Anılar- Küçük Sammy Hasta😂😅😉

15 5 0
                                    

Jane...

Sakin ol, Jane. Sağlıklı düşünmelisin.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bu işte oldukça acemiydim. Hiçbir zaman iyi bir anne olurum gibi bir iddiam olmamıştı.

Bebek, yattığı yerde inliyordu. Ryan önemli bir toplantı için holdinge geçmişti. Lanet olası bir şeyi onu çağırmadan halledebilmek istiyordum.

"Sakin ol, küçük bebek. Sana yardımcı olacağım."

Kimi kandırıyordum ben? Ona nasıl yardımcı olabileceğimle ilgili en ufak bir fikrim yoktu.

Bebeğin suratı kıpkırmızıydı. Ateşi çok yüksekti. Alnına ıslak bir bez koymuştum. Daha önce hiçbir bebekle ilgilenmemiştim. Kendi bebeğim de ilk kez hastalanıyordu.

Bebek kaskatı kesildi ve suratı mosmor oldu. Ne yapmalıydım ben? Ellerim titremeye, dişlerim zangırdamaya başlamıştı.

Onu kucağıma alıp başını omzuma yasladım. Yerimde sallanıp susması için Tanrı'ya dua ediyordum.

Pazar günleri kiliseye gitmeyen sen misin, Jane?

İç sesimin hiç yardımı dokunmuyordu. Kiliseye gitmesem de Tanrı'yı hep anıyordum ben. Attığım her adımda, aklımda Tanrı vardı.

Dudaklarımda Hush Little Baby şarkısını mırıldanıyordum.

Öf, lanet olsun! Ryan'a ihtiyacım vardı.

Patricia... O da bana yardım edebilirdi.

Belki de ikisine birden haber vermeliydim.

Patricia'yı aradım. İzinde olduğu gün bebeğimin hastalanması tesadüf müydü? Yoksa olması gereken bu muydu?

Sen bu bebeğe bakamıyorsun, Jane.

İç sesimin alaycı yoruma küfrederek telefonu kapattım. Patricia müsait değildi sanırım. Ona da hak veriyordum. Haftanın altı günü benim evimin işlerini yapıp çocuğuma bakıyordu. Tek günlük iznini de ondan alamazdım.

Son çare olarak Ryan'ın numarasını çevirdim. İkinci çalışta telefon açıldı.

"Bayan Bunch?"

Bu bir kadın sesiydi. Bebeğimin kulak yırtan ağlaması nedeniyle sesi tanımam biraz zaman almıştı.

"Janet, Ryan oralarda mı?"

Sesim fısıltıyı andırıyordu.

"Hâlâ toplantıda, Bayan Bunch. Ama önemli bir şeyse yardımcı olabilirim."

Derin bir nefes aldım. Ryan'ın işini bölmekten çok utanıyordum.

"Ona kızımızın hasta olduğunu ve benim bir işe yaramaz olduğumu söyle."dedim duygusuz çıkmasını umduğum bir ses tonuyla. Ben bu kızın annesi olmayı hak etmiyordum.

"Ah, Bayan Bunch. Hemen Bay Bunch'a haber veriyorum. Hattan ayrılmayın,"dedi Janet. Telefonun diğer ucundaki soluk alıp verişlerini duydum.

Kapı sesi... Bu sırada bebeğim kucağımda kendini yırtıyordu.

"Bay Bunch?" Janet'ın boğuk sesi.

"Böldüğüm için üzgünüm fakat arayan Bayan Bunch. Bir sorun varmış..."

İki saniye sonra hattın diğer ucunda Ryan'ın "Alo?"diyen endişeli sesi...

"Ryan, çok üzgünüm. İşini bölmekten nefret ediyorum."

Bebeğim kucağımda salto atarken yerimde onu sakinleştirmek için kıpırdadım.

"Sam mi o? Nesi var?" Endişeli bir Ryan Bunch. Yüzünü görmeyi her şeyden çok isterdim.

O Sen Olmalıydın Hakkında Her şeyDär berättelser lever. Upptäck nu