"ÖPÜCÜK"

1K 85 6
                                    

BEN GELDİM :) OKULA SAYILI GÜNLER KALDI, UMARIM SAYILI GÜNLERİ MÜKEMMEL GEÇİRİYORSUNUZDUR ♥

HER ZAMANKİ GİBİ OYLAMAYI/ YORUMLAMAYI/ BENİ TAKİP ETMEYİ/ HİKAYEYİ(HİKAYELERİMİ) ÖNERMEYİ UNUTMAYINIZ ♥

Ö-PÜL-DÜ-NÜZ ♥

"Bu fikre alışsan iyi edersin çünkü bir gün olacaksın. Sen olmazsan kim olur bilmiyorum."

Kollarımı ona sıkıca sardım. Bu güzel sözlerin karşısında ona verebileceğim tek şey buydu. Ona sıkı sıkı sarılmak. Can da kollarını bana sardığında her şey tamamdı. Beklediğim huzur, sıcaklık, sevgi. Belki de aşk. Ne ihtiyacım varsa Can şu an oydu. İyi, kötü neye ihtiyacım varsa o Can'dı.

Milyonlarca yıldızın altında ona bağlanamayacağım kadar çok bağlanırken o, kulağıma adeta tatlı bir şarkı gibi gelen bir sesle fısıldadı.

"İyi ki doğdun şeker kız."

"Öpüştünüz mü?"

Gaye kocaman açtığı şaşkınlıkla parlayan gözleri ile bana bakıyordu.

"Küçük harf." Dedim. Bir anlık hayret tufanına kapılıp oturduğu yerden bir roket gibi fırlayan bedenini kolundan tutarak yakaladım, yerine yerleştirdim. "Küçük harflerle. Kızım kaçıncıya diyorum sen küçük harf nedir bilmez misin? İlla toplayacak mısın milleti başımıza?"

"Başlatma küçük harfine" dedi Gaye. Gerçekten dünya yerinden oynasa, kantini bir anda mor tek boynuzlu atlar doldursa umurumda olmayacak gibi görünüyordu. "Soruma cevap ver. Öpüştünüz mü? Öpüşmediniz mi?"

"Öpüşmedik." Gaye'nin dudakları hayal kırıklığının ağırlığı ile yere eğildi. "Sarıldık o kadar."

"Of! Ben de nasıl heyecanlanmıştım." Arkasına yaslanıp kollarını göğsünde bağladı. Aslında kendini iletişime kapatıyordu lakin ikimizde konuşamayacak kadar iradeli olmadığını biliyorduk. "Demek sarıldınız."

"Evet. Uzun uzun." Düşündükçe aptal aptal sırıtıyordum.

"Ece." İsmimi sen ölmüşsün kızım dercesine uzatmıştı. "Sen bayağı âşıksın."

"Evet." Dedim. Artık gizlemiyordum. Hissettiğim buydu. Ömrüm boyunca saklayıp kendime eziyet edecek değildim. Söyleyip iyi veya kötü beni ileride bekleyen ne varsa yaşamayı acaba diye düşünmeye yerlerdim. "Aşığım. Hem de fena."

"Bunu ona söyledin mi?" Kollarını çözüp ellerini masaya bastırarak özel alanımı işgal etti. Kaybolan heyecanı ışık hızıyla geri gelmişti. "Söyledin mi?"

Başımı iki yana salladım ve Gaye yine bir hüsranla arkasına yaslandı.

"Yani gerçekten... Ne zaman bir ışık görsem anında karanlığa gömüveriyorsun valla. Şurada iki heyecan yaşayayım dedim."

"Olanı anlatıyorum işte sana. Sarmadıysa ben ne yapabilirim? Böyle gerçekleşti her şey. Beğenmediysen dinleme Allah Allah."

"Tamam, tamam kızma" Gaye'nin gözleri bir yere takıldı. Yüzüne manalı bir gülüş takılırken bana göz kırptı. Bana anlatmaya çalıştığı her neyse, en ufak bir fikrim olmadığı için dönüp arkama bakma ihtiyacı hissettim. Ek ipuçları için fazla çaba harcamama gerek kalmamıştı çünkü seslendirmediği konuşma balonunun içerisindeki ifade kanlı canlı karşımda duruyordu. Hatta bildiğin bana doğru yürüyordu. Kanka seninki geliyor normal davran cümlesi bu an için devre dışıydı.

"Ne yapıyorsunuz bakalım." Cam yanımdaki sandalyeyi ters çevirip oturdu. İnsanlar bunu havalı olduğu için mi yapıyordu? Sandalyeye ters oturmakta neydi yahu?

#DURUMKAR?Ş?K! -ASKIDAWhere stories live. Discover now