İlk Dokunuşlar..

1.4K 125 131
                                    

Selamm!. 3. Bölümle tekrar ben.🤗 Bölüm biraz geç gelmiş olabilir ama bu aralar fazlasıyla yoğundum. Ancak bugün atabildim. Fazla uzatmayacağim bugün , direkt bölüme geçelim. Ama ondan önce.. Bu bölüm benden fisnelibasbelasi kuzuma , asosyalbirey_ muallime hanımcıgıma yinebaharlar ela kuşuma  ve de Doctor_XM daktıra gelsin.💜Hadi bakalım keyifli okumalar.. Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz efenim.😌
Bu arada önerdiğim şarkıyı size söylediğimde mutlaka açın.☺

Bahar
Güneşin batmak üzre olduğu saatlerde önümdeki sedyede iğnesini yapmaya uzandığım minik , gözlerini sıkıca kaparken hafifçe eğilip onun bu masum haline gülümseyerek iğneyi yavaşça dokundurdum. Az sonra tenine değen iğneyle irkilirken sıkıca kapadığı gözleri yavaş yavaş korkarak aralandı.

-Batıymadın mı?
+Ooo bitti bile.Hadi bakalım kalkabilirsin ufaklık.
-Ama acıymadı.

+Aa Öyle mi?Gerçekten çok güçlüymüşsün! Aferin sana.

Gülümseyip hafifçe burnuna dokunurken ben , o da iç ısıtan gülümsemesiyle kollarını kocaman açıp boynumda minik ellerini birleştirirken beklemediğim bu tepkiye kocaman gözlerimi açıp gülümsememi iyice arttırdım. Mesleğimin en sevdiğim yanıydı bu sanırım..

Az sonra sedyeden indirdiğim minik annesinin elinden tutup bulunduğum çadırdan , ara sıra arkasına dönüp bana gülümseyerek ayırlırken ben de bir süredir yüzüme yerleşmiş gülümsememi soldurmadan elimdeki eldivenleri çıkarıp kafamı iki yana salladım. Çadırın önünden geçen Ali ile gülümsememi uzaklaştırırken seslenip yanına doğru hızla ilerledim.

-Ali?!
+Buyrun hocam?
-İlaçlar ve istediğimiz gerekli malzemeler gelmedi mi hâla?
+Henüz gelmedi hocam.
-Allah Allah! Yolda bir aksilik mi çıktı acaba?
+Yok hocam merak etmeyin komutanlığı aradık. Karabayır'a ulaşmış malzemeler.Birazdan elimizde olurlar.
-Oh! Tamam o zaman. Malzemeler gelir gelmez hastalara gerekli ilaçları verip takviyeler yapın. Ateşleri düşmeyen iyileşme gorülmeyenleri hastaneye sevk ederiz.
+Peki hocam. Ben ilgilenirim.

Teşekkür manasında gözlerimi kapatıp gülümseyerek omzuna dokunduğum Ali de hızla uzaklışırken benden , etrafı büyük büyük dağların çevrelediği Karabayır'ın  güzel insanlarla dolu bu kampında etrafta dizilmiş masalardan birine oturdum. Az sonra bugün tedavisiyle ilgilendiğim hastalardan birinin küçük kız kardeşi önüme bir bardak çay koyarken kafamı şaşkınlıkla ona çevirdim. Esmer 12-13 yaşlarındaki üstü başı düzensiz ve sabahtandır ablasının başından ayrılmayan bu küçük kızın gözlerindeki o güzel gülümsemesiyle karışık minnet duygusunu hissedebiliyordum. Bir süre gülümseyerek bana baktıktan sonra hiç bir şey demeden yanımdan uzaklaşırken kendimi uzun süreden beri ilk defa doktor gibi hissetmiştim...Gerçek bir doktor gibi..

Komutanlık
(Karargah odası)
Yavuz
Dünkü operasyonların kritiğini yapmış odadan çıkmaya hazırlanıyorken , içeriye giren Salih ile yeni bir görev çıkmış olabilme ihtimali ile kalkmaya yeltendiğimiz sandalyelerde dikleştik.

-Erdem Komutanım!?
+Söyle Salih.
-Komutanım , kamp için gelen sağlık ekibinin istediği malzemeler ve ilaçlar  güvenle elimize geçti. Kampa ulaştırmak için emirlerinizi bekliyoruz.
+Tamam aslanım. Yanına birini daha al bekletmeden götürün.

Konuşmaya  vakit kaybetmeden giren Fethi'ye çevirdim bakışlarımı.

F:Komutanım?
+Ne oldu Fethi?

VİSALTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang