1.8

2.5K 187 50
                                    

Gitme zamanıydı.


Saatin kaç olduğunu tam olarak kestiremiyordum ama güneşin yeni yeni yükseldiği andan sabaha az kalmış olmasını anlamak zor gelmiyordu. Yanımda So Ri ve abim vardı ama adımımı dışarıya attığım gibi, arkamda kalacaklardı. Bu gerçeğe alıştırmaya çalışırken kendimi, gözlerim doluverdi.

Kalbim Jaehyun'u henüz tutamamış olmanın verdiği acıyla kavruluyorken gülümsemek çok garipti.  Acımasız  bir hayat yaşıyordum ve asla kaçış yolum yoktu. Artık onu tadamazdım, onun tarafından sevilmek nasıl olurdu bilemeyecektim.

Yine de tebessüm ettim çünkü benden hoşlandığını biliyordum. Gidecektim ama hep bu gerçekle yaşayacaktım, kazanmanın verdiği o mayhoş duyguyla birlikte geçirecektim günlerimi. Geri dönmeyi dileyerek ama dönemeyerek.


''Hee Ran,'' So Ri'nin ağlarken konuşmaya çalışmasını fark edince hemen ona döndüm. Büyük gözleri kıpkırmızı kesilmişti ve dudakları titriyordu. Böyle güzel, böyle gerçek bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslı olmalıydım, halbuki asla uğuru düz giden birisi değildim. Yine de bazı konularda rastlantım vardı. ''Bak... biz burada olacağız ama,'' İç çekti. ''Dönme. Orada kendine yeni bir hayat kur, tamam mı? Senin hak ettiğin şey bu.'' Abim uyuyor gibi yaparken aslında alçalan ve yükselen göğsüyle hıçkırmamaya çalıştığı açıktı ama ona bir şey demeyip dostuma gülümsedim, son bir kez sarıldım. ''Gidiyorum. Kendine iyi bak.'' Yanaklarından birkaç kez öpüp anons edilen uçağıma geç kalmamak için ayaklandım.


''Abi,'' Şapkasını düzeltip bakışlarını kaçırdıktan sonra beni kolları arasına aldı. Sesim hafif çatladı ama bir kalbim kadar değildi. ''Hayatımı kurtardığın için teşekkürler.'' Bana bir şey demeyip saçlarımı okşadı ve hafifçe bedenini geriye çekerek, uzaklaştı benden. Arkama dönüp bakamadım çünkü eğer yapsaydım, ilerleyemezdim. Biliyordum.


Telefonumu uçak modunu alıp koltuğuma oturdum ve ifadesizce camdan dışarıya baktım. Şimdi neler olacaktı bilmiyordum ama kendimi toparlayacak ve daha sonrasında benim için kendi hayatından vazgeçen adamı, abimi yanıma alacaktım. Yapmam gereken tek şey buydu.


Derin bir nefesi ciğerlerim için içime çekerken birisi neredeyse kucağıma oturdu. ''Ne yap-'' Gömleğini düzeltip rahat bir şekilde yanıma kurulan Jaehyun'a bakarken gerçek mi değil mi diye düşünüp, anlamak için kendime vakit verdim. ''Hayalsin sen.'' Gülümsedi. ''Öyle miyim?''


Olamazdı ki.


''Değil misin?'' Önüne düşen saç tutamını geriye ittirip gözlerime baktı. ''Artık değil.''


Parmaklarıma dolanan parmaklarıyla kalakaldım.


MERHABA

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.







MERHABA

bu da bitiyor


yeni fic

kimle ilgili olmalı sizce;)

pacify her || jung jaehyunOnde histórias criam vida. Descubra agora