Bölüm 40: "Gerçeğin Ötesi"

23.6K 901 164
                                    

KORHAN'DAN;

Başımın dibinde susmak bilmeyen bir şekilde çalan telefona içli bir küfür savurarak elimi telefona doğru uzattım. Nerede olduğu belli olmayan telefonu gözlerim kapalı bir şekilde ararken kısa sürede elime gelen telefonu, gözlerimi aralayarak cevaplama tuşuna bastım.

"Alo?"

"Merhaba iyi günler. Korhan Dağhan ile mi görüşüyorum?"
Tanıdık olmayan nazik bayan sesi ile kaşlarımı çattım. Yavaşça koltuktan doğrulup telefonu kulağımdan ayırarak ekrana baktım.
Kayıtlı olmayan bir numaraydı.
Telefonu tekrar kulağıma götürüp:

"Evet de siz kimsiniz?" Dedim kuşkuyla.

"Ben Ecmel Dağhan'ın avukatı Ece Bahadır. Bugün saat üç buçuk'da mahkeniz var bunu haber vermek için sizi aramıştım."

Ece denen kadının ne demek istediğini anlamdıramayarak yavaşça ayağa kalktım.

"Ne, ne mahkemesi?"

"Boşanma mahkemesi." Dedi kadın ve ekledi.
"Ecmel hanım bugün büroma gelerek boşanma davası açmak istediğini söyledi.
Size mahkeme kağıdı yollanacaktı lakin Ecmel hanım buna gerek olmadığını, birebir sizi aramamın daha iyi olacağını belirtti."

Ağzım şaşkınlıkla açıldığında sertçe yutkundum.
Anlamlandıramadığım bir şekilde kalbim hızla atarken ağzım kurumuştu. Durgun bir şekilde yere bakarken kadının soru soran sesi ile hızla kendime gelmiştim.

"Korhan bey orada mısınız?

"Evet, evet buradayım, pekâlâ saat üç buçukta dediğiniz gibi mahkemede olacağım." Diyerek telefonu kapattım.

Demek altı ay son bulmuştu.

Elimi saçlarıma daldırarak boş bakışlarımla gözlerimi odada gezdirdim.
Düzenli odada gözlerim toplanmış yatağa kaydı.
Gözlerime ilişen kağıt ile yavaşça elimi yatağa doğru uzatıp kağıdı aldım.
Hızla okumaya başladım.

"Altı aylık evlilik sözleşmemiz bugün son buldu ve ben gidiyorum. Burada artık beni bağlayan birşey yok. Senden anlaşmadaki hiçbir şeyi istemiyorum. Tek istediğim mahkemede tek celsede boşanmak ve biran önce senden ve soyadından kurtulmak Korhan Dağhan."

Kağıdı buruşturup kenara doğru fırlattım.
Başımı onaylamayan bir şekilde sallayarak gardolaba doğru ilerledim.

Benden ve soyadımdan kurtulmak istiyormuş.
Hıh! Asıl ben senden biran önce kurtulmak istiyorum.
Varlığı bana rahatsızlık veren bu kadından sonunda kurtuluyordum.
Benden mutlusu yoktu şu an.
Mahkeme çıkışı arkadaşları toplayarak özgürlüğüme kutlayıp felekten bir gece çalmak şarttı.

Kendi bölmemi açtığımda hemen siyah bir kot pantolon ve siyah bir gömlek alarak dolabı kapattım.
Gözlerimi onun tarafına çevirdiğimde yavaşça dolabı açtım.
Dolap ağzına kadar doluydu.
Kaşlarımı kaldırarak ağzımı yamuk bir şekilde büzdüm.
Hiçbir şeye dokunmamış çekip gitmiş.
Dolabın kapağını kapatarak güldüm.
Vay be gurur da yaparmış.

Hızla banyoya girip kendimi sıcak suyun altına bırakıp kısa bir duş aldıktan sonra üzerimi giyinip odadan ayrıldım.

Merdivenlerden ıslık çalarak inerken içimde bir neşe vardı.
Lan nasıl neşeli olmam ki kurtuldum sonunda Ecmel'den, var mı ötesi.

MÜPTELA (Düzenlenecek) Where stories live. Discover now