MÜPTELA (Düzenlenecek)

Bölüm 55: "Fecir"

Majeste - Aşk Olalım.

Yıldız Tilbe - Deliyim Aşkından.

Bölümü: 6tem2003, BadeKkorel, cuvanzana, cimbomsiyah1905. Can parçalarıma ithaf ediyorum. ❤

İyi okumalar. 🌹

Bir uçurumun kenarındaydım bir zamanlar.
Ayaklarım çıplak, taşlar somsoğuktu.
Ay, zifiriye boyanan gökyüzünde asılı kalmış, rüzgar şiddetle eser, saçlarımı acı ile okşardı.
Gözlerim kapalıydı. Ne zaman kavramı bilindikti ne de buradaki varlığım.
Yalnızdım, paramparça ve yıkık..
Bir çok kez yanmış, sönmüş, küllerim savrulmuştu.

Umudum yoktu.
Yaşıyordum lakin nefes almıyordum.
Ölüydüm lakin gömülmemiştim.
Ama sonra hiç beklenmedik bir zamanda biri beni yıkıldığım yerden ayağa kaldırmıştı.
Tutmuştu ellerimden.
Bir nefes gibi içime işlemişti.
Ben onun sayesinde yeniden can bulmuş ve hayata tutunmuştum.
Bana o kuvveti Korhan vermişti.
Bana o kuvveti onun aşkı vermişti.
İnancı, sevgisi, cesareti, pes etmek nedir bilmemesi..

İnat aşkı öldürürdü.
Umursamamak, yok saymak, acı vermek..
Ama gerçek sevdayı asla bunlar yıkamazdı.
Gerçek ve deli sevdalar.
Bir deli sevdaydı bizimkisi.
Ne zaman yıkabildi onu ne de biz..

Göğsüne başımı huzurla yasladığım adam, ellerini saçlarımda gezdirirken tüm gece boyunca yıldızları izlemiş şimdi ise güneşin doğuşuna fecir'e şahit oluyorduk.
Düzenli nefes alış verişimiz, kalbimizin bir hızlanıp bir normale dönmesi ile geceyi gündüze devirmiştik.
Dakikalar sonra odadan çıkıp aşağı kata indiğimizde Korhan duş alacağını söyleyerek banyoya giriş yapmıştı.
Bende evi daha detaylı bir şekilde gezmek için aşağı kattan gezmeye başlayıp yukarı katı bitirmiş ve her köşesinde mest olmuştum.
Bu ev çok güzeldi ve sıcacıktı.
Huzur veren bir havası vardı.
Gözlerimi etrafta gezdirirken gece buraya ilk giriş yaptığımızda Korhan'ın sözleri kulaklarımda vuku buldu.
Burası ikimizin gelecekteki yuvası demişti.
İkimizin herşeyimizi paylaştığı, kah gülüp kah kavga ettiğimiz bir yuvamız olacaktı.
Bu hayale bile sığmayan güzellikteydi.
Yüzümde oluşan kocaman tebessüm ile üst kattaki banyoya giriş yapıp elimi yüzümü yıkadım.
Bakışlarımı üzerime çevirdim. Elbise ile durmak hem rahatsız etmiş hem de serbest hareket etmeme engel oluyordu.
Banyodan çıkarak Korhan'ın odası olarak varsaydığım odaya girip giysi dolabına yöneldim. Fazla kıyafet olmayan dolaptan siyah eşofman altı ve beyaz kısa kollu tşört alarak üzerimdeki elbiseyi çıkartarak aldıklarımı giyindim. Burnuma dolan onun kokusu ile kalbim deli gibi atmış beni alıp onun kokusunda bir süre hapis bırakmıştı.
Elbiseden kurtulan bedenim rahatlarken gülümseyerek aşağıya inerek mutfağa giriş yaptım.
Buzdolabını açtığımda tıkabasa dolu olan dolap ile gülümsedim.
Hemen kahvaltılıkları çıkartıp tezgaha koydum. Dolabı kapatıp dometesleri yıkayarak misket şeklinde doğrayıp bir kabın içine koydum.
Elerimi yıkayarak dolapları karıştırmaya başladım.
En sonunda alt rafta bulduğum orta boy tavayı alarak ocağı açıp tavayı ocağa koydum. Bir miktar sıvı yağ ve tereyağ koyarak erimeleri için onları bıraktım.
Tezgahın üzerine bıraktığım salatalıkları doğrayarak mutfak masasına koydum.
Peynir, zeytin ve diğer kahvaltılıklarıda yerleştirdiğimde erimiş olan yağa misket şeklinde doğradığım domatesleri attım.

Menemenimizi kendi haline bıraktıktan sonra hemen kenar rafta bulduğum küçük çaydanlıkla çay koydum.
Camın hemen yanında ekmeklik rafına ilerledim.
Taze üç ekmeğin bir tanesini alıp ince ince doğrayıp ekmek sepetine doldurup masaya bıraktım.