Polis Şakaya Gelmez

Ceviz Ağacı (12)

Fav bölümlerimden biri geldi, okuyun okutturun arkadaşlar! 

İg: merveegnr_

tw: mervegnr_

** 

Bir daha seni etrafımda görmeyeyim.

Bir daha seni etrafımda görmeyeyim.

Bir daha seni etrafımda görmeyeyim.

Öğrendiğim şeyle birlikte, zihnim durmak bilmeyen bir sirkülasyona girip o adamın bana söylediği cümleyi fısıldadı durdu.

Az önce, Mert'in doğum gününün yapıldığı yerin Engin Eraslan'ın ailesinin evi olduğunu öğrendim ve ben şu an o partideyim. Bana, bir daha seni etrafımda görmeyeyim diyen adamın evinde üzerimde beyaz ince askılı, kalçalarımın bir karış altında biten mini bir elbise, dudaklarımda parlak gül kurusu renginde bir ruj, gözlerimde ise mavi gözlerimi açığa çıkaran hafif bir makyajlaydım.

Partinin onun ailesinin evinde olacağını bilsem, Mert gelip kapıma yalvarsa bile kabul etmezdim.

Derin bir nefes alarak arkamı döndüm, o sırada Engin'i kapıdan içeri bozuk bir suratla girerken gördüm. Partiye gelmekten memnun değilmiş gibi duruyordu. Derin bir soluk aldı, göğsü yükselip alçaldı, başını çevirdi, etrafı inceledi ve beni gördü.

Bakışlarının başka birini aradığına emindim fakat beni görünce duraksadı, kaşları çatıldı ve yutkunarak başını çevirerek gözlerimizi ayırdı. O başını çevirince bende başımı çevirdim hatta orada durmayarak Egemen'in yanına doğru yürüdüm.

"Bir şey mi var?" diye sordu Egemen düşmüş yüzüme bakarak.

"Bu evin, Engin'e ait olduğunu biliyor muydun?"

"Aaa," dedi kaşlarını kaldırarak. Sonra evi daha detaylı inceledi ve bir kez daha "Aa," diye şaşırdı. Dudaklarını beğendiğini belli edercesine kıvırdı. "Babasının bakan olduğu nereden de belli. Kapıda ki korumalardan anlamalıydım."

"O burada kalmıyor," dedim kısık bir sesle.

Saatlerce yanımda Engin hakkında konuşan kızları dinlemiyormuş gibi yapmaktan iflahım kurumuştu. Cümlede ismi geçtiği gibi, konuşma dikkatimi çekmiş, kızlar susana ve birbirlerinden ayrılana kadar çaktırmamak için telefonuma bakmaktan gözlerim yanmıştı.

"Hm," diye mırıldanarak kaşlarını kaldırdı. Bakışlarını benim arkamda bir yere sabitleyince bende baktığı yöne doğru baktım.

"Beril," dedi bakışlarını bana çevirmeden. "Kız gelecek yanıma, sen Mustafaların yanına gitsene iki dakika."

"Neredeler?" diye sordum bahsettiği kızı incelerken.

Kız, Egemen'in beni yanından kovmasına değecek kadar güzeldi. Bacakları benim boyum kadardı. Saçlarını sıkı bir atkuyruğu yapmış, koyu göz makyajı ve esmer yanık teniyle göz alıcı duruyordu.

Kızı daha fazla izlemeyecektim fakat kız Egemen'in yanına geleceğine Engin'in yanına gitmesiyle birlikte gözlerim daha bir dikkatli kızın üzerine gezindi.

Saçları çalı süpürgesini andırıyordu. Yüzünün güzelliğine haklı olarak güvenmediğinden babaannemin bastonu gibi olan bacaklarını sergilemiş fakat bu onu sırık gibi göstermekten öteye gitmemişti. Bedenini saran elbisesi çıkık ayva göbeğini belli ediyordu.