s(m)oll body

16.8K 804 1.2K
                                    

*dikkat: 1550 kelimelik bir smut bölümü ile karşı karşıyasınız :)



"H-hyung yapma...a-ah.."

Beni dinlemiyordu.

Tanrım beni dinlemek aklının en ufak bir yerinde bile yoktu.

"Şu an beni ne olarak görüyorsun Jungkook?"

Kaplan. Aslan. Sırtlan. Bana zarar verebilecek her hangi bir hayvan olabilirdi ama bunu şu an ona söyleyebilecek ne cesaretim vardı ne de sesim. Soluğum bile kesilmişti.

"C-canımı almaya çalışan bir yaratık.."

"Ne?" Boynumda olan dudaklarını ayırıp kafasını olabildiğince geriye atarak kahkaha atması durumu daha da çıkmaza sokuyordu. Bakın bu komik değildi tamam mı? Aksine şu an belimi delmek ister gibi sıkıca tutan parmakları beni delirtecek seviyeye gelmişti ve nefes almayı unutuyordum. Yirmi bir yıllık hayatımda bir insanın elini veya kolunu tutmaktan ileri gitmemiş tam teşekküllü bir bakireydim ben! Bu odaya girerken ise yegane amacım hyungu uyutmaktı!

"Hyung buraya sadece seni uyutmaya g-gelmiştim. Neden böyle yapıyorsun?"

Gerçekten anlam veremiyordum. Cevap bekler gibi suratına bakıyordum ama o sadece -belimi sıktığı için acıdan- yaşlanmış gözlerime ve nefes almaya çalışan açık dudaklarıma bakıyordu. Sadece bakmakla kalmayıp diliyle dudaklarımı yalamaya başladı. Tanrım, bundan delicesine iğrenmem gerekirken neden daha fazlası için inliyordum?

"Güzel iniltilerini daha fazla duymama izin ver bebeğim."

"Aahm.." Evet inlemiştim çünkü -lanet olası- dilimi ısırmıştı. Daha sonra da bundan zevk alır gibi emmeye devam etmişti.

Belimdeki elleri sonunda çekildi diye rahatlayacakken dengemi sağlayamadım ve bedenimi tekrar yatağa düşmüş şekilde buldum. Resmen dengemi bozmuştu, kendimi tutamamıştım. Ne yapıyordu şu an bana?

"Bu anı ne kadar zamandır beklediğimi tahmin dahi edemezsin Jungkook.."

Tabii ki de edemezdim çünkü böyle bir şey yapacağını bile bilmiyordum! Ağzımı tekrardan açmıştım ki sağ dizini bacaklarımın arasına yerleştirerek üzerime eğildi. Kaslı kolları başımın iki yanında durarak tamamen üzerime düşmesini engelliyordu ve buna şükürler ediyordum. Dudaklarım sızlıyordu sert öpücükleri yüzünden.

Bir elini kaldırıp saçlarımı geriye taramaya başladı. Dudakları ise dudağımda değil, şakaklarımda ve alnımda yavaşça geziniyordu. Öpmüyordu beni ama öpmekten beter ediyordu.

"H-hyung yanlış yapıyoruz."

Bir yerlere kaçan nefesimi bulduğumda onu durdurmak için yeltenmiştim. Bu... bana doğru gelmiyordu. Evet, itiraf etmesi zordu ama deli gibi zevk alıyordum dokunuşlarından. Hatta durmasını bir yanım asla istemiyordu ama bir yanım ise bu yanlış, o senin arkadaşının abisi diye haykırıyordu. Hangisini dinleyeceğimi şaşırmıştım. Altında kıvranıp duruyordum.

Dudakları alaycı bir tavırla şakaklarımdan kulak mememe ulaştı ve dişleriyle arasına alıp sanki leziz bir yemeği tadıyormuş gibi emdiğini hissettim. Tanrım, gerçekten birazdan ya bayılacaktım ya da ölecektim. Hayatım boyunca sadece bir defa porno izlemiştim ve o da en masum olanlarındandı. Böyle şeyler yoktu, böyle şeyleri hiç görmemiş ve hissetmemiştim. Yani kısacası şu an kendimi ezik Jungkook gibi hissetmiyordum. Bu olanlar.. benim boyumu aşıyordu.

"Gerçekten durmamı istiyor musun?"

Bacaklarımın arasındaki diz kapağı penisime baskı uyguluyordu. Bu haksızlıktı ama!

friend's hyung ࿐ jikookTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon