Bölüm 46: "Kalpteki Hırçın Dalgalar"

23K 868 374
                                    

Can Bonomo- Hikayem Bitmedi.

Murat Boz- Temelli.

Bölümü:
htc-plt, oznuridikrt_,TutkuKuvan,naztubay,_Serpak_, kedicik016,SeilNur1. Can Parçalarıma ithaf ediyorum. ❤

Bölüm sonunda küçük bir duyurum var lütfen okuyalım.

İyi okumalar. 🌹








Kulaklarımda çınlayan kelimeler anlam bulduğunda,kalbime uyguladığı ağır baskı ile ne yapacağımı bilemez halde trafiğin ortasında kala kalmıştım.
Korku ve şaşkınlık bedenimi esir aldığında ne ara hastahaneye gelmiş ne ara danışmaya koşmuştum hatırlamıyordum.
Yüreğim pare pare olurken gözlerimden dökülmek için komut bekleyen askerler ruhumun en uç noktalarına nüks ediyorlardı.
Başımı hızla sallayarak retettim.
Hayır ben bir sevdiğimide kaybedemezdim.
Allahım ne olur bir sevdiğimi de benden koparma.
Koparma ki hayata tutunayım.
Yüreğim ağzımda atarken danışmadan öğrendiğim bilgilerle hızla oradan ayrılmış ve iki kat merdiven çıkarak etrafıma bakındım.
Koridorun sonunda Kerem ve Nil'i gördüğümde hızla oraya doğru koşmaya başladım.

Adımlarım bir feveran halinde ilerlerken nefes nefese kalmış bir şekilde onların yanına iliştim.
Beni ilk fark eden Nil, dolu dolu olmuş gözleri ile beni karşılamıştı.
Başımı hayır anlamında sallayarak hızla ona sarıldım.

"Nasıl olmuş? durumu nasıl Mustafa amcanın?" Dedim ve kısa sürede ondan ayrıldım.

Nil omuzunu silkti.
"Kimse bir şey demiyor. Bekliyoruz."

Başımı sallarken:
"Peki Sinem teyze nerede?" Dedim endişeyle.

"Fenalaştı bir odaya aldılar onu da." Dedi yüzünü düşürerek Nil.

Sıkıntılı bir nefes aldım. Ellerimi saçlarıma daldırıp gözlerimi bu sefer Kerem'e çevirdim.
İkili sandalye'ye oturmuş başını iki elinin arasına almış yere bakıyordu.
Hızla onun yanına iliştim.

"Kerem." Dedim yanına oturup omuzuna dokunurken.
Kerem cevap vermeksizin otururken sertçe yutkundum.
Boğazım düğüm düğümdü.
"Kerem nasılsın? Kerem bak ben özür dilerim. Aramışsınız ama telefon sessizde kaldığı için duymadım haberi alır almaz hemen geldim."

Kerem tepkisiz kalmaya devam ederken sabırsız bir şekilde oturduğum yerden kalkarak önüne geçtim ve yere çöktüm.
Ellerini tutup başını kaldırmasını sağladığımda karşılaştığım görüntü kalbimi delik deşik etmişti.
Kan çanağına dönen gözler ve yanaklarda kurumuş yaşların cesetleri resmediliyordu.
Dudaklarımı birbine bastırdım.
Kerem gözlerime bakarken bir damla göz yaşı daha yanaklarında ceset olmaya and içmişti.

"Ecmel." Dedi ve sertçe yutkundu.
"Ben hiç iyi değilim.Babam. Babam çok kötüydü onu evde bulduğumda çok kötüydü. Ye-yerde öylece boylu boyunca uzanmış.."
Hızla ona sarıldım.
Kerem'de bana sıkıca sarıldığında gözyaşlarım çoktan kapılarının kilitlerini kırmıştı bile.

MÜPTELA (Düzenlenecek) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin