Yeni Yazar Adaylarının Yapmaması Gereken 8 Şey

128 10 3
                                    

Çoğu okurun en büyük hayallerinden biridir kendi adını taşıyan bir kitap bastırmak. Kalemine güvenen, hayal gücü zengin olan, kafasındaki hikâyeleri başkalarıyla paylaşmak isteyen herkes er ya da geç bu yola girer. Kimi çok orijinal fikirlere sahiptir, kimiyse sadece hayran olduğu yazara ve türe yakın eserler vermek ister. Ama hepsi de yazma tutkusuyla dolup taşar.

Son yıllarda internetin iyice yaygınlaşması blogları, online dergileri, aylık öykü seçkilerini ve Wattpad gibi hikâyelerinizi paylaşıp yüzlerce kişiye anında ulaşabileceğiniz platformları da beraberinde getirdi. Bunun yanı sıra kitabınızı kendi kendinize yayınlayabileceğiniz mecralar ya da basım masraflarını ödeyip bastırabileceğiniz yayınevleri de hatırı sayılır ölçüde kendini gösterir oldu. Hâl böyle olunca da kitap bastırma hayali o kadar da "hayal" olmamaya başladı.

Bununla birlikte yazarlık konusunda yeni yazarlara yol gösteren, onlara tavsiyeler verebilecek veya rehberlik edecek kimselerin yokluğu da iyice baş göstermekte. Bu tür kişi ve kurumların eksikliği yeni yazarların çeşitli hatalar yapmasına, kitaplarını hiçbir zaman bastıramamalarına, bastırabilseler bile kendilerini gösterememelerine, birbirinin aynısı ve genellikle de kötü eserler vermelerine neden oluyor maalesef. Ek olarak eserleri ve fikirleri gerçekten iyi olmasına rağmen bunca kalabalık arasında kendisini gösteremeyen, nasıl bir yol izlemesi gerektiğini bilmeyen ve en nihayetinde de kaybolup gidenler de var elbette.

O yüzden yaklaşık altı yıldır gerek yazarlık gerek çevirmenlik gerekse de editörlük alanlarında bu meslekte çalışan biri olarak naçizane bilgilerimi sizlerle paylaşmak istedim. Zira uzun yıllardır hem Kayıp Rıhtım hem de Oyungezer aracılığıyla bana ulaşan insanlar kitaplarını bana bir şekilde okutmayı, benden yorum almayı, eserlerini nasıl bastırabilecekleriyle ilgili kendilerine yol göstermemi istiyorlar. Aradan geçen bu zaman zarfında fark ettim ki hep aynı şeyleri söylüyor, aynı yanlışlara parmak basıyor ve insanlara aynı tavsiyeleri sunuyorum; kısacası herkes aynı hataları yapıyor. Peki nedir onlar? Gelin, hep birlikte bakalım.

1- Kitap Okumadan Yazar Olmaya Kalkışmayın.

İşte size ilginç bir gerçek: Yazarlığa heves edenlerin neredeyse yarısı hayatında eline kitap almamış kimselerden oluşuyor. Abartılı mı geldi? İnanın hiç de öyle değil. Yayınevlerinde çalışan ya da editörlük yapan tanıdıklarınız varsa kendilerine de sorabilirsiniz. Ama dikkat, işin ucunda bin ah işitme tehlikesi var.

Bu gruba giren kişiler daha çok Rowling, Martin ve King gibi yazarların elde ettiği başarıları, sinemaya uyarlanan eserlerini, imza günlerini vs görüp bu işe heves edenlerden oluşuyor. Onları suçlamıyorum, sonuçta kim bu saydığım isimlerin yanına kendi adını yazdırmak istemez ki? Ama yanıldıkları asıl nokta bu yazarların işe, "Ben bir kitap yazacağım," diye başlamadığıdır. Hayır, çok okuyarak başladılar.

Bugün belli bir başarıya ulaşmış yazarlardan bu konuda tavsiye istediğinizde 10 kişiden 9'u, "Çok kitap okuyun," diyecektir, diyorlar da. Kitap okumak, bazılarının iddia ettiğinin aksine, "dilinizi kirletmez." Kitap okumak romanınızın basılmasına giden yolu uzatan bir "vakit kaybı" da değildir. Tam aksine üslubunuzu ve kelime dağarcığınızı geliştirir. Hayal gücünüzü zenginleştirir. Size yeni ufukların kapılarını açtığı gibi yapmamanız gereken veya hoşlanmadığınız şeyleri de görmenizi sağlar. Ustaların belli başlı olayları nasıl betimlediğini bilmeden, farklı anlatım tekniklerini deneyimlemeden nasıl bir yazar olunabilir ki?

2- Yetkin Olmadığınız Bir Alanda Yazmayın.

"Çok orijinal bir fantastik roman fikrim var, ama daha önce yazılıp yazılmadığını bilmiyorum. Sizce Yüzüklerin Efendisi'ni okusam yeter mi?"

|Wattpad| Kitap Yazmanın Ayrıntıları.Where stories live. Discover now