kiss?

13.2K 896 853
                                    

yorum yapar mısınız cidden çok merak ediyorum ühü :<

"Sana buraya gelmemeni söylemiştim."

Jihoon, hyungunun evine attığı daha ilk adımdan pişman olmuştu.

"Off hyung biliyorum biricik sevgilin ile vakit geçirmek ist- " Jimin onun boş boğazlık yapacağını anladığı gibi çenesini kapatmıştı. Miniği odasındaydı ve onları rahatça duyabilirdi. Ve bu oldukça kötü olurdu.

"Madem bunu biliyorsun o zaman ne sikime bizi rahatsız ediyorsun Jihoon?" diyerek elini gri saçlarından geçirdi. Yeni duş aldığı için şampuan kokusu etrafa güzel ve erkeksi bir koku yaymıştı.

Jihoon abisini kapının önünde dinlemeyi bırakıp salona geçti. Jungkook ile konuşmak istiyordu.

"Yani, bilirsin bir yakın arkadaşlarız ve konuşmamız gereken meseleler var. Anlarsın ya."

Jimin burnundan bir nefes verip tekli koltuğa attı bedenini.

"Hayır, anlamam. O yüzden o seni görmeden git. Daha sonra konuşursunuz."

"Hyung, doğru söyle yoksa buraya bile gelemeyecek kadar yordun mu onu?"

"Saçmalama aptal,"

Bir yandan da gülesi gelmişti aslında.

"Onunla öyle bir şey yapmadık."

"Aman tanrım, Jungkook'un masumluğuna karşı koyamayan tayfadansın sende sanırım."

Jimin buna yine gülecekti ki bir ayrıntı dikkatini çekmişti. Jungkook'un masumluğuna karşı koyamayan tayfadansın da ne anlama geliyordu? Yanlış duymuş olmayı diledi.

"Ne demek istiyorsun? Başka kim karşı koyamıyor?" ses tonu yumuşak değildi. Jihoon'a geri adım attırmıştı bile.

"Ş-şey ya şaka yapıyordum hehe. Yok öyle birileri tabii ki. Lafın gelişi söyledim."

"Umarım lafın gelişidir Jihoon yoksa sonuçlarına ben karışmam."

"Bilmem mi, beş yıldır bana çektirmediğin kalmadı resmen! Hatırlıyor musun bir keresinde üniversitede bir çocuk Jungkook'a aşk itirafı yapmıştı ve ben sana bunu anlattığımda ta Amerika'dan buraya gelecektin. O kadar korkmuştun ki biri Jungkook'u fark etti diye."

Jimin eski anılarını hatırladığında gülümsedi. O Jungkook'u hiç bir zaman bırakmamıştı. Evet, bir bakımdan onun yanında değil gibiydi ama her zaman haberlerini almıştı. Bazen öğün atlayıp yemediğini bile biliyordu. Hayır, Jimin psikopat değildi ama miniğine çok aşıktı. Ve şimdi, onun için dönmüştü.

"Sen olmasaydın da Jungkook'a kimse yaklaşamaz, aşk itirafı gibi sikimsonik şeyleri yapamazdı. Gitsem bile burada olurdum, onun haberi olmasa bile her anını bilirdim ama fazla tanımadığım birine bu görevi vermek istemedim. Açıkçası biraz kıskandım. Ben onu canlı canlı göremezken kendi tuttuğum bitirin her anını izlemesi sakin karşılayabileceğim bir durum değil. Yani kısacası, bu yüzden bu konuda seni görevlendirdim."

Jihoon bunları zaten tahmin etmişti, kafası biraz çalışıyordu. Ayrıca abisinin psikopat olduğunu düşünüyordu. Bu fikrinden ölene dek vazgeçmeyecekti.

"Neyse ben Jungkook'cuğumun yanına gidiyorum mühim meselelerimiz var konuşacak. Bay bay hyung."

Jimin arkasından bağırdı, "En fazla bir saatin var duydun mu?"

Öpücük atarak salondan ayrılmıştı bile. Gerçekten çaktırmadan Jungkook'un ağzını araması gerekiyordu. Abisine güvenemiyordu bu konuda.

friend's hyung ࿐ jikookWhere stories live. Discover now