friend's hyung ࿐ jikook

suck

bunu yaptığıma inanamıyorum ama bölüm tamamen sakso, şaka gibi

---

"Pantolonunu indir."

"Ha? Hayır! Uzak durur musun lütfen?" Jungkook, güçsüz kollarıyla karşısında ona tamamen eğilmiş adamı göğsünden ittirmeye çalışıyordu ama kıpırdatabildiği söylenemezdi.

"Güzelim, hadi ama, beni tekrar ettirme ve sinirlendirme. Dediğimi yap. Sana yardım edeceğimi söyledim." Jimin parmaklarıyla onun ensesini ovuyordu. Ensesinin Jungkook için zayıf bir yer olduğunu bildiği için bunu yaparken kendisi de keyif alıyordu ama onun kendisini dinlemediğini fark ettiği her saniyede ise sinirlendiğini hissediyordu.

"J-Jimin buna gerçekten gerek yok. Kendim halledebilirim." bunları söyledikten hemen sonra kolları arasından sıyrılıp kapıya koştu çıkmak için ama Jimin'in onu bırakmayacağını akıl edememişti. Alnını koyu renk kapıya yaslanmış şekilde buldu. Jimin onu biraz fazla sert yapıştırmıştı.

"Jungkook, sabrımı zorluyorsun cidden. Yatağa mı taşıyayım yoksa masaya mı oturmak istersin?" cevap vermesini beklerken, heyecandan titreyen çocuğun boynuna eğilmiş dil darbeleri atıyordu. Yalamıyor veya öpmüyordu ama kesinlikle aklını kaçırmasını sağlıyordu.

Uzun süre cevap vermediğinde yatağa taşımak istemediğini, işleri biraz daha seksi hale getirmek istediğini fark ederek bacaklarından tuttuğu gibi beline sardı ve çalışma masasının üzerine tekrardan oturttu. Bunu yaparken fena şekilde sırıtıyordu.

"Jimin-"

"Şşh, bundan sonra ismimi sadece inlerken söyleyebilirsin."

Jihoon'un bazen telefonda ona "abim bir psikopat, evden kaç bana gel hayatım" dediği zamanları hatırladı ve onu dinlemediğine lanet etti. Tanrı aşkına, ağzını onun şeyine sürecekti. Kim bundan zevk alabilirdi ki? Kendisi yapsa muhtemelen kusardı. Yani, muhtemelen.

Jimin onun pantolonunu oturmadan önce çıkardığı için hızlıca önünde eğildi ve gözlerinin önündeki şişkinliğe baktı. Tamam, Jimin'in ağzı kesinlikle büyük değildi ve karşısındaki şeyi alabileceğini biliyordu.

"Bebeğim, sadece zevk almaya bak tamam mı? Seni mutlu edeceğim."

Jungkook tişörtünün eteklerini dişlerinin arasına almış, öylece yapacağı şeyi beklerken kafasını salladı. Bacakları tamamen açıktı ve arasında sevdiği adam vardı. Kontrolünü kaybetmekten korkuyordu.

Jimin, parmaklarını baksırın kenarlarına koyarak yavaşca indirdi ince bacaklardan. O gerçektende çok büyümüştü.

Sağ elini ona garipçe bakan Jungkook'un azğına uzatarak, "Em," dedi.

Utançtan ölmek üzere olan çocuk dediğini düşünmeden yaptı. Ağzını açarak parmakları içeri aldı ve lolipop emermiş gibi emdi. Tatlıydı.

Jimin bunun kendisini hafif tahrik ettiğini fark ettiğinde işine devam ederek, parmaklarını kendininkine göre küçük olan penise sardı. Jungkook kendi salyasıyla ıslanan penisini fark ettiğinde inledi.

Jimin eliyle bir kaç kez onu çekerek tamamen ıslanmasını sağladı ve dudaklarını yalayarak önce dilini pembe yarığa değdirip, daha sonra ucunu ağzına aldı. Jungkook bu yaptığıyla kafayı yemiş gibi inlemeye başladı. Onun için, bunu bir üst leveli yoktu.

Jimin, Jungkook'un tadını merak ediyordu. Bu yüzden ağzının hareketlerini hızlandırdı ve tıpkı bir şekeri emiyormuş gibi emdi onu. Sadece ucunu etmekten vazgeçip tamamını ağzına aldı. Normalde daha büyük olduğu için boğazına değmişti ama kötü hissettirmemişti. Jungkook onun boğazına kadar aldığını fark edince endişeyle geri çekilmek istedi ama bacaklarının arasındaki adam onu kalçalarından tutarak engelledi. Bu anı bozmasını istemiyordu, kendisi de zevk alıyordu onu emerken.

Kafasını ileri geri hareket ettirerek hızlandırdı hareketlerini. Jungkook çoktan ellerini saçlarına daldırmış biraz daha bastırıyordu.

"D-dur! Geleceğim ben!"

Jimin, sorun yok dercesine kalçasını okşadı.

Hafifçe sızdırmaya başladığını fark ederek emmeyi bıraktı ve ağzını açarak boşalmasını bekledi.

Jungkook hayatında ilk defa bu kadar geldiğini hissederken, Jimin ağzına dolan hafif tatlı sıvıyla gülümsemek istedi. Gerçekten de tahmin ettiği gibiydi. Miniğinin sıvısı onu memnun etmişti.

Dudaklarını yalayarak tadını son kez aldı ve baksırını geri giydirerek diz üstü durduğu yerden kalktı. Nasıl olsa bir yer kirlenmemişti, baksırı tekrar giyebilirdi.

"Bunu yaptığına inanamıyorum cidden."

Jimin gülerek onun dudaklarını öptü ve miniğinin kendi tadını almasını sağladı. Bu, fazla seksiydi.

"Daha hiç bir şey yapmadım."

***

cenazeme beklerim canlarım♡