıyı hiç ettik. Fakat deli gibi de eğlendik.

Şarkının nakarat kısmını bir kez daha tekrarlarken Egemen, "Ne bu tantana kardeşim," diyerek içeriye girdi. Yanımıza doğru yürürken, "Piyangodan para mı çıktı, ne bu keyif?" diye sordu fakat aslında biliyordu ki bizim neşeli olmamız için piyangodan çıkacak paraya ihtiyacımız yoktu.

Gel gör ki yine de parayı seviyorduk.

"Bizim başkomiseri kudurtacak şeyi buldum," dedim masaya zıplayarak otururken. Kendimden son derece emindim. Her zamanki gibi. "Mustafa da gelsin söyleyeyim."

Tam Mustafa'yı kim çağıracak diye düşünmüşken, Pınar cama doğru ilerledi ve tüm gücüyle, "Mustafa!" diye bağırdı. Çağırdı. Belki de anırdı.

Sesi sadece bizim atölyede değil, mahallede de yankılandı.

Giriş kattaydık ve Mustafa'da kapının önünde sigara içiyordu. Yani, sözün özü bu kadar kendini yırtarcasına bağırmasının hiç mi hiç gereği yoktu.

Çok geçmeden Mustafa üzerindeki ceketi çıkararak içeri girdi, gözleri bizim üzerimizde duraksamadan direkt Pınar'ı buldu.

"Öyle bir bağırdın ki," dedi öfkeli bir nefes alarak. "Mahalledeki tüm Mustafalar buraya akın ederse şaşırmam."

Bana ne dercesine, umursamaz bir tavırla omuz silkti Pınar ve "Beril yapacağımız şakayı bulmuş," dedi.

"Yani," dedim sondaki 'i' harfini uzatarak. "Tam olarak şakayı buldum sayılmam fakat yanlışlıkla adamın bam telini buldum. Ona oynayacağız."

Zihnimin köşesinde neon ışıklarla aldığım notlardan biri parladı. Işıkları yanıp söndü ve ben gülümsedim.

NOT2: Adam arabasına aşık!

Polis Şakaya Gelmez Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin